Bakın, o gece gölün yakınlarında değildim, tamam mı ? | Open Subtitles | اسمع، لم أكن بالقرب من البحيرة في تلك الليلة، حسن؟ |
Aslında New Jersey'e, New York yakınlarında küçük bir kasaba. | Open Subtitles | في الحقيقية .. إلى نيوجيرسي بلدة صغيرة بالقرب من نيويورك |
Böylece bir karınca kraliçenin yakınında bir yerde işe girişebilir. | TED | بذلك ، فالنملة تبدأ في مكان ما بالقرب من الملكة. |
Göze yakın bir tıkanma görüş problemleri ve retina tıkanmasına sebep olabilir. | TED | إذا حصل الانسداد بالقرب من العين سيؤدّي إلى اضطرابات بالرؤية وانفصال الشبكيّة. |
Çiftçilerin en iyi dostu. Koyunları ve uzun buğday tafrasının yanında. | Open Subtitles | أفضل صديق المزارعين، بالقرب من الأغنام و حقل القمح طويل القامة. |
Bu Yakınlarda seninle birlikte gitmek istediğim bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان بالقرب من هنا اريد ان اذهب اليه معك |
Güney Florida'ya gittiğini, haftaya Miami sahili yakınlarında gündüz vakti teknelere aktarılacağını bildirdi. | Open Subtitles | و في وضح النهار في أحد أيام الأسبوع القادم بالقرب من شاطئ ميامي |
Cinayet işlendiği gece Dunne'ın puro dükkanı yakınlarında olup olmadığını anlamak için trafik kameralarını araştırdım ve ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | عندما كنت أبحث في كاميرات المرور لأرى إن كنت أستطيع وضع دان في أي مكان بالقرب من مخزن السيجار ليلة القتل |
O zamandan beri neden evinin yakınlarında yatıyorum söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أتريدان معرفة لماذا نمت بالقرب من منزلها منذ حينها ؟ |
Evet, biri beni arabayla getirdi büyük bir caddenin yakınında. | Open Subtitles | بلى، أقلني أحد بالسيارة هناك انه بالقرب من شارع كبير |
Suç mahalinin yakınında bile değildi, nasıl bir tanık olabilir ki? | Open Subtitles | أنه لم يكن بالقرب من مسرح الجريمة أى نوع من الشهود.. |
Yerel çevreciler Lantau yakınında özel bir koruma alanı oluşturmuş. | Open Subtitles | حفظ الطبيعة المحلية الآن انشاء منطقة محميه بالقرب من الجزيرة |
Yere yakın bir dizi göze ufuk sonsuza dek gidiyormuş gibi hissettirir. | TED | من مجموعة من العيون بالقرب من الأرض، يبدو الأفق وكأنه مد البصر. |
Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. | Open Subtitles | أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا |
Görünüşe göre, ölülere yakın olmak cinsel dürtüleri harekete geçirebiliyor. | Open Subtitles | من الواضح ان بعض المثارين جنسياً ينفعلون بالقرب من الموت |
Onu yerde al-kesh'inin yanında küçük bir Jaffa birliğiyle beraberken gördük. | Open Subtitles | اكتشفناهم على الأرض بالقرب من ألكاش مع فريق صغير من الجافا |
Seni bir daha o kaçığın yanında yakalarsam onun lanet olası bacaklarını kıracağım! | Open Subtitles | اللعنة إذا أمسكت بك ثانية بالقرب من ذلك الأحمق فسوف أكسر له عظامه |
Yakınlarda yaşıyorlar, kazayı duymuşlar. | Open Subtitles | انهم يعيشون بالقرب من هنا وسمعوا صوت الأصطدام |
Şimdi, bugünün Fransa'sı Galya'nın batı kıyısının yakınındaki tarım yapan küçük bir köyde Veneti kabilesinde oturan bir druid. | TED | هي الآن كاهنة مقيمة لقبيلة فينتي في قرية زراعية صغيرة بالقرب من الساحل الغربي لغال فيما يعرف الآن بفرنسا. |
Cinayet mahallinin yakınlarındaki kameralar görgü tanıklarının tariflerine uyan üç kamyonet saptamış. | Open Subtitles | لقطات الكاميرات الأمنية بالقرب من الزقاق سجلت ثلاث مركبات تتطابق وصف شهودنا، |
Kakao talebini karşılamak için, sadece ekvator civarında yetiştiğinden, burada daha çok ekim alanı açıldı. | TED | تطلّب تلبية الطلب الكبير المزيد من زراعة الكاكاو. الذي ينمو فقط بالقرب من خط الإستواء. |
Hayır. Benimle gelemezsin. Şu anda evimin yakınına bile yaklaşmamalısın. | Open Subtitles | أنت لست قادمًا لايجب أن تكون بالقرب من منزلي الآن |
Ve eski köpünün yanındaki açıklığa götürdük. Orayı bilir misin? | Open Subtitles | على حافة الغابة ، بالقرب من الجسر القديم فأنتِ تعرفيه |
Bu zanlı kurbanlarını öldürür öldürmez yeni bir hayat formunu orada bulunduruyor. | Open Subtitles | الجاني يقدم شكلا من الحياة الجديدة بالقرب من الضحايا و هو يقتلهم |
Sanırım Yakında bir akıl hastanesi var. | Open Subtitles | أعتقد أن ثمة مستشفى أمراض عقلية بالقرب من هنا. |
Velona'da, deniz kenarında bir villa alıyorlar lüks bir rezidansa dönüştürecekler. | Open Subtitles | سيشترون بيوتاً في فيلونا بالقرب من البحر للإنتقال إلى سكن ممتاز |
Topu; çemberin hemen yanından, karpuzlama, kadın gibi soluyarak, panyanın üzerinden saha dışından, ve paytak paytak yürüyerek atacağım. | Open Subtitles | على اللوحة الخلفية لا الحافة بالقرب من السلة ضربة مخادعة وضعية أنثوية على اللوح خارج الحدود أنحني لأحصل عليها |