"بعين" - Traduction Arabe en Turc

    • gözü
        
    • gözlü
        
    • gözle
        
    • göz
        
    • hesaba
        
    • gözün
        
    • düşünürsek
        
    • gözüm
        
    • gözlerle
        
    • göze
        
    • düşün
        
    • gözüne
        
    • nezdinde
        
    • düşününce
        
    • düşündün
        
    Kız kardeşim daha iyi vurur. Üstelik bir gözü de kör. Open Subtitles أيها المُدرب، أختي الصغيرة بإمكانها إصابة الكرة وهي عمياء بعين واحدة
    Gerçek olsalar bile, ekiplerimi kırmızı gözlü bir canavarın peşinden ateş hattına göndermeyeceğim. Open Subtitles لست بمرسل قواتي لمطاردة بجعه بريه مع وحش بعين حمراء مهما بدا حقيقيا
    Diğer şeyleri kaybetmen önemli değil. Tek gözle bile gayet iyi idare edebilirsin. Open Subtitles لا يهم ما تفقده غير ذلك بوسعك أن تتدبر أمرك حتى بعين واحدة
    Aynı zamanda bu büyük resmi göz önüne alınca farkı anladığım ilk zamandı. TED وفهمت أيضًا لأول مرة الفروقات التي تصنعها عندما نضع بعين الاعتبار الصورة الأكبر.
    Yaptıklarımın geri alınamayacağının farkındayım ama sinema aşkım da hesaba katılmalı. Open Subtitles أناأعلمأن أفعاليلايمكن أنتبررقانوناً.. لكن حبي للفن يجب أن يؤخذ بعين الاعتبار
    Bir gözüne çamur kaçma ihtimalne karşı diğer gözün açık kalmalı. Open Subtitles هو مهمُ جداً يمكنك أن تركبِ بعين واحدة لتتعاملي مع الأشياء الأخرى ، فهمتِ؟
    Bence bu konuda endişelenmemiz lazım, özellikle de şu anki eğitim nüfusumuzda uykunun yerini düşünürsek. TED أعتقد أنَّ هذا يجب أن يكون مقلقًا، إذا أخذنا بعين الاعتبار ما يحدث للنوم في البرامج التَّعليميّة حاليًّا.
    Oh, Tanrım. Sende bir gözü cam olan biriyle çıktın mı? Open Subtitles أوه،اللهي هل واعدتَ شخص ما بعين زجاجية ايضا
    Yalnızca Alexander Wolf'un gözü... geri sayımı durdurabilir. Open Subtitles يجب فك السفره بعين ذئب النار لأيقاف البث
    Annemin tek gözü kör ama o bile bundan iyi drift yapabilir. Open Subtitles امي عمياء بعين واحده، وتستطيع التفوق على هذا
    Bir gün tek gözlü bir maymun ormana girdi. TED في يوم من الايام دخل قردٌ بعين واحدة إلى غابة ما
    Tek gözlü bir adam veya kadın arıyordum. Open Subtitles كنت أبحث عن رجل أو امرأة ، بعين واحدة فقط.
    Eğer adi biriyseniz tek gözlü ama yine adi birisinizdir. Open Subtitles إذا كنت سافل في الحقيقة ستصبح سافل بعين واحدة
    Bonica, yaralı bir gözle iki kere ameliyata girdi, fakat göremiyordu. TED دخل بونيكا مرتين إلى غرفة الجراحة بعين مكدومة ولم يتمكن من الرؤية خلالها
    Ama bu öylesine yaygın, öylesine gözle görünmez ki çok uzun bir süre boyunca insanlığın evriminden bahsederken onu da hesaba katmayı unuttuk. TED وهي تكنولوجيا متفشية جداً وخفية جداً لدرجة اننا ولمدة طويلة من الزمن نسينا أن نأخذها بعين الاعتبار عندما نتحدث .. عن التطور البشري
    Bulunduğumuz durum göz önüne alındığında umuyorum doğru olanı yapmışızdır. Open Subtitles إنّه بأخذ الأوضاع بعين الإعتبار أأمل إننا قمنا بالأمر الصحيح
    Yani sen, terin gözüne kaçmasını, ellerine kramp girmesini ya da adrenalin yüzünden, parmaklarının titremesini hesaba katmıyor musun? Open Subtitles لذا لا تأخذ بعين الاعتبار العرق الدخول في عينيه أو ممثله الأيدي إلى أعلى أو التشنج الأدرينالين الوخز للبرميل؟
    Bir haftaya kadar gözün biriyle gayet iyi, diğeriyle idare edecek kadar görürüm. Open Subtitles سأستطيع الرؤية فى الخارج بعين واحدة، وبدون أغلب البقية.
    Geçmişte yaptıklarını düşünürsek,böyle birşey olcağını tahmin etmeliydik. Open Subtitles كان ذلك متوقعاً إذا أخذت ما سببه لنا من متاعب بعين الاعتبار
    Hep tek gözüm aynada sürerim. Open Subtitles أنا أقود دائماً بعين واحدة وعين على المرآة الخلفية
    Zeka her insanı, topluma tamamen yabancı gözlerle baktığı bir yalnızlığa fırlatır. Open Subtitles دهاء كل شخص يعود على ذاته عبر انعزاله عما يحترس منه بعين الغرابة في المجتمع
    Baharat üretmeyi göze alan bir planla ilgili dört gezegen dikkatimizi çekmektedir. Open Subtitles أثارت 4 كواكب انتباهنا يؤخذ بعين الاعتبار أنها قد تكون مكيدة من السباسى
    Lütfen yeniden düşün! Asla onlardan biri olmadın sen! Kendi öz iradem var. Open Subtitles ولكن يا أخي، أرجوك ضع بعين الاعتبار بأنك لم تكن أبدا واحد منهم
    Hayir hayir, tabii ki hepsi kanun nezdinde. Open Subtitles جريمة كبيرة بالطبع بعين القانون
    Hanımefendinin hastalığını düşününce öylece kaçıp gitmesi tamamen gerçekdışı görünüyor. Open Subtitles إذا أخذنا مرضها بعين الاعتبار تبدو فكرة هربها غير واقعية
    Sonuçlarını düşündün mü? Open Subtitles ألم تأخذ بعين الاعتبار ماذا ستكون عواقب ذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus