"بادرة" - Traduction Arabe en Turc

    • jest
        
    • göstergesi
        
    • jesti
        
    • hareket
        
    • davranış
        
    • hareketti
        
    • belirtisinde
        
    • niyet
        
    • jestten
        
    • jestiyle
        
    • düşüncelisin
        
    Bakın, biliyorum bu onu geri getirmez fakat bu sadece bir jest olsun. Open Subtitles انظر, أعرف أن هذا لن يعيده للحياة و لكن اليك هذه بادرة حسنة
    Sanırım adamlara büyük maşrapalarla bira ısmarlamak mükemmel bir jest olacak. Open Subtitles اعتقد بأنها ستكون بادرة طيبة ان اشتريت للرجال بعض مشروبات البيرة
    Hem bir jest olarak diğer adayları da davet ederiz. Open Subtitles وستكون بادرة طيبه نحو المرشحين الآخرين الذي يجب علينا دعوتهم
    Bu zalimliğinizin göstergesi olacak ve zayıflığınızın eğer öldürmezseniz gene iradesiz diyecekler 1340. Open Subtitles سيعتبر ذلك بادرة قسوة وعقم فكري وإن لم تقتلوني... سيعتبر ذلك بادرة ضعف
    Varlıklı biri olduğunu bildiğimi biliyorsun, bu sadece küçük bir saygı jesti. Open Subtitles أنا وأنت نعلم انك رجل له قيمه هذه فقط بادرة من الاحترام
    Ve ben de senin ona ne kadar seviyesiz davranmış olduğunu göz önüne alarak ona "eve hoş geldin" partisi vermenin kibarca bir hareket olacağını düşündüm. Open Subtitles وأنا فكرت نظراً للطريقة الفظة .. التى تعاملت بها معها فإنها ستكون بادرة طيبة ..
    Ve çiçeği almadıklarında Hüzün ve özlem dolu bir jest yaptım benden uzaklaşırlarken. TED ولو لم يأخذوا الزهرة، ابدي بادرة من الحزن والشوق كلما ساروا بعيداً.
    Maskenin benim için düşünceli bir jest olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقدتُ أن القناع بادرة منك لمراعاة شعوري
    O'na dışarı çıkmayı teklif etsen güzel bir jest olur bence. Open Subtitles أعتقد أنها ستكون بادرة طيبة إذا طَلبتَ الخروج معها
    Onun ölümü sadece kullanılmayan bir derinin atılması gibi, tatlı bir meyvenin çekirdeğine yaklaşılması gibi bir jest olacak. Open Subtitles فقتله سوف يكون بادرة لمتعة إلقاء رجل بعيداً كقشرة عديم الفائدة لفاكهة ترمى ببطء إلى حفرة
    Ne düşündüğünü biliyorum. İnan bana, altı üstü bir jest. Open Subtitles أعرف مالذي تفكر به، صدقني انها مجرد بادرة
    Güzel bir jest yaptığını düşünmüştüm. Ama sanırım yanılmışım. Open Subtitles ظننت أنها بادرة لطيفة ولكن واضح أنني كنت مخطئاً.
    Bir gün Maxine'i yemeğe çağıralım siz ikiniz ortaksınız. Bu güzel bir jest olurdu. Open Subtitles لأنكم شركاء وأعتقد أن ذلك قد يكون بادرة طيبة جدا.
    Şunu söylemeliyim ki çocuklar, bu mükemmel bir jest olur. Open Subtitles سأقول رأيي، أنتم يا شباب، تلك بادرة مدهشة.
    Babanızın yaptığı jest hakkındaki bilgi çok işime yaradı. Open Subtitles التقييم العميق لوالدك مجرد بادرة , لقد ساعدني ذلك حقا
    Ama Danny ve sana olanlardan sonra değer verdiğim insanlara yalan söylemenin bir sevgi göstergesi olduğu gerçeğini kabul ettim. Open Subtitles لكن بعد داني والذي حدث إليك، قبلت ذلك هي بادرة الحبّ لخدع الناس أهتمّ به.
    Mürettebat üç gönüllüden oluşacak ve tek istedikleri bir iyi niyet göstergesi. Open Subtitles الطاقم سيكون مكون من ثلاث متطوّعين ينتظرون بادرة حسن نيّة
    Tıpkı rüyamdaki gibiydi. Her jesti, her sözü. Tüyler ürperticiydi. Open Subtitles إنه كان مثل حلمى , كل بادرة كل كلمة , إنه كان مخيف جداً
    Bu istasyona karşı asilerce yapılabilecek herhangi bir saldırı gereksiz bir hareket olur. Open Subtitles أى هجوم من قِبل الثوار على المحطة ستكون بادرة عديمة الفائدة
    Sesin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme. Open Subtitles كل نبرة صوت حولك كاذبة كل بادرة باطلة كل ابتسامة تجهم
    Baksana Steven, Eric'e bileti alman çok tatlı bir hareketti. Open Subtitles تعلم يا ستيفن ، كانت بادرة لطيفة منك ، إحضار تلك التذكرة لإريك
    İlk tehlike belirtisinde herkes sıçrayama hazır olmalı mutlaka. Open Subtitles فقط تاكدي ان الجميع مستعد للعبور عند اول بادرة من اي مشكلة
    Benim gösterebileceğim en iyi niyet, en değerli hediyemi sana vermek. Open Subtitles لذا ، أكبر بادرة من جهتي هو أعطائك أفضل هدية لك
    Ama benim aklımdan böyle bir jestten daha fazlası geçiyor. Open Subtitles لكني لديّ أكثر من بادرة في عقلي.
    Ama Senatör'ün gelişi bir merhamet jestiyle taçlandırılmalı. Open Subtitles لكن زيارة السناتور يجب أن تكون بادرة جيدة
    Sen hiçbir şey getirmek zorunda değlsin ama çok düşüncelisin. Open Subtitles ليس عليك إحضار أيّ شيء و لكن هذه بادرة جميلة منك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus