"تركنا" - Traduction Arabe en Turc

• bıraktık
• izin
• terk
• bırakırsak
• bıraktı
• ayrıldık
• bıraktığımız
• bırakıp
• bıraktığımızı
• ayrıldıktan
• bırakmıştık
• çıktık
• bırakmak
• bırakamazsın
• kaldı

Polis falan duyduğum yok benim! Arkada yüz bin dolar bıraktık!
لا أسمع أي شرطة أوغاد لقد تركنا قرابة 100 ألف، هناك

Çünkü çok uzun zamandır, büyük finansal aktörleri tek başlarına bıraktık.
لأنه مضى وقتٌ طويلٌ، على تركنا الفاعلين الماليين الكبار لوحدهم.

Bunun böyle kalmasına izin verirseniz buralarda hiçbir şeyin gevenliği olmaz.
لو تركنا هذا دون عقاب لن يكون هناك شيء آمن هنا

Bu çocuğu soğukta ölüme terk edersek, o canavarlardan ne farkımız kalır?
إذا تركنا هذا الطفل في البرد ليموت من حينها سيصبح الوحش ؟

Onlara birçok maddî mal bırakırsak tek yapacakları kavga etmek olur ve birbirlerinden nefret ederler.
إذا تركنا لهم الكثير من الماديات، فسيكون الشجار كل ما يفعلونه وسيكرهون بعضهم البعض.

Babam altı yıl önce öldü, arkasında yedi çocuk bıraktı.
عندما توفي والدي قبل 6 سنوات تركنا 7 اطفال

Ama 1 milyardan çok insanı gerimizde bıraktık.
لكننا تركنا اكثل من بليون شخص خلف ظهورنا.

Doğal insan inceliğini bıraktık ve önceliklerimizi başka yerlere döndürdük.
تركنا الحليب الممزوج بالحب البشري وجعلنا الأولوية لأشياء أخرى.

Dobosh ta öyle söyledi zaten, bu yüzden önceki haliyle bıraktık.
و هذا ما قاله دوبوش , لذلك تركنا كل شيء كما كان من قبل

Buna inanamıyorum! Kaptan, orada bir hazine bıraktık!
لا أصدق ذلك أيها الكابتن , لقد تركنا كنز بالإسفل هناك

Günlerin izini bıraktık ardımızda bir heykel galerisi gibi ta ki geçen yaz aniden...
لقد تركنا وراءنا طريق من الأيام مثل معرض نحات حتى ،فجأة ،الصيف الماضى

Geçen hafta bir şey oldu ve gitmemize izin verdiler.
حدث شيء الأسبوع الماضي، وتم تركنا جميعاً نمضي لحال سبيلنا.

- Biz. Etliye sütlüye karışmayıp pisliğin şehrimizi ele geçirmesine izin veren hepimiz.
نحن فعلنا ، كلنا الذين وقفنا جانبا و تركنا الحثالة تسيطر على مدينتنا

Yani, kim bunun olmasına izin verecek kadar aptal olabilir?
سوف نكون أغبياء تماماً , لو تركنا هذا الشيء يحدث

Eğer İngilizleri Pekin'de yalnız bırakırsak çok gülünç oluruz.
إذا تركنا بريطانية وحدها في بكين لعل بريطانيا لديها أسبابها

Evet o orospu kadın bizi bıraktı gitti .
ذاك الزنجي الاحمق هرب و تركنا و كأننا لا فائدة منا

Irak'tan ayrıldık çünkü Irak'ta hiçbir şeyimizi kalmamıştı. Irak ölüyor.
لقد تركنا العراق لأنه لم يتبقى لنا شيئاً في العراق..

Bu karanlık zamanlarda sürdürmeyi bıraktığımız tek şey olan aşk tanrıların tek gerçek hediyesidir
في هذه الأوقات المظلمة، الشيء الوحيد الذى تركنا التمسّك به هو الحبّ، الهدية الحقيقيه من الآلهة.

Soğuk denizleri geride bırakıp güneye yöneldik.
تركنا خلفنا بحور الشتاء وأبحرنا تحت الشمس الساخنة جنوبا

Şef alt katta bir sivil bıraktığımızı düşünüyor.
يظن الرئيس أننا تركنا ضحية مدنية بالأسفل

Hocam, vadiden ayrıldıktan sonra bizi yakaladılar ve az kalsın ölüyorduk.
المعلم، بعد أَن تركنا الوادي نحن مطاردون وميتون

İlişkimizi ucu açık bırakmıştık ama bu kadar da ucu açık bırakmamıştık.
انه فقط .. تعرف .. انا اعرف اننا تركنا الامور بنهايات مفتوحة

Alabilmeyi dilerdim oğlum ama dükkandan çoktan çıktık.
ليس هذا بمقدوري لكننا تركنا متجر الهدايا بالفعل

Geride çok insan bıraktık. Starbuck'ı da bırakmak istemiyorum.
, لقد تركنا عدد كافييا من الاشخاص خلفنا لا اود ترك فاتنة الفضاء خلفنا

- Gidemezsin. - Bizi yalnız bırakamazsın. - Bir haftadır ilk defa sakinleşebildik.
لا لاتستطيع الذهاب لا يمكنك تركنا لوحدنا هذه المرة الأولى في الأسبوع

Bize sadece Sark kaldı, o da gözaltında olduğu için.
إنّ الرجل الوحيد الذي تركنا سارك، وذلك فقط لأنه تحت الحراسة.