| Sen içeri girmeden Kapıyı çalmaz mısın? | Open Subtitles | الا تستطيع أن تطرق على الباب قبل الدخول؟ |
| Hayatı sevdiğimden çok. - kapı çalmaz mısın sen? | Open Subtitles | اكثر من حياتي ذاتها لا تطرق الباب؟ |
| Annen birinin odasına dalmadan Kapıyı çalmanı öğretmedi mi? | Open Subtitles | أيها الصبي، ألم تعلمك والدتك أن تطرق الباب قبل أن تدخل هكذا لغرفة أحدهم؟ |
| Yan kapıya gidip Kapıyı çalsan ne olur? | Open Subtitles | ألا يمكنك فقط الذهاب الى المنزل المجاور و تطرق الباب ؟ |
| O zaman dahi, kapımı çalma. Bu kapı olmaz. | Open Subtitles | حتى لو كل ذلك حصل، لا تطرق الباب |
| Chris az önce onlardan bir tanesine dokundu o da Time 100 anketiydi. | TED | ولعل كريس قد تطرق لإحداها منذ قليل، في إشارة إلى إقتراع مجلة تايم 100. |
| Kız kardeşim duvara vurup: "Kes sesini, şarkı söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | اختي كانت تطرق الجدار وتقول اذهب الى النوم لقد كان هنا نوعا ما حيث بداء الحلم |
| Sana kapı çalmayı öğretmediler mi hiç? | Open Subtitles | ألم تتعلـَّم أنك قبل أن تدخل الحمام، يجب أن تطرق الباب؟ |
| Büyük hesaplar Kapıyı çalıyor. Açın gitsin. Sadece bir düşünce. | Open Subtitles | بيانات كبيرة تطرق ، فلنفتح الباب ، فكرة و حسب |
| - kapı çalmaz mısın sen? Sana bir iş teklifim var. | Open Subtitles | اكثر من حياتي ذاتها لا تطرق الباب؟ |
| Kahretsin, sen hiç kapı çalmaz mısın? | Open Subtitles | اللعنة ، الا تعرف ان تطرق الباب |
| - kapı çalmaz mısın sen? | Open Subtitles | هل انت لا تطرق الباب ابدا؟ .لا |
| Karınla iyi eğlenceler. - Kapıyı çalmaz mısın sen? | Open Subtitles | استمتع مع زوجتك الا تطرق الباب؟ |
| Bu ofise bir dahaki gelişinde ilk önce Kapıyı çalmanı beklerim. | Open Subtitles | المرة القادمة التي تقدم بها لهذا المكتب أتمنى منك أن تطرق الباب أولا |
| Senden gidip Kapıyı çalmanı ve içeri girip benimle olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | ..أريدك أن تطرق الباب وأن أخبرني أنك معي |
| - Şu Kapıyı bir kerecik olsun çalsan ölür müsün? | Open Subtitles | ماذا دهاك؟ -لا ترغب أن تطرق هذا الباب فقط لمرّة؟ |
| Sen kapıları çalma, ben hallederim ve konuşurum da. | Open Subtitles | لا تطرق الباب انا سأطرق واتحدث |
| Her birimiz ona dokundu, onunla oturdu, yemek yedi, güldü. | Open Subtitles | كل واحد منا تطرق له، جلس معه، ويأكلون معه، ضحكت معه. |
| Ne yapabilirdik ki? Gidip kapısına vurup: | Open Subtitles | تطرق باب الرجل وتقول له "مرحباً رائحة منزلك نتنة"؟ |
| O yüzden tuvalete girerken Kapıyı çalmayı unutma. | Open Subtitles | تذكّر أن تطرق على الباب عندما تذهب إلى المرحاض |
| Fırsat Kapıyı çalıyor. Eğer buna cevap vermek istemiyorsan, güzel. | Open Subtitles | الفرصة تطرق الباب ,إذا لم تجب عليها,حسناً |
| İki yıl ortadan tamamen kayboluyorsun ve şimdi ise Kapıyı çalıyorsun. | Open Subtitles | لا خبر عنكَ لمدة سنتين, و بعد ذلك تطرق الباب ؟ |
| Özel yetenekli bir sonraki cici kız kapımı çalsın diye mi bekleyeyim? | Open Subtitles | هل أنتظر أن تظهر فتاة أخرى صاحبة قدرات خارقة تطرق بابي ؟ |
| Ev konsepti senin için yeni bir şey biliyorum ama Kapıyı çalmak kibarlıktır. | Open Subtitles | أعلم أن مفهوم البيت جديد عليك، لكن من الأدب أن تطرق الباب. |
| Sana kaç kere söyledim Kapıyı çalmadan girme diye? | Open Subtitles | كم مرة قلت لك أن تطرق الباب قبل أن تدخل؟ |
| Bu huyunu sevmiyorum, bir kızın odasına girerken Kapıyı çalmalısın. | Open Subtitles | لَيْسَ لَديك أساليبُ. يَجِبُ أَنْ تطرق الباب قبل الدخول إلى غرفة البنتِ. |
| Kapıyı çalmıyorsun, kahrolası Kapıyı kapat bari. | Open Subtitles | إذا كنت لم تطرق فهلا تغلق الباب اللعين. |
| John Lotter, anneni tanırdım, ve sana nasıl kapı çalınacağını öğrettiğini biliyorum. | Open Subtitles | جون لوتر نا أَعْرفُ أمَّكَ، و أَعْرفُ بأنّها علّمتْك كَيفَ تطرق |