"بقيّة" - Traduction Arabe en Turc

    • diğer
        
    • geri kalanını
        
    • geri kalanı
        
    • kalan
        
    • geri kalanında
        
    • tüm
        
    • geri kalanının
        
    • kalanına
        
    • geri kalanıyla
        
    • gerisi
        
    • sonuna kadar
        
    • geri kalanından
        
    Kızın elinde olduğundan emin olunca diğer kutular da gelecek. Open Subtitles عندما نعرف أنك حقاً تمتلك الفتاة بقيّة القوارير سيتمّ تسليمها
    diğer piçler gibi o da bir gece ağaçların altında mı peydahlandı? Open Subtitles حيث يمكنك رؤية الدموع تُذرف ليلاً بين هذه الأشجار مثل بقيّة لأوغاد؟
    Gününüzün geri kalanını, güvenlik protokolü el kitaplarınızı yeni lojmanlarınızda okuyarak geçireceksiniz. Open Subtitles أمامكم بقيّة اليوم لتطّلعوا على كتيّبات أنظمة الحماية الموجودة في مساكنكم الجديدة
    Hayatının geri kalanını hatan olmayan bir şey için harcamak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليكَ أن تقضي بقيّة حياتكَ .تكفّر عن شيء لم يكن خطأكَ
    Asıl dünyanın geri kalanı derdine yansın çünkü biz bunu tek başımıza başarabiliyoruz. Open Subtitles حسناً ، هذه النكتة تنطبق على بقيّة العالم لأننا نستطيع فعل هذا بأنفسنا
    Şimdi son kalan Amerikan paramı da çikolata ve pornoya yatıracağım. Open Subtitles الآن، أَنا مِنْ لصَرْف بقيّة ي المال الأمريكي على الحلوى والدعارةِ.
    Güzel, hayatının geri kalanında ağzını kapalı tuttuğun sürece tehlikede değilsin. Open Subtitles طالما أبقيت فمك مغلقاً بقيّة حياتك فلست فى خطر
    diğer piçler gibi o da bir gece ağaçların altında mı peydahlandı? Open Subtitles حيث يمكنك رؤية الدموع تُذرف ليلاً بين هذه الأشجار مثل بقيّة لأوغاد؟
    diğer kent devletiler bir kaç veya tek gemi yolladı. Open Subtitles بقيّة الولايات أرسلت ما بين بضعة سفن إلى سفينة واحدة.
    Çünkü çok küçük bir sayı tutmak da eğer diğer kişiler de denge analizi yapmıyorsa, kötü bir seçimdir. TED لانّ انتقاء رقم منخفض هو اختيار سيّء إن لم يكن بقيّة النّاس يقومون بتحليل التّوازن هم أيضا.
    Kaçınız buğday dışında diğer tahılları söyleyebilirsiniz? TED كم يبلغ عدد الذين بإمكانهم من بينكم أن يتعرّف على القمح من بين بقيّة الحبوب؟
    Kocam olmanı istiyorum. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تكون زوجي، أريد أن أقضي بقيّة حياتي معك.
    O zaman tatlım, umarım hayatının geri kalanını kulemde hapsedilmiş olarak geçirirken eğlenirsin. Open Subtitles حسناً إذاً يا عزيزتي أرجو أنْ تستمتعي بتمضية بقيّة حياتك محتجزةً داخل برجي
    Burası küçük bir kasaba. Hayatımızın geri kalanını birbirimizden saklanarak geçiremeyiz. Open Subtitles إنها بلدة صغيرة ولا يمكننا قضاء بقيّة حياتنا بالإختباء عن بعضنا.
    Evin geri kalanı ile alakasız olan bir oda veya kapı mı arayacağız? Open Subtitles لا أعرف مكانها نبحث عن غرفة أو باب لا يتفق مع بقيّة المنزل
    Operasyonun geri kalanı bu adam kadar rezilse işi bitirmek çocuk oyuncağı. Open Subtitles ان كانت بقيّة العمليات كسّيحة مثل هذا الرجل سيكون من السهل أحباطها
    O anı başarıyla sonuçlandırsaydı inanıyorum ki, hayatının geri kalanı çok daha iyi bir yöne gidecekti. Open Subtitles لو كان قد أنجز تلك اللحظة إنّي أؤمن بأن بقيّة مسار حياته كان سينحو منْحًا أفضل.
    Hadi gidip partiden kalan diğer kanıtları toplayıp inceleyelim. Open Subtitles تَعْرفُ ماذا نحن نَعمَلُ؟ دعنا نَجْمعُ بقيّة الدليلِ مِنْ الحزبِ ويَحْصلُ عليه للتَتَبُّع.
    Pekala, günün geri kalanında çocuklarla ilgileneceğim. Open Subtitles حَسَناً، أنا سَآخذُ الأطفالَ ل بقيّة اليوم.
    Büyük İskender bilinen tüm dünyayı fethetmek için yola çıktı; Hyperides kendini ihanet suçlaması ile mahkemede buldu. TED ثمّ ذهب اسكندر لغزو بقيّة العالم، وجد هايبريديس نفسه محاكما بتهمة الخيانة.
    Bu da hayatımın geri kalanının bu sadelikte, bu tekdüzelikte geçeceği anlamına geliyor. Open Subtitles مما يعني أنّ بقيّة حياتي ستكون طريقاً سريعاً طويلاً مستقيماً يُفضي إلى الغروب.
    Kas rahatlatıcı, spazmların, vücudun geri kalanına yayılmasını engeller. TED ويقوم مرخٍ للعضلات على منع التشنجات من الانتشار إلى بقيّة الجسم.
    Birkaç Çinli istihbarat birliği denk gelmiş olmasaydı o zavallı insanların geri kalanıyla birlikte açlıktan ölmüş olurdum. Open Subtitles لو لم أركض إلى عدّة قوّات صينية للإتصالات، كنتُ سأجوع حتى الموت سويةً مع بقيّة أولئك الناس الفقراء.
    Binanın gerisi merkezî bir bilgisayara bağlı olan kapalı devre kameralarla kaplı. Open Subtitles في حين أن بقيّة المبنى به كاميرات تلفازيّة التي ترتبط بحاسوب مركزي.
    Ama bu, ömrünün sonuna kadar hapishanede yatacagin... gerçegini asla degistirmeyecek. Open Subtitles لكنّك لن تتخلّص من حقيقة أنّك ستقضي بقيّة حياتك في السجن
    Kadının çakmağını geri vermeden bu yolculuğun... ..geri kalanından keyif almayacağım. Open Subtitles الأَبّ، لَنْ أَتمتّعَ به بقيّة هذه السفرةِ حتى نُرجعْ تلك قداحةِ الإمرأةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus