"تعرفين أن" - Traduction Arabe en Turc

• olduğunu biliyorsun
• olduğunu biliyor
• Biliyorsun ki
• olduğunu bilmiyor
• ettiğini biliyor
• olmadığını biliyorsun
• biliyorsunuz
• bilirsin
• biliyorsundur

Bunun saçmalık olduğunu biliyorsun. Ben bunun saçmalık olduğunu biliyorum.
أنتِ تعرفين أن هذا هراء وأنا أعرف أن هذا هراء

Pekala, şimdi bir kızı olduğunu biliyorsun, bu neyi değiştirecek?
حسناً, الأن تعرفين أن لديها طفلة, كيف هذا يغير الأمور؟

Babamın annemizle tanışmadan önce bir kadına âşık olduğunu biliyor muydun?
هل تعرفين أن والدنا كان مغرما بإمرأة قبل أن يلتقي أمنا

Bayan McKenzie, Leonard Vole'un evli bir adam olduğunu biliyor muydunuz acaba?
ميس ماكنزى ، هل كنت تعرفين أن مستر ليونارد كان رجلا متزوجا ؟

Biliyorsun ki gittiler bebek! Davetiyeler bugün gitti!
تعرفين أن هذا صحيح حبيبتي تمّ إرسال الدعوات اليوم

Bunun gibi yapacak milyon tane pislik olduğunu bilmiyor musun etrafta?
ألا تعرفين أن هناك دائما عشرات الخرقى الذين يودون تحمل مسؤولية سرقة كهذه؟

Tatlım, babanın bana sevgililer gününde evlenme teklif ettiğini biliyor muydun?
عزيزتى, هل تعرفين أن والدكِ طلب يدى يوم عيد الحب؟

Bunun tam olarak doğru olmadığını biliyorsun. Beni baştan çıkaran sendin.
أنت تعرفين أن هذا ليس صجيجا و أنك اللتي قمت بإغوائي

Duygularımın bunun ötesinde olduğunu biliyorsun.
أنت تعرفين أن مشاعرى تجاهك تذهب أبعد من ذلك

Umarım, adaleti engellemenin ağır bir suç olduğunu biliyorsun.
أتمنى أن تكونى تعرفين أن إعاقة العداله هي جريمة إساءه

Bunun başlıca bir soru olduğunu biliyorsun değil mi?
أنتي تعرفين أن هذا يقود إلى سؤال أليس كذلك؟

Bu filmin nasıl bir fırsat olduğunu biliyorsun değil mi?
تعرفين أن هذا الفيلم يمثل فرصة كبيرة بالنسبة لكِ ، صحيح ؟

Teşekkür etmenin başka yolları da olduğunu biliyorsun, değil mi?
أنت تعرفين أن هناك طرقاً أخرى لتشكرى بها شخص ما ، أليس كذلك ؟

Lola'nın oğlumun babası olduğunu biliyor muydun?
أذن .. كنت تعرفين أن لولا كان والد أبنى أيضاً

Roma Basin'de çocuk fahişeler olduğunu biliyor muydun?
هل تعرفين أن هناك أطفال يتاجرون بشرفهم في حوض روما؟

Seni kocamla gördüm. Oğlumuz olduğunu biliyor muydun?
رأيتكِ مع زوجي، هل تعرفين أن لدينا ابناً؟

"Küçük deprem" teriminin orgazm için bir hüsn-i talil olduğunu biliyor muydun?
هل تعرفين أن "هزة أرضية صغيرة" كانت تعبير لطيف عن هزة الجماع؟

Biliyorsun ki görevimiz her şeyden önce geliyor.
أنتِ تعرفين أن مهمتنا تأتي في المقام الأول

Biliyorsun ki kız arkadaşlar sevgililer arasında yer tutucudur.
تعرفين أن الصديقات ليسو إلا بديل للأصدقاء

Binada deli birinin serbest olduğunu bilmiyor musun?
ألا تعرفين أن هناك مجنوناً هنا في المبنى؟

Concorde'un aynı yolu yarı sürede kat ettiğini biliyor muydun?
أهلا أمي.. هل تعرفين أن طائرة الكونكورد تقطع المسافة في نصف الوقت تقريبا

Satır-Major'ın yazılımızla uyumlu olmadığını biliyorsun.
تعرفين أن هذا غير متوائم مع البرامج لدينا

Thorn' un Deccal olduğunu biliyorsunuz, peki neden onu koruyorsunuz?
أنت تعرفين أن ثورن هو عدو المسيح اذن لماذا تحمينه

Annemi bilirsin, kahvaltı yaptırmadan çıkmama izin vermez. O nasıl?
و تعرفين أن أمي لا تتركني أغادر دون تناول الفطور

Ama benim virüsümün panzehirinin kayınbaban, Rohit Mehra tarafından yapıldığını biliyorsundur.
ولكنك تعرفين.. أن مضاد الفيروس.. صنعه والدك زوجك، روهيت ميهرا.