"بمجرد" - Traduction Arabe en Turc

    • sonra
        
    • kere
        
    • kez
        
    • anda
        
    • zaman
        
    • an
        
    • alır
        
    • bile
        
    • sadece
        
    • biter
        
    • Sırf
        
    • gelir
        
    • hemen
        
    • gibi
        
    • eder
        
    İki görevliyi de öldürüp birinci dereceden cinayete karıştıktan sonra, hiç duraksamamışlar. Open Subtitles بمجرد تصاعد الأمر لعملية قتل.. وبعد مقتل اثنين من الحراس لم يترددوا
    İki görevliyi de öldürüp birinci dereceden cinayete karıştıktan sonra... hiç duraksamamışlar. Open Subtitles بمجرد تصاعد الأمر لعملية قتل.. وبعد مقتل اثنين من الحراس لم يترددوا
    Çünkü bir kere trilyonlarca atomu topladığınızda, o kuantum tuhaflığı birden dağılır. TED لأنه بمجرد أن تضع تريليونات الذرات معاً، فإن دهشة الكم تتلاشى تماماً.
    Tek sorun parayı bir kez kazanınca artık ilgimi çekmiyor. Open Subtitles المزعج انه بمجرد ان أربح نقودا لا أعد اهتم بها
    - Sakın ha. Seni gördüğü anda vurur. - Ne zamandır vurulmuyorum. Open Subtitles لاتدخل سيطلق عليك الرصاص بمجرد رؤيتك لم أتعرض لاطلاق الرصاص منذ أيام
    Çünkü bunu başardığımız zaman, yolun yeniden yapılandırılması için daha önemli çalışmalar yapabiliriz. TED لأنني أعتقد أنه بمجرد فعلنا ذلك، سنقوم بأهم عمل في إعادة بناء الطريق.
    Bu kuşların şu an kafesi açsam uçmak istemeyeceklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أن هذه الكائنات لن تفر بمجرد فتح القفص ربما
    Neredeyse başaracaktım; ama aşağı doğru iniyordum ve sonra tekrar denedim. Open Subtitles أعتقد أنه بمجرد البدء في المحاولة.. أبدأ في النزول مرة أخري
    Yörünge saldırısından sonra, yüzeyde kalan diğer pozisyonları vurmak üzere harekete geçerler. Open Subtitles بمجرد انتهائهم من الهجوم المداري، سيمضون للهجوم على أي مواقع أرضية باقية
    Fakat komaya soktuktan sonra, sorunu çözemezsek bir daha uyanamayacaktır. Open Subtitles لكن بمجرد إفقادنا وعيه إن لم نحل الأمر لن يستيقظ
    Bir kere yolda onların adamları var. TP dışındaki tüm takım rehberlerini istiyorum. Open Subtitles اريد كل قاده الفصيله ان يكونوا بالخارج بمجرد ان يصطف رجالهم على الطريق
    Her sefer kaydedilir. Bir kere gitiğimde kayıt yaptırmak zorunda kalmıştım. Open Subtitles . كل رحلة بحرية مسجلة يجب أن أسجل نفسى بمجرد الوصول
    Hayır, bir kez burayı anlamaya başlayınca, kötü olmadığını görürsün. Open Subtitles لا لا بمجرد ان تذهب الى القصر انه ليس سيئا
    Bunu bir kez ipe taktın mı, bir daha dokunmuyorsun. Open Subtitles بمجرد أن تضع هذا على الحبل لا تقم بـ لمسه
    Ama gazeteci bir soru sorduğu anda, ...birden çenen düşüveriyor. Open Subtitles , لكن بمجرد أن سألتكِ المذيعة أجبتِ عليها على الفور
    Güvenini kazandıktan sonra da sana arkasını döndüğü anda kutuları bana getirirsin. Open Subtitles ثمّ، بمجرد ان تكسبي ثقته ويدير ظهره لك تحضرين الصناديق سريعاً لي.
    O zaman uyuyakalmış olsaydım bir çukura düşer ve sadece başım ağrırdı. Open Subtitles ولو كنت قد نمت حينها وكان يمكن أن ينتهى الأمر بمجرد صداع
    Geçen yıl yavaş bir şarkı çaldığımız an, oğlanlar toplu halde kaçtı. Open Subtitles في العام الماضي، بمجرد تشغيل اغنية هادئة تبخر كل الصبية من الحفل
    Efendim, emrinizi alır almaz bu konseye, ...katılmak için çılgın gibi at sürdüm. Open Subtitles مولاى ، لقد دفعت مثل الغضب لحضور هذا المجلس بمجرد وصول أمرك لى
    Yani, yön gösterilmesine gerek bile yoktu, biz olayın içindeydik. Open Subtitles فكما تعلم، فنحن لا نحتاج قيادة حقيقة، بمجرد إنشغالنا بالأمر.
    sadece temiz görünmesini istiyorum, o kadar. Mobilyaların arkasına bakmayacağım. Open Subtitles بمجرد أن يكون نظيفاً فلا يهمني لن أنظر في الزوايا
    Siyah katran havuzu gibidir, bir defa yakayı kaptırdın mı işin biter. Open Subtitles فإنه مثل بُحيرة من القطران الأسود بمجرد أن يمس مؤخرتك، يشتعل سريعاً
    Sırf bahçıvan aletleri taşıyor diye bir Meksikalı'yı eve soktuğumuzun farkında mısın? Open Subtitles اليس من الغريب دخول مكسيكي الى المنزل بمجرد انه البستاني الجديد ؟
    O değerli silahlar gelir gelmez... Candelas ve Atienza' ya da saldıracağız. Open Subtitles بمجرد وصول تلك الأسلحة الجديدة الباهظة الثمن سنهاجم كانديلاز و أتييتزا أيضاً
    Ve senden tek istediğim, onu hemen öldürmeyeceğine dair söz vermen. Open Subtitles وما اريده منك ان تعدني انك لن تقتله بمجرد ان تراه
    Beklediğim şeyi elde eder etmez onlara tam bir profil çıkarabileceğimi söyledim. Open Subtitles قلت انى استطيع القيام بتحليل لأجلكم بمجرد ان احصل على ما احتاجه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus