Bir şeyler saklıyorsun. Her ne saklıyorsan, beni de yakamayacaksın. | Open Subtitles | أنتِ تخفين شيئاً، أياً كان ذلك فلن توقعي بيّ، معكِ |
Eğer daha iyi biliyor olsaydım, bir şeyler saklıyorsun derdim. | Open Subtitles | لو كنت لا أعرفك جيداً، لقلتِ أنك تخفين أمراً ما. |
Ben sana her şeyi anlattım, sense bilgi saklıyorsun! | Open Subtitles | انا اقول لكي كل شيء و انت تخفين عني معلومات مهمة |
Hayır. Buna izin vermeyeceğim. Hançeri güvenli bir yere sakladığını varsayıyorum. | Open Subtitles | لا، لن ندع ذلك يحدث أظنّكِ تخفين الخنجر في مكان آمن |
Paralarını ve mücevherlerini sakladın. Ne kadar aptalca. | Open Subtitles | هل تعرفين لقد رأيتك وانت تخفين مالك وجواهرك. |
İyi vakit geçirdiklerini söyledin. Benden bir şey mi saklıyorsun yoksa? | Open Subtitles | قلت إنهما قضيا وقتاً طيباً، ماذا تخفين عني؟ |
Bir şeyler saklıyorsun! Onun nereye gittiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تخفين شيء، أتعرفين ما كان ينوي ان يفعل؟ |
Bak, yine korkuyorsun. Bence bir şey saklıyorsun. | Open Subtitles | أترِ ، قد ظهر ذلك الخوف مُجدداً، أظن أنكِ تخفين شيئاً. |
Oldukça zekisin aslında. Neden bunu saklıyorsun? | Open Subtitles | واضح أنّكِ عبقريّة فلمَ عساكِ تخفين عقلكِ؟ |
Bir şeyler saklıyorsun, ...ve bunu dışına çıkarmanı sağlayacağım , ...ve bu gerçekleştiğinde , bir şansın olacak çok uzaklarda ince, küçücük bir şans.. | Open Subtitles | انت تخفين شيئا و سأخرجه منك و عندما يحصل ذلك هناك فرصة |
Sanki bir duvar örüyorsun hep. Bir şey saklıyorsun. | Open Subtitles | يبدو كأنك تختفين وراء حائط أو تخفين شيئ ما |
Kişiliğinle alakalı kesin bilgiler saklıyorsun subaya raporlanmayan bilgiler. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ تخفين أشياء معينة بنفسك أشياء لم يتم التبليغ عنها لأمين الصندوق |
Tabi ki, bazı insanlar düşünebilirki konuşmamayı seçiyorsun çünkü bişeyleri saklıyorsun. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، بعض الناس قد يظنون أنك تختارين عدم التحدث لأنك تخفين شيئاً |
Bana ne sakladığını anlatırsan sana karşı daha açık olabilirim. | Open Subtitles | اخبريني ما تخفين و يمكنني أن أكون أكثر تحديداً |
Bana ne sakladığını anlatırsan sana karşı daha açık olabilirim. | Open Subtitles | اخبريني ما تخفين و يمكنني أن أكون أكثر تحديداً |
Pekala, akıllı kaltak, nereye sakladın anahtarları? | Open Subtitles | حسناَ أيتها العاهرة الذكية اين تخفين هذا المفتاح ؟ |
Sizler iyi insanlarsınız, bunu biliyorum ama belli bir şeyler saklıyorsunuz. | Open Subtitles | انتن نساء طيبات اعرف ذلك لكن من الواضح انكن تخفين شيئا |
Cidden, sürekli bizden bir şeyler saklıyor ama sana güvenmemizi istiyorsun. | Open Subtitles | جديًا طلبت منا أن نثق بكِ بينما أنتي تخفين أموراً عنا |
Yani bunu benden yedi yıl saklayıp, sonra aniden açıklamaya mı karar verdin? | Open Subtitles | حسناً، تخفين هذا الأمر عنّي لسبع سنوات، ثمّ فجأة تقررين البوح؟ |
Bu kadar kötü davranmasının sebebi senin sakladığın bir sırmış. | Open Subtitles | حسناً، السبب الرئيسي لموقفه العدائي هو أنك كنت تخفين سراً ما. |
Ancak insanoğlunun bildiği en büyük sırrı gizliyorsun, kendi insanlarından. | Open Subtitles | لكنكِ تخفين السر الأعظم الذي عرفته البشرية على الإطلاق من أفراد عالمكِ |
- Tüm o toprağı nereye gizledin? | Open Subtitles | -أين كنتِ تخفين كل تلك البذاءة |
Ve sana ne gizlediğini sormasını istedin. | Open Subtitles | و أردتِها أن تسأل عما كنتِ تخفين |
- Yani bir şey saklamıyorsun. - Hayır. | Open Subtitles | لا تخفين اي شىء لا |
Benden bir şey sakladığınızı biliyorum. Anlaşılıyor. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تخفين شيئا عني يمكننيالجزمبذلك. |
Bunları benden gizlemek için mi, Lee Gyu Won? Senden gizlemeye çalışmadım, Dede. | Open Subtitles | ألهذا السبب تتأخرين في العودة، لأنكِ تخفين هذا عني يا لي كيو ون؟ |
Benden bir şeyler saklıyordun demek. Yeniden mi cadı oldun? | Open Subtitles | تخفين عنّي سرًّا، هل عدتِ ساحرة مجددًا؟ |
Duygularını nasıl saklayabildin ve kimseye söylemedin? | Open Subtitles | كيف تخفين مشاعركِ جيداً و لا تجعليها واضحة؟ |