"الفوضى" - Traduction Arabe en Turc

• pisliği
• Dağınıklık
• kargaşa
• karışıklık
• karmaşa
• Anarchy
• pisliğe
• kaosa
• karışıklığı
• dağınıklığı
• karmaşayı
• kaosu
• karmaşanın
• anarşi
• karışıklığa

Bütün bu pisliği temizlemek binlerce paund demek çöp toplayıcılara ikramiye ve fazla mesai olarak, grevde oldukları dokuz haftanın telafisi olarak.
و تنظيف كل هذه الفوضى سيكلف الآف الباوندات للزيادات و لمن رفض الجمع تعويضهم عن التسع أسابيع التي كانوا فيها تحت الهجوم

Senin için "Dağınıklık", kanepe yastıklarının bugün kabartılmamış olması demek.
الفوضى تعني انك لم تقم باعادة نفخ وسائد الاريكة اليوم

Ve o zamandan beri sadece savaş ve kargaşa oldu.
. و لاشئ سوى الحرب و الفوضى منذ ذلك الحين

Bazı hayvanlar örneğin deniz kuşları bu karışıklık içerisinde dolanırlar.
بعض الحيوانات مثل الطيور البحرية تقع في فخ هذه الفوضى

Elimde milyar dolarlık yasal bir karmaşa var şu an.
لدي بليون دولار قانونية في حال تسببت في الفوضى الأن

"Cover Girl" gibi, "Sartorial Anarchy" serisi de otoportrelerden oluşur.
مثل "فتاة الغلاف" سلسلة "الفوضى الساخرة" تكونت من التصوير الذاتي

Olsa pisliği temizlemek için beni eve getirdiğin için teşekkürler.
مع ذلك شكراً لأنك أحضرتني . إلى المنزل لأنظف الفوضى

Şimdi sen biraz uyu ben de tüm bu pisliği temizleyim.
يجب أن تأخذى غفوه الآن و سوف أقوم بتنظيف هذه الفوضى

Altı ay önce bize bu pisliği temizlememizi teklif ettiklerinde...
قبل 6 اشهر عندما طلبوا منا ان نصلح هذه الفوضى

Annem Dağınıklık için bana bağırdı Ama babam kızgın değildi.
أمى صرخت فىّ بسبب الفوضى و لكنه لم يكن غاضباً

Dağınıklık için üzgünüm. Büyütüyoruz ve bahardan önce bitirmemiz gerekiyor.
آسف على هذه الفوضى,نحن نوسع المساحة وعلينا الانتهاء قبل الربيع

Ve şimdi içinde bulunduğun gibi bir kargaşa içinde olmazdın.
و ما كنت تعرضت لتلكَ الفوضى التى أنتَ بها الآن.

Her gittiği yerde kargaşa yaratması dışında hiçbir farklılığı falan yok.
لا يوجد شيء من هذا القبيل، سوى براعته في إحداث الفوضى.

Otoyolda karışıklık olduğuna dair bilgi var binlerce insan şehirlerden kaçtığı için.
هناك تقارير الفوضى' على الطُرق السريعةِ كآلاف الناسِ' يحاولْون الهُرُوب من المُدنَ.

Kellog'un laboratuardaki işlere karışması, Julian ve annem ile ilgili tüm bu karmaşa...
تدخل كيلوغ في أمور المختبر و كل هذه الفوضى مع جوليان و أمي

Geçen hafta Sons of Anarchy'yi Nevada'ya kadar takip ettim.
أبناء الفوضى تعقبت إلى "هندين هيلز ، نيفادا" الاسبوع الماضي

Başka seçeneğim yok. Onu bu pisliğe ben bulaştırdım. Onu kurtarmalıyım.
أنا لستُ مخيّر أنا أدخلتها الى هذه الفوضى ويجب أن أخرجها

Bu yüzden düşkün devletler tüm bir bölgeyi kaosa ve çatışmaya sürükleyebilir.
ولهذا السبب يمكن للدول الفاشلة ان تسحب مناطقها بأكملها الى الفوضى والعنف

Nereye gitse peşinden karışıklığı da sürüklüyor. Tek yapmam gereken doğru karışıklığı bulmak.
.الفوضى تتبعه عادة أينما ذهب .كلّ ما عليك فعله هُو إيجاد الفوضى المُناسبة

Bu elmaları öğütüp, elmaların suyunu çıkarıp bütün bu dağınıklığı kim toparlıyor?
الذي طحن هذا التفاح بالأعلى عصر هذا الشراب نظف كل هذة الفوضى

Gant bu karmaşayı gördüğü zaman senin yerinde olmak istemem.
لم ارد أن يكون انت عندما يرى جانت هذه الفوضى

Bunun gibi girdabla beraber, Bu öfke ve kaosu anlatır.
التحرك كالدوامات بهذه الطريقه تعنى الثوره و الغضب و الفوضى

Tam emin değilim, ama Verloc'un tüm karmaşanın ortasında evine döndüğüne yemin edebilirim.
لست واثقا, ولكنى اقسم اننى رأيت فيرلوك يعود فى وسط كل هذه الفوضى

O zaman babamın büstü kırılmaz o oyuncak bebekler de cezaya kalıp bir araya gelmez ve krallığımda anarşi yaratamazdı.
ولم يكن تمثال ابي مكسورا الأن ولم يحتجزو تلك السخيفات معا ويعودو لبعضهم لقد خلقت حالة من الفوضى في مملكتي

Biz tüm bu karışıklığa karşı olan çözümün bir parçasıyız.
نحن.. نحن جزءٌ من الحل في خضمّ كل هذه الفوضى