"اين" - Traduction Arabe en Turc

• Nereye
• nereden
• nerde
• Neredesin
• yerini
• neredeydin
• - Nerede
• yeri
• nerden
• neresi
• Neredeyim
• neredeydi
• yer
• Hangi
• neredeydiniz

Sadece meraktan soruyorum, Büyük Kanyon'un üstünde uçarken Nereye indiniz?
بداعي الفضول فقط، اين هبطت عندما حلّقت فوق الوادي الأعظم؟

Nereye gideceğim veya müşterimin kimliği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
لم يكن لدىً فكرة الى اين انا ذاهب أو من هو موكلى.

Telefon geldi ve hemen çıktım, ama Nereye gittiğimi söylemedim.
وأنا الذى استقبل المحادثة,واخبرتك بذهابى, ولكنى لم أقل الى اين

Bu tür kadınsı olmayan şeylere nereden ilgi duyduğunu anlamıyorum.
لا اعرف من اين اتيت بهذا الأهتمام الغير أنثوى للأشياء

- Evet. Evet, ama Randolph hakkındaki bu bilgiler nereden çıktı?
نعم, ولكن, من اين اتيتم بكل هذا الظن عن راندولف ؟

Aşk gurusu, mahvoldum bir de nerde olduğumu mu soruyorsun?
معلم الحب, معلم الحب انا مقبوض علي وتسألني اين انا؟

Anneciğim, Neredesin?
امى , اين انت ؟ لا استطيع ان اراك اين انت ؟

"Saat yediye beş kala bu pompalı tüfekle Nereye gidiyor?"
اين يمكن ان يذهب فى الساعه6.55 ومعه هذا المسدس عزيزتى

İstiyorsan arka tarafa gidip kafasını oluk borusunda Nereye çarptığını göstereyim.
اذا اردت يمكننى ان اريك اين خبط راسه فى مجرى المطر

Anneme paraların Nereye gittiğini söylersem, tedavi masrafını nasıl öder?
كيف ستدفع امك لريهاب عندما اخبرها اين تذهب اموالها ؟

Buluşmanız. Bilemiyorum. Önemli olan Nereye gittiğin değil, kiminle gittiğindir.
موعدكما, لا أعلم, إنه ليس بشأن اين تذهب,بل مع من.

Peki, öğleden sonra toplantı çıkışı Nereye gittin? Defalarca cep telefonunu aradım.
اذن اين ذهبت بعد الظهر بعد المقابلة ، لقد اتصلت عليك كثيراً

- Nereye gittiğimizi bile bilmiyorum. - Eğlenceli olacak. Hadi.
انا حتى لا اعرف اين نحن ذاهبون سوف يكون ظريف

Orada bir ışık var. Oraya gidip, nereden geldiğine bakmayı düşünüyorum.
هناك ضوء فى البعد وسوف اقود الى هناك لأكتشف اين نحن

Bu arada, kendine ördek alacak parayi nereden buldun, hmm?
بالاضافة الى من اين اتيت بالمال الكافي لشراء البطة ؟

Yani, kurtlar ve sinekler... O kadar hızlı nereden geldiler?
لا ادري اقصد الدود والذباب من اين اتى بهذه السرعة

Kim olduklarını bilmiyoruz, nereden geldiklerini bilmiyoruz... fakat çok yetenekli olduklarını biliyoruz.
لانعلم من هم ولا من اين جائو.. لكن لديهم احترافية عالية جدا.

Konusu açılmışken, birçok kişi bana Martin Luther King vurulduğunda nerde olduğumu sorardı.
بالمناسبة هنالك الكثير ممن سالني اليوم اين كنت حيث قتل مارتن لوثر كينق

Şimdi konuşamam, lobideyim. Ben seni ararım. Neredesin?
انا لا استطيع التحدث هنا, انا فى ردهة الفندق سوف احدثك فيما بعد, اين انت؟

yerini söylersen ikiniz için de acısız olacak, söz veriyorum.
اخبرينى اين هى و اعدك ان موتكما سيكون غير مؤلم

Bill, aşağıya git bak. Saatin içinde biri mi var? - George neredeydin?
بيل,اذهب الى اسفل,وابحث , ان كان هناك أحد داخل الساعة الكبيرة . جورج, اين كنت ؟

- Dostum, umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur. - Nerede?
حسنا, صديقى, امل ان ما تفعله هو الصحيح اين هي؟

mendilleri heryere atip durmayin zaten arabanin her yeri mendil oldu.
لا اعرف,اين المناديل؟ كيف يمكن انك لاتملك مناديل ابدا فى سيارتك؟

Çek onu buradan. Tabancalar için gerekli metali nerden buldun?
ابعده ، من اين حصلت على الحديد لصنع هذه الاسلحة

Kloroformla uyutulmuşlar ve uyandıklarında neresi olduğunu bilmedikleri bir yerdeymişler.
أعطوه كلوروفورم وإستيقظ كما تعلمون, في مكان لايعلم اين هو

Tahmin et Neredeyim. Ricky?
ريكي ، يا صاحب المؤخرة الكبيرة ، واعلم اين انا الان ؟

Tüm bunlar olurken Wislawa Szymborska neredeydi?
اين كانت يسلاوا سزيمبروسكا خلال كل هذا؟

"Nerede uyuyorsun ? " yer seviyesinin altındaki bir çadırda uyuyorduk çünkü; Antraktika nın rüzgarı çok kuvvetliydi ve her şeyi uçuruyordu.
اين تنامون؟ كنا ننام في خيام قليلة الارتفاع و قريبة من الارض لان الرياح قوية جدا بحيث تزيل كل شيئ في طريقها

Bu sözü ne zaman, Hangi koşullarda vermiş olabileceğimi söylesen.
اعني لو تقولين لي اين قلت هذا وفي اي ظروف

Siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben oturma odamdaydım. Resmen dini bir olay gibiydi.
لا اعلم اين كنتم في ذلك الوقت, ولكن انا كنت في غرفه معيشتنا.