"تفاجئ" - Traduction Arabe en Turc

• sürpriz
• şaşırdı
• şaşırma
• şaşırmış
• şaşırmıştı

Savaşa girersek ve sen de yakalanırsan, seni bir sürpriz bekliyor olacak.
إذا دخلنا حرب ما وأسرت سوف تفاجئ.

O kadına sürpriz filan yapılmaz.
لا تستطيع أن تفاجئ تلك الامرأة.

GÖÇ - Tanith bizi gördüğüne şaşırdı. - Önceden haberdar etmek istememiştik.
تانيث تفاجئ لرؤيتنا نحن لم نرد اعطائة أي انذار

Daha bu sabah tanışmış olmamıza çok şaşırdı.
قد تفاجئ عندما اكتشف أننا تقابلنا هذا الصباح فقط

Oraya kadar varamazsak hiç şaşırma.
حتى يدفعنا شخص ما بعض الإنتباه الجدّي. فقط لذا أنت لم تفاجئ نحن قد لا نجعله ذلك بعيدا.

Sanki, o güldüğünde, ne bileyim işte... sanki çok şaşırmış gibi gülerdi, bilirsin ya?
كانت كأنّه، عندما يضحك، كانتكأنّه.. كأنّه تفاجئ بالأمر، أتعرف؟

Komşular onu gördüğünde şaşırmıştı.
تفاجئ الجيران برؤيته

Ama sürpriz yapılan ben oldum.
لكن أنا من تفاجئ

Bir teröriste nasıl sürpriz yaparsınız?
كيف تفاجئ إرهابي؟

Ve adamlarım Ryan'a bir sürpriz yapmak istiyorlar.
و رجالي تريد أن تفاجئ ريان .

- Asıl bu sürpriz.
هو من تفاجئ ؟

- Jay'a sürpriz yapalım.
- و تفاجئ اللعنة من جاي !

Oldukça şaşırdı.
فعلا، تفاجئ للغاية

Ancak bir çok kişi Vince'in filmi yönetmesine izin verdiğin için şaşırdı.
وأيضاً، لقد تفاجئ الكثير حينما سمحت لـ (فينس) أن يتولّى الإخراج

Mark çok şaşırdı, çünkü ayrılmakta olduğumu anlayamamıştı.
"مارك" تفاجئ لانه لم يصدق اني قد ارحل

Denetleme amacıyla duyuru yapmadan uğrarsam, sakın şaşırma.
لا تفاجئ سأستدعيك من وقت لآخر لتفقد أحوالك

Beni burada gördüğüne şaşırmış olmalısın.
أنت يجب أن تفاجئ لرؤيتي هنا.

şaşırmış olmalısın. Gerçekten mi?
-قد تفاجئ بما سأقوله

Bir çok kişi Mel Gibson'ın Cesur Yürek'i yönetmesine izin verildiğinde de şaşırmıştı.
لقد تفاجئ الكثير أيضاً (حينما سمح أحدهم لـ (ميل جيبسون أن يقوم بإخراج القلب الشجاع