Sen bizde Venna'yı sonra da Charlotte'ı, sonra da biz buradan gideceğiz. | Open Subtitles | أنت ستعيد لنا فينا ثم تشارلوت و سنبتعد بعيدا من كل هذا |
Anayurdundan çok uzakta, Vak Vak Adaları üzerinde bir yere iniş yaptı. | Open Subtitles | بعيداً، بعيدا عن وطنه حط أخيراً على أحدى جُزر الواق واق المسحورة |
Hatta bunu bir tahrik unsuru olarak gördüğümü söyleyecek kadar ileri gidebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة , إنا اذهب مع الشخص بعيدا إذا وجدته مثير جنسيا |
Ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; | TED | ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض. |
Payıma düşen bu ve kendi payımı bir kenara koyuyorum. Yani, yoluma çıkma. | Open Subtitles | هاذا جزء مني و أنا سأوضع له نهاية، فأنت ابقى بعيدا عن دربي |
Ona şanslı olduğunu söyle ben bütün sevdiklerimi başımdan saldım | Open Subtitles | قولي له انه محظوظ انا رميت بعيدا الناس الذين يحبونني |
Ya buranın dışında olacak ya da fırınımızın tadına bakacak. | Open Subtitles | انه أما سيصبح بعيدا من هنا أو سيظهر على محرقتنا |
Şu an ikimiz için de en iyi şey buradan uzaklaşmak. | Open Subtitles | لكن الآن أفضل شئ لكلينا هو أن نكون بعيدا عن هنا |
Ben gidince o kötü şeyi buradan uzak tutacak bir güç kalmayacak. | Open Subtitles | بمجرد أن أذهب لن يكون هناك أي شيئ ليحفظ هذا الشر بعيدا |
Bu zavallı adam, eşi gittiğinden beri çok strese girdi. | Open Subtitles | الرجل المسكين هو يشعر بالأسى منذ ان ذهبت زوجته بعيدا |
O ikisinin ne kadar çok yiyebileceğini hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة ما هذان الاثنان قادران على وضع بعيدا. |
- Bu mesele çok ileri gitti. - Yoksa çok mu yakınlaştı? | Open Subtitles | لقد ذهب الأمر بعيدا جدا او ربما يصير قريبا جدا ؟ |
Hayır, çok ileri gittiğinde şansını da kaybettin. | Open Subtitles | لا .. أنت إنتهكت حظك عندما أوغلت فى البحر بعيدا جدا |
Ama yine de kocamdan onu göndermesini mi istedim yani? | Open Subtitles | ورغم هذا طلبت من زوجى ان يفصله ويرسله بعيدا ؟ |
Ve İbrahim onu gönderdi ve o da yola çıktı Beer-şeba çölünde dolaştı. | Open Subtitles | و أرسلها إبراهيم بعيدا و هى غادرت و تاهت فى برية بئر سبع |
Sorunlu bir çocukla ilgiliydi, şimdi emin bir yere yerleştirildi. | Open Subtitles | هناك اقوايل عن صبى معاق وأنهم أخذوه بعيدا عن منزله |
Acaba Amerikalılar, teröristlerin varlığı yüzünden anayasayı bir kenara, çöpe atmaya hazırlar mı? | TED | هل الامريكان مستعدين لرمي الدستور بعيدا و القائه في القمامة فقط لان هنالك ارهابيين |
"Seninle bir daha konuşmak istemiyorum, git başımdan." | Open Subtitles | أو أن تقولي لا أريد أن أتحدث معك بعد الآن اذهب بعيدا |
Fakat orman alanlarının dışında yağmurun son derece seyrek yağdığı kıtaların orta bölgelerinde çok farklı bir arazi yapısı mevcuttur. | Open Subtitles | ,ولكن بعيدا عن الغابات في وسط القارات حيث ليس هناك مطر ,أو هناك مطر قليل .حيث هناك أقاليم صعبة للغاية |
Hafta sonunu benden ayrı geçirecek diye Jake nasıl da mutluydu, gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت كيف كان جايك سعيداً بأن يقضي عطلة نهاية الاسبوع بعيدا عني؟ |
Doğru. Seni koruyamayacak kadar uzak bir ağaç üstünde olacağım. | Open Subtitles | صحيح ساكون اعلى شجرة بعيدا عنك بحيث لا استطيع حمايتك |
Bazen ormandan bir kulübe alıp buralardan gitmenin hayalini kuruyorum. | Open Subtitles | احيانا احلم فقط بشراء كوخ في الغابة وفقط ارحل بعيدا |
Defol buradan, dilencileri burada istemiyoruz. | Open Subtitles | أذهب بعيدا,لا نريد متسولين هنا. |
Gary ben getirdi, ben seni getirdim, o yüzden çekil yolumdan. | Open Subtitles | وغاري ولد لي وأنا ولد لك، حتى تتمكن ولد بعيدا عني. |
Ve bir gün uzaklara çekip gidersem kimse beni özlemeyecek. | Open Subtitles | وإذا يوماً ما شردت فيه بعيدا لا أحد سوف يفتقدنى |
Peki, çok uzaklarda dolaşma, ...çünkü 3 saat sonra ayrılacağız. | Open Subtitles | حسنا، لا تتجول بعيدا لأننا سنتحرك في ثلاث ساعات بالضبط |