"المحادثة" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşmayı
        
    • konuşma
        
    • sohbet
        
    • konuşmanın
        
    • muhabbet
        
    • sohbeti
        
    • konuşmadan
        
    • sohbetin
        
    • sohbete
        
    • sohbetten
        
    • konuşmamız
        
    • görüşme
        
    • muhabbeti
        
    • konuşmak
        
    • konuşmaları
        
    Şu da var ki, benimle bu konuşmayı yaptığında ben yedi yaşındaydım. TED الآن، أذكركم، أجرى هذه المحادثة معي عندما كنت في السابعة من العمر.
    İnan bana, Polly. Acı duyduğunu biliyorum, bu yüzden konuşmayı kısa keseceğim. Open Subtitles صدقيني يا بولي,انا اعرف كم انت تتألمين, لذا سأستغني من المحادثة الصغيرة
    Tek yapman gereken, geri dönüp, bu konuşma hiç yaşanmamış gibi davranman. Open Subtitles كلّ ما عليك هو أن تعود، وكأن هذه المحادثة لم تحدث قط.
    Bu konuşma bu odadan dışarı çıkmayacak beni duydun mu? Open Subtitles هذه المحادثة يجب أن تموت في هذه الحجرة هل تسمعني؟
    sohbet için sağ olun efendim. Bana çok faydası oldu. Open Subtitles شكراً لك على تلك المحادثة سيّدي عنى لي ذلك الكثير
    Demek istediğim, bu konuşmanın aramızda kalacağı konusunda sana güvenebilir miyim? Open Subtitles ما أعنيه هل أستطيع أن أثق أن هذه المحادثة ستبقى بيننا؟
    - Ama ben hala bu konuşmayı yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles حسنا، ولكن ما زلت اعتقد يجب أن لدينا هذه المحادثة.
    Bu konuşmayı şaheserimi yerken yapsak çok daha iyi olmaz mı? Open Subtitles هذه المحادثة ستكون جيدة أكثر عندما نتعشّى على قطعتي النادرة ؟
    Senin iyiliğin için bu konuşmayı yapmaktan da kaçındığımı anlayabiliyor musun? Open Subtitles كما ترين لقد أردت أن أتجنب هذه المحادثة من أجل صالحك
    Sen gerçekten sen bunu konuşmayı istemiyorsun değil mi, huh, Michael? Open Subtitles أنت حقا لا تريد هذه المحادثة ، أليس كذلك يا مايكل؟
    Onunla zorlu bir konuşma yaptı ve hayatına devam etti. Open Subtitles لذا كانت لديه تلك المحادثة قاسية ثم تقدم في حياته
    Bu konuşma Jude ve beni evden attıracaksa bile yapamam. Open Subtitles حتى هذه المحادثة قد تلقي بي أنا وجود بخارج المنزل
    Böyle bir konuşma yaptığımı asla kabul etmeyeceğim. Bunu bil. Open Subtitles عليك أن تعلم أنني لن أصرّحَ بخوض هذه المحادثة أبدًا.
    konuşma sürekliydi, ki bu da görüşmeyi konferansın uzantısı yapar. Open Subtitles كانت المحادثة مستمرة مما يجعل هذا الاجتماع بالأساس امتدادا للاجتماع
    Her kim onu esir tuttuysa çok fazla sohbet etmemişler. Open Subtitles من إحتجز أسيرها ما كان كبير جدا على المحادثة أمّا.
    sohbet bol ama ufak tefek hırsızlık ve bilardo sopası darbesi az. Open Subtitles الكثير من المحادثة , و القليل من السرقات و الضرب بعصا البلياردو
    Onun yatağına girmen için sana kolaylık göstermemden sonra bana gösterebileceğin tek nezaket onu bu konuşmanın dışında tutmak olurdu. Open Subtitles يبدو أن المعروف الوحيد الذي ستسديني إيـاه بعدما أعطيتك نفوذ الوصول لسريرها هو أنّ تدور هذه المحادثة بيني وبينك دونها
    Eğer her yer gibiyse, iyi bir terbiye ve düzgün muhabbet. Open Subtitles حسناً مثل كل الأماكن الآخرى أخلاقٌ جيدة و بعض المحادثة اللائقة
    Bu sohbeti Amerika Birleşik Devletleri bağlamında ele alacağım ancak bu tartışma eşitsizliğin artmakta olduğu her ülke için geçerlidir. TED سوف أضع إطارًا لهذه المحادثة فى سياق الولايات المتحدة لكن هذه المناقشة تنطبق عمليا على أي بلد لمواجهة عدم المساواة
    Peki şimdi, bu konuşmadan almak istediğiniz ana fikir ne? TED وما اريدكم ان تخرجوا منه من هذه المحادثة
    Fakat bu sohbetin en önemli özelliği onun gerçekleşmiş olması. TED ولكن الشيء الأكثر أهمية في هذه المحادثة هو مجرد وقوعها.
    CA: Boone, buraya geldiğin için, bu sohbete katıldığın için gerçekten çok minnettarım. TED ك.أ: بون، أقدر حقا قدومك هنا، وانخراطك في هذه المحادثة.
    sohbetten anladığıma göre üçte iki. Open Subtitles سأحصل على إثنان من أصل ثلاثة فقط من المحادثة.
    konuşmamız nasıl oldu da devam etti hatırlamıyorum ama sanırım ilk konuşmamız 10 dakika kadar sürmüştü. Open Subtitles أنا لا أتذكر بالضبط لماذا المحادثة استمرار الماضي هذه النقطة، ولكن أعتقد أننا تحدثنا عشر دقائق أن المرة الأولى.
    Gergin bir görüşme olacak gibi. Open Subtitles يُصوّتُمثل المحادثة الحادّة. فكّرْ أنا سَأُصبحُ خارج هنا
    Yeni tanıştığım birisiyle üzerinde çalıştığım konunun seks olduğunu nadiren paylaşırım ve eğer muhabbeti hemen bitirmezlerse genelge oldukça ilgilerini çeker. TED ففي المناسبات النادرة التي أشارك فيها أحد معارفي الجدد حول دراستي للجنس، إن لم ينهوا المحادثة وقتئذٍ، سوف يكونون مفتونين عادة.
    Bu konuları konuşmak için biraz daha büyümelisin. Anladınmı. Open Subtitles تذكر، لا نتحدث عندما الكبار يواجهون المحادثة.
    Mesela iki kişi bir plan yapıyor, ev arkadaşlarının doğum günü için bir sürpriz yapacaklar ama arkadaşları konuşmaları koridordan duyuyor. TED تصور شخصيتان يعدّان خطة حفلة مفاجئة لشريكهما بالغرفة بينما زمليهما يتنصت على المحادثة كاملة من الممر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus