"الناس أن" - Traduction Arabe en Turc

    • insanların
        
    • insanlar
        
    • İnsanlar
        
    • insanlara
        
    • insanları
        
    • insan
        
    • İnsanlardan
        
    • dökülmek gerekir
        
    • olduğunu
        
    Bazı insanların daha fazla kazanması gerekir, bazılarının ise daha az. TED على بعض الناس أن يجنوا مالاً أكثر، واخرون أن يجنوا أقل.
    İnsanların daha dürüst olmasını istiyorum bir de daha adil. Open Subtitles أنا عامل مجد أريد من الناس أن تصبح أكثر صدقاً
    Ve insanlar bilmeliler ki... çöpleri her şeye rağmen toplanacak. Open Subtitles اريد ان يعرف الناس أن وان القمامه سيتم الاهتمام بها
    İnsanlar hep "ortak kararımızdı" der ama asla öyle değildir. Open Subtitles عندما يقول الناس أن هناك شئ متبادل لا يكون متبادلاً
    Yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup, insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle geldiğine inanıyorlardı. TED أعتقد الناس أن الإبداع كان روحاً إلهية مصاحبة جاءت إلى البشر من مصدر بعيد وغير معروف، لأسباب بعيدة وغير معروفة.
    Sadece Filozof Taşı'nı yapmak için tüm bir şehir halkının yaşamlarını kurban etmek seni insanların intikam almak isteyeceği biri yapacak. Open Subtitles التضحية بحياة جميع سكان هذه المدينة فقط من أجل صناعة حجر الفلاسفه سوف يجعلك الشخص الذي يريد الناس أن ينتقموا منه
    İnsanların hile yapmadığımı düşünmelerini mi, yoksa bana bakıp "Vaay, gerçekten çok kaslısın." Open Subtitles لا أعرف ما إذا كنت ..أريد من الناس ..أن يظنوا أني لا أغش
    Yani insanların alarmı duyduklarında nükleer ekipmanlarını giymemelerini mi istiyorsun? Open Subtitles تريدين من الناس أن لاترتدي تلك الالبسة عندما يسمعون الانذار
    Sen de benim kastırdığım kadar kastırırsan insanların fark etmesini istersin. Open Subtitles عندما تفتل عضلاتك بأقصى ما تستطيع، تريد من الناس أن يلاحظوا
    İnsanların, bu çocukların her gün içinde yaşadıkları bu dünyayı hatırlamaları lazım. Open Subtitles على الناس أن يتذكروا العالم الذي يعيش فيه هؤلاء الأولاد كل يوم
    İnsanlar hep "ortak kararımızdı" der ama asla öyle değildir. Open Subtitles عندما يقول الناس أن هناك شئ متبادل لا يكون متبادلاً
    İnsanlar hijab giyen kadınların dar görüşlü, radikal kişiler olduğunu sanıyorlar. Open Subtitles يعتقد الناس أن المرأة التى ترتدى الحجاب غير متفتحة و متطرفة
    İnsanlar istedikleri gibi gelip gitsin diye kullanılabilir hale getiriyorum. Open Subtitles أجعلها متوفرة حتى يستطيع الناس أن يأتوا ويذهبوا كما يشاؤون
    Kısacası biz insanlara incil tarihinin doğru... olduğunu söyleyen bir organizasyonuz.. Open Subtitles بايجاز شديد, نحن منظمة معنية بإبلاغ الناس أن تاريخ الإنجيل حقيقى
    Biz korkunç bir tehlikenin içindeydik ve oradaki insanlara eve dönmenin yolunu sorduk. Open Subtitles لقد كنا في خطر كبير. وكنا نسال الناس أن يساعدونا لنرجع إلى المنزل.
    Daha canlı, çocuklar! Amacımız insanları gaza getirip marş söyletmek. Open Subtitles كونوا رشيقين جميعكم الذي نريده من الناس أن يرفعوا أقدامهم
    Çoğu insan, dikkatin odaklandığımız şeyle ilgili olduğunu düşünür, fakat ayrıca, beynimizin filtrelemeye çalıştığı bilgi ile de ilgilidir. TED يعتقد الكثير من الناس أن الانتباه يتمحور حول ما نركّز فيه، ولكنه أيضاً يشمل المعلومات التي يحاول دماغنا تصفيتها.
    Yapılan bir araştırmada insanlardan kendi hayatlarını -- hayatlarını tanımlamalarını istedik. TED لقد تم عمل دراسة، حيث سألنا بعض الناس طُلب من الناس أن يصفوا حياتهم.
    Onun hayatını yaşamak için 2,000 dolar dökülmek gerekir. Open Subtitles على الناس أن يدفعوا ألفين دولار لكي يعيشوا مثله لمدة أسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus