Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Kız onu ışıklarda bıçakla soymaya kalktıktan sonra onu alıp barınağa getirmek istiyor. | Open Subtitles | ،وأقلها نحو ملجأ عندما حاولت سرقته بسكين في إشارة توقف، وخلال الصراع قُتلت |
Hayır ama biri üzerine bıçakla geldiğinde kazanma şansın daha yüksek olur. | Open Subtitles | كلّا ربما تحصل على فرصة أكبر في الفوز إذا لحقك أحدهم بسكين |
Rahat konuşman için ne yapayım, sana bıçak mı çekeyim? | Open Subtitles | ماذا يجب علي فعله لأجعلك أكثر صراحة أهددك بسكين ؟ |
Eğer yastığının altında bir bıçak saklarsan şeytanlar ve hayaletlerle ilgili kabuslar görmezsin. | Open Subtitles | إن احتفظتِ بسكين تحت وسادتك لن تري أى كوابيس عن الأشباح والأراوح الشريرة |
Acil bir durumda nefes borusunu bir et bıçağıyla açabilirim, efendim. | Open Subtitles | أنا فقط تَعلّمتُ إداء الشق الحنجري بحالة الطوارئَ بسكين خشبي سيدي |
Hayır ama biri elinde bıçakla karşına dikildiğinde kazanma şansın olabilir... | Open Subtitles | ولكن لديك فرصه في الفوز ,اذا ما هاجمك شخص ضخم بسكين |
Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Son dizeyi söyledikten sonra, zehri önlem olarak bir bıçakla çıkarmaya çalıştı. | TED | بعد أن نطقت بالسطر الأخير، حاولت عزل السم وإخراجه بسكين لكي يكون القطع دقيقاً. |
Ölüm Tanrısı hepsini teker teker obsidiyen bıçakla kalplerinden bıçaklayarak vücutlarını yeni Güneş Tanrısına sundu. | TED | طعن إله الموت قلوبهم بالتتالي، بسكين من الزجاج البركاني الأسود. وقدَّم أجسادهم قرابين لإله الشمس الجديد. |
Sarhoştuk. Bana bıçakla saldırdı, ben de ona kürekle vurdum. | Open Subtitles | كنا ثملين ، أصابنى بسكين فقتلته باستخدام مجرفة |
Sarhoştuk. Bana bıçakla saldırdı, ben de ona kürekle vurdum. | Open Subtitles | كنا ثملين ، أصابنى بسكين فقتلته باستخدام مجرفة |
Hayır, ama çocuk bıçağı düşürmüş ve başka birisi adamı benzer bir bıçakla öldürmüş olabilir. | Open Subtitles | لا، لَكن من المحتمل أن الولد فقد سكينه وقام شخص آخر بطعن أباه بسكين مماثل. |
Beyin bir tek, genel amaçlı bir işlemci olabilirdi. İsviçre çakısı gibi değil de, mutfakta kullanılan bir bıçak gibi örneğin. | TED | أن يكون الدماغ كتلة واحدة معالجة شاملة للمعلومات أشبه بسكين مطبخ عوض سكين سويسري متعدد الوظائف. |
Fazla vergi, fazla iş. Ücretimizse bir bıçak, sopa veya ip. | Open Subtitles | مرهق بالضرائب ومجهد, فالدفع بسكين أو بهراوة أو بحبل |
Beyne dışarıdan bir cisim soktuğunuzda bu en yetenekli cerrahın elindeki iğne inceliğinde bir bıçak bile olsa pek çok risk vardır hâlâ. | Open Subtitles | حين يدخل جسم غريب إلى الدماغ حتى ولو بسكين رفيع مثل الإبرة فى يد أمهر الجراحين فيظل هناك خطورة كبيرة |
Ayakkabısının bağıyla kendini asmış veya gizli bir tereyağı bıçağıyla bileklerini kesmiş değil. | Open Subtitles | و المشكلة أنه لم يشنق نفسه برباط الحذاء و لم يقطع شرايينه بسكين |
Karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
Karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
Deli Bob Ray Lemon'un bıçaklı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | هذا المجنون بوب راي ليمون تعرض لكليهما بسكين. |
Karanlıktı. bıçağını sağa sola sallıyordu. Peki ya bardan önce? | Open Subtitles | كان المكان مظلما و يلوح بسكين وقبل ذلك في البار؟ |
Evet, Biscayne Mutual'daki hesabı hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | " أجل أنا مهتم بحسابه في " بسكين ميوتوال |
Hayır. Beni bıçakladı. O yüzden bana yedi sene verdiler. | Open Subtitles | كلا ، لقد أصابنى بسكين لهذا عاقبونى بسبع سنوات فقط |
- Adam bıçaklamak sonra barı yakmaya kalkmak engellemeye çalışınca polisi ısırmak bir suç. | Open Subtitles | ثم تهاجم شرطياً بسكين عندما يحاول أن يوقفك و تحرق المكان لا.. لا.. |
Evet.Bir polisin dişini kırıldıktan sonra, diğer ikisi av bıçağı ile doğrandı. | Open Subtitles | نعم. بعد كسر فك احدى الجوالة و تقطيع أوصال اثنين آخرين بسكين باوي |
Boktan herifin teki kolundan bıçaklandı. Büyük tezgâh. | Open Subtitles | قطعة من الحثالة ، يمسك بسكين بيده صفقة كبيرة |