| Bunu ilk günden itibaren hiç bir işe yaramayan Roger Dodger söylüyor. | Open Subtitles | و هذا كثير من روجر المخادع و الذي فشل منذ اليوم الأول |
| İlk günden beri sana kim olduğu hakkında yalan söylüyordu. | Open Subtitles | اكانت تكذب عليك بشأن من تكون هي منذ اليوم الأول |
| 20 yıllık avukatlık mesleğim boyunca daha ilk günden bir şerifin olaya böyle müdahil olduğunu sadece o zaman gördüm. | Open Subtitles | كانت المرة الوحيدة من الدفاع الجنائي خلال 20 عاماً التي أرى فيها بإن المأمور يتدخل في قضية منذ اليوم الأول |
| Evet. Gece boyunca yeniden yazdın ve bu daha ilk gün. | Open Subtitles | لقد كنت تعيد الكتابة طوال الليل و إنه فقط اليوم الأول |
| Her ne kadar onların burdaki ilk günü olsada senin durumun bugün. | Open Subtitles | أيضا , فى اليوم الأول لهم كما فى حالتك , هذا اليوم |
| Genellikle Tipografiye Başlangıç dersinin ilk gününde, şöyle bir ödev verilir, bir kelime seçin ve onu, ne olduğunu söylediği şeye benzetin. | TED | عادة في اليوم الأول من مقدمة للطباعة، يعطى لك تكليف، حدد كلمة وجعلها تبدو مثل معناها. هذا هو نوع 101، صحيح؟ |
| Daha ilk günden bırakmaya çalıştığın işten istifa mı edeceksin? | Open Subtitles | الأستقالة من عمل كدحت وشقيت في سبيله منذ اليوم الأول. |
| ilk günden demedim mi Ikiniz de BFF olmaya muktedir miydiniz? | Open Subtitles | ألمَ أقل من اليوم الأول أن مصيركما أن تكونا صديقتان مقربتان؟ |
| Daha ilk günden Dr. King ile çalışmış ve hatta en bilinen konuşmalarından bazılarını yazmıştı. | TED | فنسنت هاردينغ. عمل مع د. كنج منذ اليوم الأول. وحتى كتب بعض خطبه الشهيرة. |
| İsmi Johannes Oberman ve Johannes benimle birlikte Şikago'da ilk günden bu yana benim kadar uzun saatler, benim kadar uykusuz kalarak çalıştı. | TED | اسمه جوانس أوبرمن عمل معي من اليوم الأول في شيكاغو، لساعات طويلة وبدون نوم مثلي تماما. |
| O yasa, bizim ilk günden beri gözümüzü diktiğimiz şeydi. | TED | تمرير القانون هو ما ركزنا عليه منذ اليوم الأول. |
| Bu şekilde, tasarladığımız şeyleri ilk günden 15 bin okulda uygulayabildik. | TED | إذاً وبهذه الطريقة، فإن كل ما قمنا بتصميمه، كنا فعلا قادرين على تنفيذه في جميع المدارس ال15000 بدءاً من اليوم الأول. |
| Bu daha ilk gün, daha 6 gün daha oyalamamız gerekiyor. | Open Subtitles | ان هذا اليوم الأول فقط. عليك أن تضيع 6 أيام أخرى. |
| Belki ilk gün gerginliğini yaşıyor olabilirim fakat bu Kaptan değil. | Open Subtitles | ربما أنا لدي توتر اليوم الأول , لكن ذلك ليس كاب |
| İlk gün çocuğun biri düşüp kafasını çarptı. Az daha ölüyordu. | Open Subtitles | وفي اليوم الأول هناك وقع أحد الأولاد وصدم رأسه وكاد يموت |
| Ve bu gün kameraların yerleştirilmesinin ilk günü olmasına rağmen, | Open Subtitles | حتى على الرغم من أنه اليوم الأول بعد تركيبنا للكاميرات |
| Bilimsel eğitim döneminin ilk günü büyük kültürel yankı sahibidir. | Open Subtitles | اليوم الأول في الفصل الدراسي . يحمل صدى ثقافي كبير |
| Deneyin ilk günü arazimize gittik ve bir ayı yavrusuyla bizi kovaladı. | TED | في اليوم الأول من التجربة، ذهبنا إلى موقعنا وطاردنا دب رمادي اللون مع صغيره. |
| Saldırının ilk gününde üç Rus piyade bölüğü imha edilmiş beşi ise bozguna uğramıştı. | Open Subtitles | ثلاثة من فرق المشاه الروسيه أبيدت عن بكرة أبيها فى اليوم الأول للقتال و خمسة فرق أخرى مُزقت أرباً |
| O halde siz yaradılış kitabındaki ilk günün uzunluğunun belirsiz olabileceğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | محتمل إذن ، يمكنك أن تفسر أنه فى اليوم الأول كما هو مدون فى سفر التكوين |
| Bu benim ilk günüm değil. | Open Subtitles | اليوم الأول لي مثل النزهة يا ـ ستايسي ـ. |
| Her yıl o, eşi ve ikiz kızları festivalin ilk gününe katılırlar. | Open Subtitles | في كل عام هو وزوجته، وبناته التوأم يقصدون المهرجان في اليوم الأول |
| Ve ilk günde yüz binlerce kişi tarafından görüntülendi. | TED | ولدهشتي، لقد شاهده مئات الآلاف خلال اليوم الأول. |
| Kendime kalbimde yatanı istemem için izin verdiğim ilk gündü. | Open Subtitles | كان اليوم الأول الذي تركتُ نفسي تريد ما كان في قلبي |
| Dokuz haftanın ardından, ilk gününü burada boş geçiriyorsun. | Open Subtitles | اليوم الأول منذ تسعة أسابيع بدون العاجزِ وأنتِ إخترتِ صرفه من هنا |
| Çavuşun dediği gibi, daha birinci gün. | Open Subtitles | كما يقول العريف هناك انه اليوم الأول فقط |
| Bu gün ilk günümüz, geleceğimiz bu gün ne kadar iyi olacağımıza bağlı. | Open Subtitles | اليوم هو اليوم الأول لنا , لذلك حياتنا تعتمد على أدائنا , فهمتم؟ |
| Ne diyorduk, altı hafta önce, ta birinci günden itibaren neden sevmiyorsun beni? | Open Subtitles | تهانينا. شكراً، لكني أقصد منذ ستة أسابيع منذ اليوم الأول. لمَ لا تحبني؟ |