Ama bunu gördüğümde gerçekten hayran kaldım, çünkü canlı gibi görünüyordu. | TED | لكننى انبهرت حقا عند رؤية هذا، فقد بدا سلوكها وكأنها حية. |
Hiç öncesinde bin kere yapmış olduğunuz gibi check-in'den geçtikten sonra kapıya varana kadar biletinizi kaybettiğinizi düşündünüz mü? | TED | هل سبق وأن بدا لك أنك ستفقد تذكرت سفرك ألف مرة وأنت تمشي من إنهاء إجراءاتك إلى البوابة ؟ |
Bu sıra dışı bir tanktı, dikey duruyordu... ve eski bir kazana benziyordu. | Open Subtitles | المستوعب نفسه كان غير عاديا , لقد كان أفقيا بدا وكأنه مرجل قديم. |
Ne zaman Mr. Blonde ateş etmeye başladı, o zaman ortaya çıktılar. | Open Subtitles | لم يظهروا إلا بعد أن بدا السيد بلوند بإطلاق النار على الجميع. |
Evet ama...ya duyduğum ses, kimi zaman sanki kendi sesim gibi geliyorsa? | Open Subtitles | نعم ، لكن ماذا إذا بدا أحياناً و كأنه صوتى أنا ؟ |
Fakat kendine bir tekne bulmak için çok istekli gibiydi. | Open Subtitles | لكنه بدا متلهّفاً لدرجة سيئة من أجل الحصول على مركب |
Ve bırakmak istedik, bu da en iyi çözüm olarak gözüküyordu. | Open Subtitles | ونرغب في ترك المجال ، لذا بدا ذلك هو الحل الأمثل |
Gerçekten uğraştıracağa benziyor. Yine de güzel bir sesi vardı | Open Subtitles | بدا وكأن كل العمل بسلام، لديه صوت لطيف، حسبما أعتقد |
Konuşmanın sonunda, gazeteci kolay gibi görünen bir soru ortaya atıverir. | TED | و في نهاية الإتصال، طرح الصحفي سؤالا بدا لطيفا نوعا ما. |
Bağış yapmanın mutluluğa etkisi, iki kat fazla gelir ile aynı gibi. | TED | بدا أنه الإعطاء للجمعيات الخيرية أعطى نفس الاختلاف للسعادة كامتلاك ضعف الدخل |
Kafası karışık ve dürüst birine benziyordu. Sahtekarın teki oysa. | Open Subtitles | بدا كأنه صادقاً ومتعثراً لكن الواقع, أنه مجرد مزيَف كبير |
Bir değişiklik yapmak istiyorsan bir alaya katılmaya benziyordu, bu nedenle kaydoldum. | Open Subtitles | بدا كالفوج المناسب للانضمام إليه أن أراد المرء إحداث فرق، لذا انضممت. |
Zaman, kitaptan koparılarak etrafa saçılan sayfalara benziyordu. | TED | الوقت بدا وكأنه صفحات مُزِقت من كتاب وتبعثرت في كل الأنحاء. |
-Her şey mükemmel görünüyordu ama sonra kötü hissetmeye başladı. | Open Subtitles | بدا الذهاب مثالياً فى اول الامر ولكننى اصبت بالغثيان بعدها |
Çoğu özenti düşkünü gibi, hızlı başladı ve hızlı yükseldi. | Open Subtitles | و كما الاثرياء بدا الامر بسرعه و اصبح اكثر سرعه |
İçlerinden hiçbiri, kim olduğunu bilmiyormuş da bir ben tanıyordum sanki seni. | Open Subtitles | بدا وكأنه لم يكن احد منهم يعرف من انت كما كنت اعرفك |
çok hoş bir genç gibi görünüyordu, bu Bay Halloway.Birisini mi öldürmüş? | Open Subtitles | بدا شابّا لطيف جدا، ذلك السّيد هالواي. هل قتل هو شخص ما؟ |
Doğru gözüküyordu ama tam olarak söyleyemiyordum. | TED | كل شيء بدا على ما يرام، لكن لم أكن متأكدا. |
Onu çok az görüyorum. Kocasıyla çarpıştım. Ciddi birine benziyor. | Open Subtitles | بالكاد أراها , قابلت زوجها من قبل, لقد بدا جاداً |
Önemli bir adama benzediğini fakat sıska bir sokak köpeği göründüğünü söyledi. | Open Subtitles | وكان في الهواء من رجل مهم ولكن بدا سكاجي مثل كلب شارد |
Sonra fark etmeye başladım ki Görünüşe göre görme engelli olmanın şehrin üzerinde daha olumlu bir etkisi varmış. | TED | ومن ثم بدأت أدرك بأنه بدا و كأنه المكفوفين بدو يملكون تأثير إيجابي على المدينة نفسها. |
çok anlamlı gelmişti. Özel işaretlerimiz vardı. Birbirimizin arkasını kolluyrduk. | Open Subtitles | بدا منطقياَ، كان بيننا تفاهم سريع، وكنّا نحمي بعضنا البعض. |
Bilgisayarlarda bir çok sayıda oldukça iyi ses mevcut, fakat hepsi başka birinin sesi gibiyken, bu kulağa benim sesim gibi geliyor. | TED | وكان هناك العديد من الاصوات موجودة على الحاسوب ولكنها تبدو وكانها اصوات غريبة عن المتحدث بينما هذا الصوت بدا كانه صوتي |
Ama farklı görünüyor. Ölü bir kaltak gibi beyaza boyanmış. | Open Subtitles | لكنة بدا مختلفا كان مرسوم على وجهه مثل الموتى الزناة |