Evet, kocamla beraber dünyada özgürlük adına bir şeyler yapacağımızı ve bir sürü bebek yapıp, aşk içinde sonsuza kadar beraber olacağımızı düşünmüştüm ama işler pek de o şekilde yürümedi. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انا وزوجي اننا سوف ننشر السلام بالأرض والأطفال والحب وسنظل معا للأبد وللأسف الامور لم تسري هكذا |
Dr. Rick ile işler pek yolunda gitmedi öyle mi? | Open Subtitles | أعتقد أن الأمور لم تسري بشكل جيد مع د."ريك" ؟ |
Bu numara genellikle daha iyi işler, yani ben buraya bağlanmamışken... - ...ama protokolü anlıyorum. | Open Subtitles | الخدعة تسري عادة بشكل أفضل لمّا لا أكون مقيّدًا هنا، لكنّي أفهم البروتكول |
Öğrenmen gereken şu ki çocuk, Birleşik Devletlerin gerzek kuralları bizim için geçerli değil. | Open Subtitles | لقد علمت أمر الفرس بنظرة واحدة يجب أن تعلم يا عزيزي أن قواعد ولايات الأغبياء المتحدة لا تسري علينا |
Artık Antony'nin emirleri geçerli değil, değil mi? | Open Subtitles | أوامر "أنتوني" لا تسري الآن , أليس كذلك ؟ |
İnanılması güç gibi gelse de bu su havuzu için ısı aslında, uzayın soğukluğuna akıyor. | TED | قد يبدو هذا غير معقول، لكن وبالنسبة لبركة الماء تلك، فإن حرارتها تسري فعليًا إلى برودة الفضاء |
Beğen beğenme hepsinin damarında Aristokrasi akıyor. | Open Subtitles | إدعهم بالغير شرعيين إنّ شئت لكن الاستقراطيه تسري في عروقهم |
Bu numara genellikle daha iyi işler, yani ben buraya bağlanmamışken... - ...ama protokolü anlıyorum. | Open Subtitles | الخدعة تسري عادة بشكل أفضل لمّا لا أكون مقيّدًا هنا، لكنّي أفهم البروتكول |
Doktor hasta ilişkisi çift taraflı işler. | Open Subtitles | إمتيازات الطبيب و المريض تسري في الإتجاهين |
Keza işler her zaman istediğin gibi gitmez. | Open Subtitles | الأمور لا تسري دائما حسب الطريقة التي تريدوها |
Keza işler her zaman istediğin gibi gitmez. | Open Subtitles | الأمور لا تسري دائماً حسب الطريقة التي تريدها |
İşler iyi gitmiyor gibi görünüyorsa moralleri düzeltmek için her zaman bir yol vardır. | Open Subtitles | حين لا تسري الأمور كما يرام يُلجأ إلى قديمٍ مفضّل عُهد عنه رفع المعنويّات |
İşler yolunda gittiği zaman bu karanlık düşüncelere dalmamı engelliyor. | Open Subtitles | حينما تسري الأمور جيداً معي يساعدني في منع ذهني من الذهاب لأماكن ظلماء. |
Benim mekanım, benim kurallarım geçerli. | Open Subtitles | إنّ هذا مكتبي و تسري به قواعدي. |
Kuralların senin için geçerli olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتحسبون أنّ القوانين لا تسري عليكم؟ |
Bu savaş kahramanı saçmalığı benim için geçerli olmayacak, Corky. | Open Subtitles | هذه التفاهات حول بطل الحرب لن تسري علي (كوركي) |
Vücudumdan hızla elektrik akıyor gibi dediğim zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر كيف قلت لك أنني أشعر بالحياة و كأن الكهرباء تسري في جسدي؟ |
İnsanlık akıyor senden. | Open Subtitles | وأنت تملك تلك الإنسانية التي تسري بداخلك. |
Evet kardeşim. Doğuştan Yunanlıyım. Ve damarlarımda Yunan kanı akıyor. | Open Subtitles | أجل يا أخي، إنّي يونانيّة المولد، وإن دماءً يونانيّة تسري في عروقي. |