Sonra hastanelerden hemşireleri en iyi temsil edecek kişileri bize önermelerini istedik. | TED | طلبنا بعدها من المستشفيات والمنشآت أن يرشحوا ممرضات يمكنهن تمثيلهم بأفضل شكل. |
İmparator savaş istiyor ve en iyi dövüşçülerimi feda edemem. | Open Subtitles | الأمبراطور يريد معركة وأنا لا أريد أن أضحّي بأفضل رجالي |
Bu kişisel değil, en iyi yalanı bulmak için çalışıyoruz. | Open Subtitles | ليس شيء شخصي نحن فقط نحاول الخروج بأفضل كذبة ممكنة |
daha iyi olabilirim. İyi biri olabilirim. - Artık kötü biri olmayacağım. | Open Subtitles | سوف اكون بأفضل حال , سوف اتحسن لن اكون سيئه بعد الان |
Sadece çıkın, ve ne yapıyor olursanız olun, kabiliyetiniz oranında en iyisini yapın. | TED | فقط أخرج إلى هناك، وأفعل ما تفعله، أفعله بأفضل ما لديك من مقدرة. |
Tam olarak 30 saat sonra bu plastik patlayıcı elinden geleni yapar. | Open Subtitles | خلال 30 ساعة من الآن بالظبط هذه المتفجرات البلاستيكية عملها بأفضل طريقة |
İmparator savaş istiyor ve en iyi dövüşçülerimi feda edemem. | Open Subtitles | الأمبراطور يريد معركة وأنا لا أريد أن أضحّي بأفضل رجالي |
Bugün baban onun için en iyi halinde olmanı isterdi. | Open Subtitles | وكان والدك سيرغب أن تكون بأفضل مظهر اليوم من أجله |
Ama sana en iyi kısmını anlatmadım. Gerçek yerini lokalize edebilirim. | Open Subtitles | ، لكن لم أخبرك بأفضل جزء يمكنني تعقبها إلى مكان فعليّ |
Cuma günü 5:00'de çıksan, en iyi ihtimalle gece varırsın. | Open Subtitles | إذا انطلقت يوم الجمعة في الخامسة،ستصل منتصف الليل بأفضل تقدير |
Ben şey, 9 kilo aldım. Hayatımdaki en iyi şekle sahibim yemekmiyiyiyorsun,yoksa? | Open Subtitles | لا، لقد ازداد وزني 20 باونداً أنا بأفضل وضع صحي في حياتي |
en iyi olduğum şey seninle birlikte burada deliliklerin peşinden koşmak. | Open Subtitles | لكنني أعلم أنني بأفضل حالاتي، وهو كوني هنا، أقود وأنت بجواري |
Evet, en iyi canlandırmasını yaptı. Dün gece kendini öldürdü. | Open Subtitles | أجل، قلّده بأفضل ما في وسعه، فلقد انتحر ليلة البارحة |
Eğer buna yenilmemek istiyorsak mümkün olan en iyi gösteriyi ortaya koymamız gerekir. | Open Subtitles | حسناً، إن كانت هنالك فرصة للتغلب على هذا ستكون بالقيام بأفضل عرض ممكن |
Teşekkürler baba. Seni seviyorum. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | شكراً ، يا أبي ، أحبّك أشعر بأفضل حالٍ الآن |
Bak Eric, Sam için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışalım. | Open Subtitles | انظر يا إريك, دعنا نتعدي هذا بأفضل طريقه من أجل سام |
Tam olarak 30 saat sonra bu plastik patlayıcı elinden geleni yapar. | Open Subtitles | خلال 30 ساعة من الآن بالظبط هذه المتفجرات البلاستيكية عملها بأفضل طريقة |
Meyve bahçesinde merdivenden düştüm, ama şimdi daha iyiyim. | Open Subtitles | سقطتُ من على السلّم عند الحظيرة لكنّي بأفضل حال |
İyi mizah ve taşlamadan kastım ise, her şeyden önce, doğruluk ve dürüstlük ile yapılmış bir yapıt olmasıdır. | TED | بالعودة لما أعنيه بأفضل كوميديا وسخرية، أقصد أن أي عمل يصدر في المقام الأول وفي الغالب عن الصدق والنزاهة. |
harika sayılmaz ama iyi tarafından bakacak olursak, hala kusmadım. | Open Subtitles | ليس بأفضل حال، لكن الجانب المشرق أنني لم أتقيأ بعد |
...ama ailemiz tekrar bir arada ve bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız. | Open Subtitles | لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها |
Onu ikna etmek için bundan daha iyisini yapmanız lazım. | Open Subtitles | ثق بي. ستضطرّ للقيام بأفضل من ذلك بكثير لكي تُقنعها. |
Söyleyebileceğimizin en iyisi, şu ana kadar yaklaşık 150,000 ile 200,000 arası film var ki bunlarda büyük bir ölçüde tiyatroyla ilgili konular. | TED | و بأفضل ما يمكن القول, هناك حوالي 150,000 الى 200,000 فلم و ذلك حقاً وجد للنشر المسرحي واسع النطاق. |
Evet, burası birini tanımak için gerçekten mükemmel bir yer. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد هذا ليس بأفضل مكان للتعرف على أحد ما |
harikayım Raymond. Ona bir hokkabazlık numarası gösteriyordum. | Open Subtitles | بأفضل حال رايموند كنت أريها حيلة سحرية فقط |
daha iyi olmamıştım. Sadece biraz sarsıldım. | Open Subtitles | بأفضل حال، فقط أشعر بدوار بسيط |