Artık sermayedar veya işçi olmayacak veya Sol veya Sağ. | Open Subtitles | لا مزيد من الرأسماليه و العمال أو يسار أو يمين |
Şehir her yaz İşçi Bayramı'na kadar çıldıran insanlarla dolu. | Open Subtitles | كل صيف تكتظ المدينة بناس يظلو مجانين حتى عيد العمال |
Küreselleşme hakkında süregelen tartışmada eksik kalan taraf ise işçilerin seslerini duyuramaması. | TED | في النقاش الدائر حول العولمة، ما كان مفقودا هو أصوات العمال أنفسهم. |
Sağ taraftaki "Getto A"da, memurlar sanayi işçileri vesaire bulunuyor. | Open Subtitles | في الجانب الايمن: جيتو أ العمال المدنيين,عمال المصانع و هكذا |
Eğer geri dönmeseydim, çalışanlar yemek için parayı nereden bulacaklardı. | Open Subtitles | اذا لم ارجع من اين سيحصل العمال على مال للأكل |
Bir de işçi bir aileden geliyorsun, nerede senin sınıf bilincin? | Open Subtitles | أنتِ تنتمين إلى عائلة من طبقة العمال أين وعيكِ الطبقي إذن؟ |
Kimin aklına gelirdi meğer İşçi Partisi'ndeki son işçi benmişim. | Open Subtitles | من كان يتوقع؟ انني كنت اخر عامل من حزب العمال |
Kara Kaplan Çetesi'nin deposunda çalışan bir çok işçi kayboluyor. | Open Subtitles | قد فقد الكثير من العمال من مستودع النمر الأسود جانغ |
Şirketimde yıllar boyunca çalışmış olan bir sürü hoşnutsuz işçi var. | Open Subtitles | أن شركتي كان لديها نصيبها من العمال الساخطين على مر السنين |
Bankalara karşı sert durmalıyız. İşçi sendikalarına karşı sert durmalıyız. | TED | يجبُ أن نكون أكثر صرامةً مع البنوك، وكان علينا التصرف بحزم مع اتحادات العمال. |
Eğer üç numaralı istasyondaki işçi tuvalete giderse diğer dokuz işçinin üretkenliğine hiçbir kötü etkisi olmayacak. | TED | ففي حال قرر العامل في المحطة 3 المغادرة والذهاب إلى الحمام، لن يكون لذلك أثر على إنتاجية باقي العمال التسعة. |
Ama tüm bu olay halk arasında bu göçmen işçilerin fiziksel ve ruhsal yalnızlığı hakkında çok büyük bir kargaşa yarattı. | TED | ولكن هذه الحادثة برمتها أثارت ضجة كبيرة من المجتمع حول العزلة ، الجسدية والعقلية على حد سواء، لهؤلاء العمال المهاجرين. |
Diğer bir yandan Medya , Çindeki fabrikalarda çalışan bu durumu, yani işçiler ve ürettikleri ürünler işçilerin,ürettikleri ürünlerle aralarında olan ilişkilerini sık sık gündeme getirmektedir. | TED | التغطية الصحفية على المصانع الصينية، من ناحية أخرى، يلعب بهذه العلاقة بين العمال والمنتجات التي يقدمونها. |
Genelde bu ayıklama işçileri günlerinin %60-70'ini ortalıkta gezinerek harcarlar. | TED | بشكل اعتيادي يقضي هؤلاء العمال 60 أو 70 بالمئة من يومهم يتجولون في أنحاء المستودع. |
Fakat, Marx'ın bu dünya görüşü ve bizim işçileri kimliksiz bir topluluk olarak görmeye ve bu işçilerin gerçekte neler düşündüklerini bilebileceğimize dair eğilimimiz hala geçerliliğini sürdürmektedir. | TED | وحتى الآن، رؤيته للعالم لا تزال قائمة، وميلنا لرؤية العمال كعديمي الوجوه، لنتخيل أننا يمكن أن نعرف ما يفكرون به حقا. |
Agile geliştirmede, çalışanlar küçük gruplara ayrılıyor ve çok kısa zaman dilimlerinde işlerini yapıyorlar. | TED | في هذا البرنامج، يقسَم العمال إلى مجموعات صغيرة و ينجزون أشياء، في فترات قصيرة جداً من الزمن. |
Bekar erkeklerin iş gezilerinde çekici meslektaşlarına asılmaktan nefret ettiklerini çok iyi bilirim. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك رجل مثير لا يدعم يمزح مثير مع شريكه في العمال. |
Kaçakçılık, işçilere korunma ve örgütlenme hakkı verilmeyen sektörlerde yaşanır. | TED | يحدث الاتجار في القطاعات التي يستثنى فيها العمال من الحماية، و ينكر فيها الحق في النظام. |
Üreticiler buradaki sistemi tamamen bozdu ama Avrupa hala çalışan kişilerin haklarını savunuyor. | Open Subtitles | ,أصحاب المزارع أفسدوا النظام هنا ولكن أوروبا ما زالت تدافع عن حقوق العمال |
Göçmen işçilerden alınan istihdam ücretlerine son versek? | TED | إذا ما ألغينا رسوم الاستقدام المفروضة على العمال المهاجرين؟ |
Dolayısıyla çok büyük. Fakat bu bir yıldız işereti (*) ile beraber gelmeli ve yıldız işareti bunun dünyadaki çalışanların üçte ikisini dahil etmez. | TED | إنه ضخم ولكن يجب أن تأتي مصحوبة بهامش، والهامش هو أنه يستبعد ثلثي العمال من العالم |
İşçiler bu terörü benim getirdiğimi düşünüyor çünkü ben gelmeden başlamamıştı. | Open Subtitles | يرى العمال اننى من اتى بهذه اللعنة التى بدات منذ وصولى |
Ayrıca Houston'da, günlük işlerde çalışan işçilerle yürüttüğüm projede de duymuştum. | TED | سمعت أيضاً في هيوستن، عندما كنت أعمل على مشروع مع العمال اليوميين. |
Belli bir ücret sınırına geldiklerinde çalışanlarını işten çıkarma eğiliminde. | Open Subtitles | انه يميل الى طرد العمال عندما يصلون الى أجر محدد |
Kadrolu çalışanları bile elimde tutamıyorum ki ekstradan aldıklarımı tutayım. | Open Subtitles | كيف بالأحرى على العمال الإضافيين لا أفهم, ماذا تعني يالأسطورة؟ |
Köprü gün batımıyla beraber kaldırılıyor. Gündüz işçilerinin çıkarılması için. | Open Subtitles | يرفع الجسر المتحرك عند غروب الشمس عندما يخرج العمال اليوميون |