"تعرّض" - Traduction Arabe en Turc

    • maruz
        
    • uğradı
        
    • geçirdi
        
    • geçirmiş
        
    • görmüş
        
    • zarar
        
    • yaşadı
        
    • uğramış
        
    • uğradığını
        
    • darbe
        
    • tehlikeye
        
    Hey, bak. Eğer gerçekten maruz kaldıysa, durumu ciddi olabilir. Open Subtitles أنظر , إذا كان حقاً تعرّض للأشعاع قد يكون خطيراً
    Aslında kaslarınızı her zaman biraz dirence maruz bırakmazsanız, kaslar incelecektir, buna da kas atropisi denir. TED في الواقع، إن لم تعرّض عضلاتك بشكل مستمر لبعض المقاومة، فإنها ستنكمش، تُعرف تلك العملية بالضمور العضلي.
    Darwin hem bilim adamları hem de kilise tarafından saldırıya uğradı ama ayakta kalan yine Darwin oldu. Open Subtitles لقد تعرّض داروين للهـــجوم من قِبل العلماء ومن الكنيسة على حد سواء، ورغم ذلك فإنّ أفكار داروين هي التي بقيت.
    Beyin kanaması geçirdiğini kabul edeceğiz, ama hafif geçirdi diyeceğiz. Open Subtitles سنعترف بأنه تعرّض لجلطة دماغية ولكننا سنقول بأنها جلطة خفيفة
    Travma geçirmiş. Hiçbir şey hatırlamıyor. Open Subtitles من الجليّ أنّه قد تعرّض لصدمة إنّه لا يتذكّر أيّ شيئ
    Çocuk hizmetleri kayıtlarına göre şiddetli fiziksel taciz görmüş. Open Subtitles تظهر سجلات قسم رعاية الأطفال بأنه تعرّض لإساءة جسدية كبيرة
    Tersini düşünün, kası yüksek gerilime maruz bırakmak, özellikle kas gergin durumdayken -buna da eksentrik kasılma denir- kas kazanımı için çok etkili durumlar oluşur. TED في المقابل، إنّ تعرّض العضلة لدرجة عالية من الاجهاد، خاصّةً أثناء استطالة العضلة، فذلك يُدعى أيضاً بالانكماش غريب الأطوار، الذي يولّد ظروفاً فعالة لنمو جديد.
    Bu yemeğinizi yaklaşık normal yer çekiminin 500.000 katı bir güce maruz bırakıyor, ve aman allahım, bütün bir tavuğu nasıl temizliyor. TED إنها تعرّض الطعام لقوة أقوي بخمسين ألف مرة من الجاذبية الأرضية، ويا إللهى، أيمكنها تصفية مرقة الدجاج.
    Hiç kişisel olarak birinin, politik sebepler nedeniyle kısırlaştırmaya maruz kaldığına şahit oldunuz mu? Open Subtitles تعرّض بها شخصٌ للخصاء الجنسي لأسباب سياسية؟
    Oh, evet, o aşağılık pankçının sıtmaya maruz kalma ihtimali uyuşturucuya maruz kalma ihtimalinden daha fazla. Open Subtitles أجل، من الأقرب للحقيقة أن مغنّي البانك الفاشل هذا تعرّض للملاريا بدلاً من تعرّضه للمخدرات
    - Bob komada. Lydecker diye biri üç gün önce Lotown'da bar çıkışı saldırıya uğradı. Open Subtitles رجل بإسم "ليديكر" تعرّض لإعتداء قبل ثلاثة أيام خارج حانة في "لوتاون"
    - Bob komada. Lydecker diye biri üç gün önce Lotown'da bar çıkışı saldırıya uğradı. Open Subtitles رجل بإسم "ليديكر" تعرّض لإعتداء قبل ثلاثة أيام خارج حانة في "لوتاون"
    Çünkü güvendiği insanlar tarafından ihanete uğradı. Open Subtitles لأنه تعرّض للخيانة ممن ائتمنهم.
    Pazartesi gececi bir... kalp krizi geçirdi, ve kızını aradı. Open Subtitles يبدو أنه مساء الاثنين تعرّض لمشاكل في القلب
    Belki kızlardan biriyle olan bir adam kalp krizi geçirdi. Open Subtitles ربما تعرّض أحد مرافقي الفتيات إلى نوبة قلبية.
    Bir kaza geçirmiş, ve o günden beri konuşmuyormuş. Open Subtitles ...تعرّض لحادث، وبعدما تعافى توقّف عن الكلام
    Başkan kriz geçirmekten zarar görmüş. Open Subtitles المسح المقطعي نزفاً بالدماغ تعرّض الرئيس لسكتة دماغيّة
    Yalan söylemelerini, Bay Gettys'in onlara zarar verdiğini iddia etmelerini istediniz. Open Subtitles أخبرتيهم بأن يشهدوا زوراً أن السيد جيتيز قد تعرّض لهم
    O yaştaki diğer çocukların kaldıramayacağı ve kötü sonuçlar doğurabilecek fena bir şey yaşadı. Open Subtitles لقد تعرّض لأمر سيء كان ليحطّم معظم الأطفال الذين بمثل سنه و كانوا لينتهوا بنهاية سيئة
    En kötü durumda, suikaste uğramış olabilir. Open Subtitles ربما يكون قد تعرّض للاغتيال في أسوأ الأحوال
    Nerede saldırıya uğradığını ve nasıI kurtulduğunu öğrenecek miyim? Open Subtitles وهل ستطلعني على المكان الذي تعرّض فيه للهجوم وكيفيّة نجاته؟
    Mürekkepbalığı bir koruyucu tarafından darbe yemiş gibi görünüyor. Open Subtitles سمك الصبار يبدو وكأنه تعرّض للهجوم من قبل بستاني ضرير
    Dışarı çıkarsan, toplumu tehlikeye attığın için dışarıda kalırsın, çünkü seni içeri almayız. Open Subtitles المهم, إذا خرجت من تلك البوّابات, عندها تعرّض هذا المجتمع للخطر يمكنك أن تبقى بالخارج هناك, لأنك لن تعود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus