"تصدّق" - Traduction Arabe en Turc

    • inanabiliyor
        
    • inanma
        
    • inanıyor
        
    • inanamayacaksın
        
    • inanmayacaksın
        
    • inanamazsın
        
    • inanıyorsun
        
    • inanmıyorsun
        
    • tahmin
        
    • inanmazsın
        
    • inanır
        
    • inanmak
        
    • inanmayın
        
    • inansan
        
    • inan
        
    18 yaşımdayken gümüş dolar kolleksiyonum olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدّق بأني عندما كنت في الـ18 كنت أحتفظ بمجموعة دولارات فضية؟
    Sen ister inan ister inanma, insanlar insanlara kur yapabilirler. Open Subtitles صدّق أو لا تصدّق بعض الناس يغازلون مرّة في اللحظة.
    Bu piç suratlı herife inanıyor musun, biz olmadan iş yapmaya çalışıyor? Open Subtitles تصدّق هذا الوخز , يحاول سحب هذا من بدوننا؟
    Gördüğünde inanamayacaksın. Yepyeni bir yaşam tarzı. Open Subtitles لن تصدّق ما ستراه، أسلوب حياة مختلف تماماً
    Buna inanmayacaksın, ben tam ayrılırken, bana Susie dedi. Open Subtitles لن تصدّق هذا ولكن عندما هممت بالرحيل نادتني بـ سوزي.
    - Evet. O ve seks. Buradaki insanların meziyetlerine inanamazsın. Open Subtitles أجل، هذا و الجنس أيضاً، لن تصدّق نوعيّة الأشخاص الذين يضعونهم هنا
    Gerçekten kahraman olduğuna inanıyorsun. O zaman kendine bir tayt ve pelerin bulup New York'da dolaşarak yanan binalardan bebekleri çıkarmalısın. Open Subtitles أنا آسف، أنتَ تصدّق فعلاً أنّكَ بطل ينبغي أن تأتي لنفسكَ بزي وحرملة
    Bu hep hayalini kurduğum bir şey. Sen inanmıyorsun, ondan. Open Subtitles هذا ما حلمت به دائماً لكنّك لا تصدّق و حسب
    18 yaşımdayken gümüş dolar kolleksiyonum olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدّق بأني عندما كنت في الـ18 كنت أحتفظ بمجموعة دولارات فضية؟
    Dostu evde kundaklanmış bebekler gibi otururken onu dışarıya çıkarmamı beklemesine inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدّق أنها توقعت منّي أن أرافقها عبر المدينة بينما يجلس الشخص في المنزل داخل ملابس ملفوفة؟
    Dört yaşındayken bir kelime yarışmasını kazanmıştı. İnanabiliyor musunuz? "Nobran"ı bilmişti. Open Subtitles لقد فاز بمسابقة للإستهجاء عندما كان في الرابعة من عمره هل تصدّق هذا الكلمات كانت متباينة
    İster inan ister inanma ülkedeki bütün alan kodlarını bildiğini iddia eden bir adam var. Open Subtitles أحد الرّفقاء، صدّق أو لا تصدّق يحفظ عن ظهر قلب جميع الأرقام البريديّة بالبلاد
    İster inan ister inanma ama daha önce kimse benim için elbise almamıştı. Open Subtitles صدّق أو لا تصدّق , لم يشتري لي أحد فستان من قبل
    Ne yaparsa yapsın nasıl hissetmeni sağlarsa sağlasın sakın söylediklerine inanma. Kaçmak için her şeyi yapacaktır. Open Subtitles ‫لا تصدّق كلمة مما تقوله ‫ستفعل المستحيل للهرب
    Bu saçmalığa inanıyor musun? Open Subtitles الآن لا تخبرني أنّك تصدّق هذا الكلام الفارغ
    İnkar yeterince şiddetlidir, gerçekten buna inanıyor olabilir. Open Subtitles حسناً، لو كان الإنكار شديداً بما فيه الكفاية، فقد تصدّق ذلك فعلاً
    Evet, biliyorlarmış. Ve bunun ne işe yaradığına asla inanamayacaksın. Open Subtitles نعم، عرفوا و لن تصدّق أبداً ما الذي يفعله
    İnanmayacaksın ama Colt ile ilgili bir ip ucu buldum. Open Subtitles أظن بأنني بخير حسناً, لن تصدّق هذا الأمر لكنني حصلتُ على دليل بشأن مسدّس الكولت
    Orgun içinden kaç tane ölü güvercin çıktığına inanamazsın. Open Subtitles ولن تصدّق عدد الحمامات النافقة بداخل الأورغن.
    Yani bu polis memurunun sana gerçeği söylediğine inanıyorsun. Open Subtitles إذن , أنت تصدّق أن هذه الشرطيّة قد قالت لك الحقيقة
    Hele şu uğursuzluk safsataları. Herhâlde sen inanmıyorsun, değil mi? Open Subtitles وكلّ ذلك الهراء بشأن اللعنات، أنت لا تصدّق ذلك، صحيح ؟
    Bu öğleden sonra kim ziyaretimize geldi? Asla tahmin edemezsin. Bay Jinx. Open Subtitles لن تصدّق من جاء هنا هذه الظهيرة ،إنه جينكس
    Bu insanların bu hayatta beleşe neleri götürdüklerini duysan inanmazsın. Open Subtitles لن تصدّق ما يحصل عليه أولئك القوم كلّ شيء مجاني!
    Nezaketle her şeyin hallolacağına inanır. Open Subtitles هي سريعة التصديق لأنها طيبة, ولأنها طيبة تصدّق بشكل خيالي
    İnanmak zorunda değilsin. Zaten kimse inanmıyor. Open Subtitles لكن ليس عليك أن تصدّق ذلك لم يصدّق ذلك أحد على أيّة حال
    Duyduğunuz şeylere inanmayın. Köpekleri severim. Gerçekten. Open Subtitles لا تصدّق ما تسمع، أحب الكلاب, أنا حقاً كذلك
    Hazır olduğumu söylüyorsam, buna inansan iyi edersin. Open Subtitles وعندما أقول لك إني جاهز من الأفضل أن تصدّق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus