- Brad Wilson Washington seri katiliyle ilgili yazdığın psikolojik profilin onları doğrudan şüpheliye götürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | براد ولسون أخبرني الملف النفسي الذي كتبناه في قاتل واشنطن اوصلهم مباشرة الى القاتل |
- Brad, seni görmek çok güzel. - Seni görmek de... | Open Subtitles | ــ تسعدني رؤيتك يا براد ــ تسعدني رؤيتك أيضاً |
- Brad, seni görmek çok güzel. - Seni görmek de... | Open Subtitles | ــ تسعدني رؤيتك يا براد ــ تسعدني رؤيتك أيضاً |
Lojistik sorunu var. Aşıları saklayacak sadece 800 buzdolabı var. | TED | هناك التسويق: في هذه الدولة، يوجد فقط ٨٠٠ براد يمكن حفظ اللقاحات فيه باردة. |
Brad'i oldukça yaşlı göstermemiz gerekiyordu. 45 yıl ya da daha fazla yaşlandırmamız gerekiyordu. | TED | كنا في حاجة لجعل براد أكبر بكثير من عمره . كنا في حاجة الى زيادة عمره الى 45 عاما أو نحو ذلك. |
Ve Benjamin'in vücut kaplaması ya da büstü -- maketi -- Brad'den yapılmış olduğu için, 44 yaşındaki Brad'in verilerini 87 yaşındaki Brad'e aktarabiliyorduk. | TED | ولأن ، التمثال -- المجسم -- لبنيامين كان مصنوعاً من ملامح براد ، فأنه يمكننا نقل البيانات من براد في 44 الى براد 87. |
Bard, bak, sana söylemenin bir yolunu arıyordum. | Open Subtitles | إنظر يا(براد)لقد كُنتُ أحاولُ بأن أفكرَ بطريقةٍ لكي أخبركَ هذا. |
- Bu ruh haliyle duruşmaya katılamazsın. - Brad, bana iştirak et, ya da etme. | Open Subtitles | انت لن تذهب الى المحكمة بهذه الحالة براد , ممكن ان تنضم لى او لا |
- Brad Allen de herhangi bir hastalık gibi. | Open Subtitles | - انا اعتبر " براد آلين " مرض كأي مرض آخر |
- Selam. - Brad ile spor salonunda tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت براد فى النادى الرياضى |
- Brad, bu rolü sen oynamalısın. | Open Subtitles | براد يجبُ عليكَ تمثيلُ هذا الدور |
- Brad'i nerede tutuyoruz? | Open Subtitles | أين نحن القابضة براد؟ هرب براد. |
- Ben Bill Porter. - Brad Gutierrez. | Open Subtitles | أنا بيل بورتر- أنا براد جوتيريز- |
-Tamam, pekala. - Brad bana öyle derdi. | Open Subtitles | حسنا براد كان بيندهلى كدة |
Acıdı. Schottinger'a kendi fotoğraflarını ve şiirlerini yerleştirdin. - Brad de sana saygı duymadı. | Open Subtitles | زرعت صور لك أنت و قصائدك في محل (شوتينجر) و لم يحترمك (براد) |
Çift kapılı buzdolabı. | Open Subtitles | براد تصل درجة الحرارة به إلى أقل من الصفر |
Hey, bira yada soda içmek isteyen olursa arkada küçük bir buzdolabı var. | Open Subtitles | يا أولاد إذا كنتم تريدون بعضاً من البيرة او الصودا ستجدوها في براد صغير بالخلف عندكم |
Taşıyıcımın buzdolabı pastırma denen şeyle dolu. | Open Subtitles | جسمي المضيف لديه براد مليء بشيء يسمى "لحم مقدد". |
Brad'i sevebileceğimi düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا كنت أبدأ الإعتقاد أنا يمكن أن أحب براد حقا. |
Diane'i düşünmeden edemiyorum. Brad'i ona nasıl anlatacağız? | Open Subtitles | لا استطيع التوقف عن التفكير فى ديان هنقولها اية عن براد |
Ama şimdi görsel Benjaminimizi kullanmamız için Brad'in performansına ihtiyacımız vardı. | TED | ولكننا الآن في حاجة الى براد لأداء دور بنيامين الظاهري. |
Sadede gelirsek, Saurel beni satti ama ondan önce Brad'in karisi Chantelle'i öttü. | Open Subtitles | لأختصر القصة سوريل يشي بي و لكن ليس قبل أن يشي بزوجة براد شانتال |
Jessica Bard, üçüncü sınıftan beri özel Darth Vader'ım. | Open Subtitles | (جيسكا براد) ، هي تمثل شخصية (دارث فادر) الخاصة بي منذ السنة الدراسية الثالثة |