Açık olan birşeyden kaçınmak için gösterdiğiniz tüm çabayı takdir ediyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أقدر المحاولة. كنت تحاولين كليا في تجنب الموضوع الواضح. |
Elbette, ilk başta böyle hatalar yapmaktan kaçınmak en güzeli. | Open Subtitles | بالطبع، من الأفضل لنا جميعا تجنب الإختيارات الغبية من البداية |
Bizi daha çok, mevzudan uzak tutmaya çalışıyorlar, anlarsın ya. | Open Subtitles | لا .. نوعا ما يحاولون تجنب الموضوع برمته أنت تعلم |
Stresten uzak durmam gerekiyor, hafta sonuna konuk etmem değil. | Open Subtitles | يفترض بي تجنب الضغط لا أن أدعوه في نهاية الأسبوع |
Yani kural olarak büyük güçlerden kaçınmaya çalışırsınız. | TED | لذلك ترغب في تجنب القوات الكبيرة بصورة مبدئيّة. |
"yok saymak," "yan çizmek ", "kaçmak", bu sözcükler bana daha iyi uyar | Open Subtitles | تجـاهـل ، تجنب ، أهرب ، هـذه الكلمـات كـانت جيّد جـدا بالنسبة لـي |
Onu kışkırtma. Eminim iyi olacak. Kızışmadan kaçın. | Open Subtitles | لا تنزعج ، كل شىء سيكون على ما يرام تجنب فقط المواجهه |
Ondan kaçının, ondan kaçının. Onu tekmeleyerek yolunuzdan çıkarın. | TED | تجنب ذلك. تجنب ذلك. وووم. اركله ليبعد عن الطريق. |
30 derece kuzey enlemindesin çünkü dalgalı sulardan kaçınmak istersin. | Open Subtitles | ودرجة الحرارة 30 مئوية شمالاً، لأنك تريد تجنب الأمواج القوية |
Onu sensiz yakalamaya kalkarak yaklaşık 20 ajanı feda etmekten kaçınmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أود تجنب التضحية بـ20 من العملاء أو أكثر لأقبض عليه بدونك. |
Tek yapman gereken diğer araçlardan kaçınmak. Ne kadar hızlı gidiyorsun? | Open Subtitles | كل ما عليك فعلة هو تجنب العربات الاخرى وهذا كل شئ |
Yani tilkilerle tavşanları düşünün, tavşan, tilkiden uzak durmak için her yolu denerken tilki de etrafta devriye gezerek tavşan arar. | TED | فإذا تخيلت الأرانب والثعالب، تحاول الأرانب تجنب الثعالب بأي ثمن، بينما تجوب الثعالب المنطقة محاولةً البحث عن الأرانب. |
Herkesi beladan uzak tutmaya çalışıyorum. Ona elmas deme. | Open Subtitles | صدقني، أحاول تجنب المشاكل لا تخبرها بشأن الألماس |
Fred, Chris'e beladan uzak kalmasını söyledim. | Open Subtitles | فريد ، طلبت من شاين تجنب المتاعب فتجنبها ، وكان تصرفا صائبا |
Onlar, kimyasal ya da diğer yollarla gebelikten kaçınmaya çalışırlar. | Open Subtitles | ،هن فعلاً يحاولن تجنب الحمل بمواد كيميائية أو بأي طريقة أخرى |
İki derecelik ısınmadan kaçmak için çok geç olduğunu söyleyen birçok meslektaşım ve bilim insanı var. | TED | العديد من زملائي وعلماء آخرون صرحوا بأنه حاليا سيكون تجنب ارتفاع درجة الحرارة بدرجتين متأخرا. |
Hatırlatmak gerekirse, hızlı ol, kafanı yukarda tut, anafordan ve kuzey plajının herhangi bir yerinden kaçın. | Open Subtitles | فقط تذكر ، إجعل صعودك سريعا و هبوطك سلسا ، و تجنب الشقوق ، اللؤلؤ و أي جزء من شمال الشاطئ |
Solumaktan kaçının. Bir doktora başvurun. | Open Subtitles | تجنب التنفس , اتصل بالطبيب او الوكيل المعتمد |
Çağdaş psikiyatri, bilfiil bunun önüne geçmeye çalışıyor. | TED | لكن يحاول الطب النفسي الحديث جاهدًا تجنب ذلك. |
Xander da her zaman aile toplantılarından kaçmaya çalışır. | Open Subtitles | و زاندر دائما ما يحاول تجنب الاجتماع بعائلته |
Dördüncü olarak, dürüstçe Çin'deki savaşı önlemeye mi çalıştım yoksa sadece kendi başarım için mi çabaladım? | Open Subtitles | هل أنا بصراحة حاولت تجنب الحرب مع الصين أم أني فقط حاولت جعل اسماً لنفسي؟ سؤال |
Tek yapmak istediği tartışmayı önlemek olsaydı bizi savaşma ile tehdit edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها كانت ستهدد بمكافحتنا إذاً كان هدفها هو تجنب إثارة الجدل. |
Bizim tarafsızlığımızı tehdit edecek her türlü hareketten kaçınmalıyız. Onlarla olan tüm münakaşalarımızda kendini üstün kılmalısın. | Open Subtitles | يجب تجنب أي عمل يهدد حلفاءنا عليك مساوات جميع خلافاتنا معهم |
Etrafta bu kadar kadın varken tek tük lekeler olması kaçınılmaz. | Open Subtitles | لا يمكن تجنب بقعة عريضة خصوصاً وحولك الكثير من النساء |
İşte belli başlı şeylerden kaçıyor. | Open Subtitles | حسنا، وقال انه تم تجنب حالات معينة في العمل، و |
Eğer onlardan bir tanesini de kurtarabilirsem, zorla evlendirilmelerine ve benim yaşadığım kadar acıyı yaşamalarına engel olabilirsem bu çok güzel bir şey olur. | TED | و اذا استطعت ان انقذ واحدة من الفتيات اليافعات و تجنب ان يزوّجو و يعانو بقدر ما عانيت اذن هذا شيء جيد |
Eğer bu da yeterli değilse Amerikan Psikoloji Birliği iklim değişikliğine karşı kaçınma çatışması, çaresizlik ve vazgeçme gibi verdiğimiz psikolojik tepkilerin arttığını söylüyor. | TED | الآن إن لم يكن ذلك كافيًا تصرح الجمعية الأمريكية لعلم النفس إن استجابتنا النفسية تجاه تغير المناخ مثل تجنب المنازعات، واليأس، والاستسلام في ازدياد |