"بالتفكير" - Traduction Arabe en Turc

• düşünmeye
• düşünmek
• düşündüm
• düşünüp
• düşünerek
• düşünüyorum
• düşünme
• düşünmeden
• düşünmekten
• düşünüyordum
• düşün
• düşündün
• düşünmesi
• hakkında
• düşünün

Sonra düşünmeye başladım, belki bu sadece rastgele bir örnek.
ولذا، بدأت بالتفكير حولها، حسناً، ربما تلك فقط عينة عشوائية.

Bu havyar satış makineleri ve Art-o-mat (hepsi birlikte) hakkında düşünmeye başladım. ve birkaç gerekçe, bir gece bir makineyi boyadım,
بدأت بالتفكير حول هذا وآلة بيع الكافيار وآلة آرت أو مات معًا، ولسبب ما، كنت في ليلة ما أرسم آلة بيع،

Hala bizle ilgili, ve eğer bencilce düşünmeye devam edersek, büyük sıkıntıya gireriz.
ما زال الأمر يتعلق بنا شخصيا، وإذا استمرينا بالتفكير بأنفسنا، سنكون بمشكلة كبيرة.

Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz.
إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا.

Biraz düşündüm de, biz gerçekten bunu biraz ağırdan almalıyız.
قمت بالتفكير وأعتقد حقاً أن علينا المضي في هذا بتريّث

Sen düşünüp de üzme canını... ama aşağıdaki o altın...
لا تتعب نفسك بالتفكير لكن الان انزل الذهب للطابق الارضي

Bu görevi yaparken uzay boşluğundaki geleceğimiz hakkında daha da derin düşünmeye başladım.
إذًا بفعل ذلك، بدأت فعلًا بالتفكير بشكل أعمق بشأن مستقبلنا في الفضاء الخارجي.

Ne zaman politikacılar hakkında düşünmeye başlasanız, onların garip yaratıklar olduklarının farkında olmalısınız.
اذا، عندما تبدأ بالتفكير عن السياسيين، عليك أن تستنتج أن هؤلاء مخلوقات غريبة.

"Doktor, derim kapkara ve farklı olduğumu düşünmeye devam ediyorum."
. دكتورة ، جلدى أسود وأنا أستمر بالتفكير أننى مختلف

Kendinizi asker olarak düşünmekten vazgeçmeli ve kendinizi birer insan gibi düşünmeye başlamalısınız.
يجب أن تتوقفوا عن إعتبار أنفسكم جنود وتبدأوا بالتفكير بإعتبار أنفسكم أناس عاديين

Ama seni düşünmeye başladım ve sana öğretmeye çalıştığımız şeyleri.
ولكني بدأت بالتفكير بك وما حاولت تعليمه لك مع والدتك

Bugunün listedeki 86 numarayı yapmak için, iyi bir gün olmadığını düşünmeye başlamıştım.
لقد بدأت بالتفكير بأن هذا اليوم ليس هو اليوم المناسب للقيام برقم 86

Diğer insanları düşünmeye başlamazsan kafana bütün salata setiyle vuracağım.
سأضربك بأدوات إعداد السلطة كلها إن لم تبدأ بالتفكير بالآخرين

Eğer su damlasına geri dönersek, evreni yeni şekliyle düşünmek.
إذن عودة إلى القطرة، مجددا، بالتفكير حول الكون بطريقة جديدة.

Her şeyden önce kızı eve getirmem gerektiğini düşündüm.
قمت بالتفكير بأنه يجب علي جلبها للمنزل أولاً

Öğle yemeği boyunca o kişiye ne yapmalıyız diye düşünüp durdum.
انشغلت طوال الغداء بالتفكير بما يُجدر بنا فعله بهذه المشكلة الفردية

Geçmişi düşünerek, 14'ten önce nerede olabileceğini kafanda canlandırıyorsun. 7 veya 9
بالتفكير للوراء، تخيل أين يمكنك أن تكون قبل 14، 7 أو 9.

Ama tiyatroda ilgim dağılıyor, aktörlerin hayatını düşünüyorum.
لكن اعترف انني مشغول في المسرح بالتفكير بغرابه حياه الممثلين

Ve buna verilecek karşılık, aklı başında her insan tarafından düşünme tatbikine gereksinim duymamız.
و ردي على ذلك أنه علينا أن نطالب بالتفكير من كل شخصٍ عاقل.

Davayı düşünmeden geçirdiği tek bir dakikası bile olmuyordu. Kendi açtığı davadan sadece birkaç gün önce bir sabah acı içerisinde uyandı ve stres kaynaklı bir kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti.
قضى كل وقته بالتفكير فيها و قبل ايام من موعده مع المحكمة استيقظ في الصباح بألم شديد ومات بنوبة قلبية جراء الضغط النفسي

Buradaki konumumla ilgili düşünüyordum ve yaptığın her şey için sana çok minnettarım.
استمر بالتفكير حول وضعي هنا و أنا ممتنة لك ، لكل ما قمت به

Biliyorum, biraz erken. Ama istediğin kadar düşün.
أعلم أن الأمر سريع لكن خذي وقتكِ بالتفكير فيه

Aşık olduğun zaman adama mı yoksa sanatçıya mı... aşık olduğun üzerinde hiç düşündün mü?
هل قمت يوماً بالتفكير إذا كنت حين تقعين فى الحب هل تقعين فى حب فنان أم رجل ؟

Ve bence onu, bunu düşünmesi için ikna edebilirim.
وأعتقد أنني قادر على إقناعه بالتفكير في الأمر

Ama Gethsemane'i düşünün peder.
ولكن بالتفكير في الحديقة الجثمانية أيها الكاهن