Bu yüzden ondan ayrıldım, tanıdığım en inatçı adam o. | Open Subtitles | لهذا السبب تركته انه من أكثر الرجال الذين قابلتهم عنادا |
Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية |
Ben de dedim ki, "Sence tramvaya binsem daha mı iyi olur?" | Open Subtitles | قلت له ، هل تظن انه من الافضل أن أستقل الترام ؟ |
Senin kaba, bencil, uyuzun teki, ve aşık olmaya değmeyecek biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت انك جاف,غليظ و انانى, تعنى,انه من الصعب ان تنسجم مع احد. |
Bir finans şirketinden geliyor! Evet, bir finans şirketinden geliyor. | Open Subtitles | انه من شركة التمويل هذا افضل من لا شىء على الاطلاق |
Cennet düşüncesinin her zaman bu kadar yakından İran'la ilişkili olmasına inanmak zor. | Open Subtitles | انه من الصعب ان نرى ان فكرة الجنة.. ترتبط ارتباطا وثيقا مع ايران |
Oysa ki operasyonun gece vakti yapılmasının çok tehlikeli olacağını söylemiştik. | Open Subtitles | أخبرناهم انه من الخطر جداً ان نقوم بهذه العملية في الليل |
Joy kendisi için en iyi durumu kabullenmesi gerektiğini anladı. | Open Subtitles | ادركت جوي انه من الممكن ان تستفيد نم هذا الموقف |
en nefret ettiğim kız tipi... bu tür bir konuda. | Open Subtitles | انه من النوع الذى اكرهه كثيرا هذا النوع من الاشخاص |
Oldukça büyük ihtimalle o mürettebattaki en önemli insan o. | Open Subtitles | انه من المحتمل جدا الشخص الأكثر أهمية في هذا الطاقم |
Nasıl böyle bir şey söylersin. Karim Rashid imzasını taşıyor. | Open Subtitles | كيف تجرؤين على قول هذا انه من تصميم كريم رشيد |
Hayır, ama bence ikimizin de bilmemesi iyi bir şey. | Open Subtitles | لا , لكن أعتقد انه من الافضل اننا لا نعلم |
Bak, bu bir bayana yapılacak hoş bir şey değil. | Open Subtitles | اسمع , انه من غير اللائق التحدث بفضاضه مع السيدة |
Yani demek istiyorsunuz ki... kendi başına olmayı istemek hastalıklıdır? | Open Subtitles | هل تعنين القول انه من المرض ان ترغب بالانفراد بنفسك؟ |
Kötü söz söyleyemem ki. Biliyorum zor olmalı fakat tam olarak kelimeleri öğrenmeliyim | Open Subtitles | انا اعلم انه من الصعب قولها ولكننا نريد معرفة ما هذه الكلمات بالضبط |
Antonio kötü biri değil sadece saygısız. | Open Subtitles | انطونيو ليست سيئة، وقال انه من الامتهان فقط. |
Çok ünlü, çok meşhur biri. | Open Subtitles | انها طرف الكتاب. انه من المشاهير. انه مشهور جدا. |
Bir kız arkadaşla gitmen daha iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ان .. ان تذهب مع فتاة |
Bütün bunların bilinmediği bir evrenden geliyor, yolculuk izni yok. | Open Subtitles | انه ليس لديه جواز سفر مصرح به. كما انه من كون غير مُلقَّن سيعود ثانية. |
İşin güzel tarafı da senin bu kadar etkilendiğin kadının aslında 90 yaşında olması ya da iki kafası olması mümkün. | Open Subtitles | اعتقد انه من الرائع انك مرتبط بهذه الانسانه لانك كما تعرف انها ربما تكون فى التسعين من عمرها او تمتلك رأسين |
Biliyorum hepimizden yaşlı olmak senin için zor olmalı, ama diğer şeyleri bırakıp sadece tıpa odaklanırsan bunun senin için çok daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | , اعرف انه من الصعب كونك أكبر سناً من الآخرين لكنني أظن أنك ستتقدم أكثر لو أنك تركت كل شئ آخر و ركزت على الطب |