Buraya yaptığın ilk yolculuğa dönmeni istiyorum. Kiminle bağlantı kurdun? | Open Subtitles | أريدك أن تعودي إلى رحلتك الأولى إلى هنا، من إتصلت به؟ |
Ben onunla uğraşırken, senin de minibüse dönmeni istiyorum. - Çünkü pencere bandı lazım. | Open Subtitles | وفي الوقت الحاليّ، أريدكِ أن تعودي إلى السّيّارة لأنّي أحتاج السّير الوقائيّ لزجاج السّيّارة. |
Sana "buraya dön" derken yanılmışım. | Open Subtitles | كنت مخطئًا.. حينما أخبرتكِ بأن تعودي إلى هنا. |
O koridora dönmen gerekiyor. Küçük kızı orada tek başına bıraktın. | Open Subtitles | عليكِ أن تعودي إلى الرواق لقد تركتِ تلك الفتاة الصغيرة، لوحدها |
Tabii eğer geçmişe dönüp bazı cevaplar bulmazsan. | Open Subtitles | مالم تعودي إلى الماضي ثانيةً لإيجاد بعض الأجوبة |
Şimdi yapman gereken şey, Henry'e dönmek. Ve kendine yeni bir iş bulmak, tamam mı? | Open Subtitles | عليك أن تعودي إلى هنري ليجلب لكِ وظيفة آخرى |
Şimdi git ve bir daha asla dönme. | Open Subtitles | .. عليكِ أن تغادري الآن و لا تعودي إلى هنا مجدداً |
Beni tanıdığını unut ve buraya bir daha asla gelme. | Open Subtitles | إنسي أنك عرفتِني يوماً ولا تعودي إلى هنا أبداً |
Vic, Oden'a geri gitmeni istiyorum. Bakalım Archer Loftus'u bulabilecek misin? | Open Subtitles | فيك , أريدك أن تعودي إلى أودين و ترين إذا أمكنك ِإيجاد أرتشر لوفوتس |
Arabayı alıp New York'a dönsen nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك بأن تأخدي السيارة و تعودي إلى نيويورك |
Neden üssüne geri dönmedin? | Open Subtitles | لمَ لم تعودي إلى قاعدتكِ؟ |
Belinda, bir fikrim var. Neden kendi başına geri dönmüyorsun? | Open Subtitles | (بيلندا)، لدي فكرةٌ، لماذا لا تعودي إلى الرقص لوحدك؟ |
Her gece gittiğinde işte böyle yapardım anne çünkü eve dönmeni isterdim. | Open Subtitles | هذا ما فعلتهُ امي في كل ليلةٍ لم تكوني متواجدةً فيها لأنني اردتُ منكِ أن تعودي إلى المنزل |
- Evdeyiz ve senin dönmeni istiyoruz tatlım. | Open Subtitles | نحن بالمنزل، نريدكِ أن تعودي إلى الآن يا عزيزتي |
Nereden geldiysen oraya dön! | Open Subtitles | يجدر بك أن تعودي إلى المكان الذي أتيتي منه |
Bu arada sen eve dön, biraz dinlen. | Open Subtitles | ، فى الوقت الراهن ، يجب أن تعودي إلى المنزل وتنالين قسطاً من الراحة |
Ofisine geri dönmen ve görev sonrası raporunu doldurman gerek. | Open Subtitles | يجب أن تعودي إلى مكتبك وتملأي تقريراً لما بعد العملية. |
Görevini bitirince hemen buraya dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ أن تعودي إلى هنا حالما تنهين المهمة |
Ama beceremezsen buraya dönüp yanımda çalışırsın. | Open Subtitles | لكن إن لم يفلح الأمر, تعودي إلى هنا وتعملي لحسابي |
Peki savaştan önceki yaşantına dönmek istemez miydin? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ لن تعودي إلى حياتك قبيل الحرب؟ |
Bu işi yap, burnuna bu boku çekmeyi bırak evine git, evlen, çocukların olsun buraya asla geri dönme, işte bu kadar. | Open Subtitles | افعلي هذا، ثم عودي للمنزل تزوّجي .. أنجبي أطفالاً .. ولا تعودي إلى هنا قطّ |