"تتوقع مني" - Traduction Arabe en Turc

• bekliyorsun
• beklemiyorsun
• bekleme
• beklersin
• bekliyordun
• bekliyorsunuz
• bekliyor
• bekleyemezsin
• bekliyorsan
• bekliyorsanız
• bekleyemezsiniz

Şuan birbirimizle tartıştığımız da dahi cinselliğinin güvenine sığınmamı mı bekliyorsun?
تتوقع مني إسعادك جنسيا ؟ حتى ونحن نقزز بعضنا البعض ؟

Böyle aniden ortaya çıkıyorsun, benim nasıl bir tepki vermemi bekliyorsun?
كيف تتوقع مني ان اقاوم إذا كنت تظهر مثل هذا الشي؟

Evime kadar götürecek misin yoksa onu buradan taşımamı mı bekliyorsun?
هل سوف تقود أقرب إلى منزلي أم تتوقع مني حملها ؟

Gerçekten benim burada oturupta polisleri beklememi beklemiyorsun dimi?
لا تتوقع مني الجلوس وأنتظار الشرطة، صحيح؟

İstersen kendi söylediğin yalanlara inanabilirsin ama benden sineye çekmemi bekleme.
صدِّق الأكاذيب الخاصة بك إذا كنت تريد, لا تتوقع مني تجرعها.

Bu şeyin içinden çıkmamı nasıl beklersin?
اللعنه .. ماذا تتوقع مني للخروج من هذا الهراء؟

Zaman makinesiyle ilgili gerçek hayattan bir örnek vermemi mi bekliyordun?
هل كنت تتوقع مني أن آتيك بمثال يتضمن آلة زمن حقيقية

Bunun senin için hiçbir anlamı olmadığına inanmamı mı bekliyorsun?
تتوقع مني تصديق أن هذا لم يعني أي شيء لك؟

Doğum hakkımı benden alan o aptalları eğitmemi mi bekliyorsun benden?
هل تتوقع مني ان ادرب هؤلاء الفضائيين الذين حرفيا سرقوا بذلتي

Şimdi, benden ve Birleşik Devletlerden, bu konuda ne yapmamızı bekliyorsun?
الان ، ماذا تتوقع مني ومن الأمم المتحدة ومع ذلك ليس عليك أن تتطلب ، عمل هذا

Lanet olası karına sen bakamıyorsan, benim ne yapmamı bekliyorsun, ha?
إن لم تكن قادراً على الإعتناء بزوجتك ماذا كنت تتوقع مني فعله إذن ؟

Bir uçan dairenin inip arkadaşınızı alarak uzaya götürdüğüne inanmamı mı bekliyorsun?
هل تتوقع مني ان اصدق ذلك الصحن الطائر هبط واخذ صديقك بعيدا للفضاء الخارجي؟

Neden benden yalanlarını dinlememi bekliyorsun?
لم تتوقع مني أن أسمع ما تقوله بينما تكذب علي؟

Benden, onun bir kadın için emekli olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
هل تتوقع مني ان اصدق ان تقاعد من اجل امراءه؟

Şöhretimi lekelemene izin vereceğimi beklemiyorsun, değil mi?
أنت لا تتوقع مني أن أسمح لك بتلويث سمعتي، أليس كذلك؟

İyi be... ama parçaları toplamam için yanında olmamı bekleme.
حسناً لكن لا تتوقع مني أن أكون بالأرجاء لألتقط القطع

Kiralarını ödememe yardımcı olmamı bekliyorsan daha çok beklersin.
إن كنت تتوقع مني أن ادفع : فستواجه مفاجأة

Ne yapmamı bekliyordun ki evde annemle oturmamı mı?
ماذا تتوقع مني ؟ أن أجلس مع أمي في المنزل ؟

Şimdi siz bütün kazancı alırken benden sadece riskleri mi üstlenmemi bekliyorsunuz?
و الآن تتوقع مني أن أتحمل المخاطر بينما تجني أنت الثمار ؟

Aile ticari fırsatları geri çevirmemi bekliyor ama buna rağmen maaşımı da kesiyor.
تتوقع مني العائلة ألا أقبل بالفرص التجارية لكنهم مع ذلك يقطعون المال عني.

Ve benim bir tür alışma dönemi geçirmememi bekleyemezsin.
و لا يمكنك أن تتوقع مني أن أتجاوز ذلك أريد بعض العدالة

Aletlerimi getirip yardım etmemi bekliyorsanız kalsın.
إذا تتوقع مني أن أجلب أدواتي وأساعد.. أرفض.

- Benim bu Yankeeler'den birşey dilenmemi bekleyemezsiniz.
لا يمكنك ان تتوقع مني ان اذهب لاتوسل أولئك اليانكي عن أي شيء