"تفسد" - Traduction Arabe en Turc

    • berbat
        
    • mahvetme
        
    • mahvediyorsun
        
    • mahvetmek
        
    • batırma
        
    • mahvediyor
        
    • bozuyorsun
        
    • mahvetmene
        
    • mahvettin
        
    • zarar
        
    • bozuyor
        
    • mahvetmesine
        
    • mahvedecek
        
    • rezil
        
    • bozma
        
    Çok iyi şanslar. Ve hayatımızın her iki uğruna, bu berbat yok. Open Subtitles إذن ، حظا سعيدا و لأجل سلامة حياتينا ، لا تفسد الأمر
    Bu işi berbat etmezsen sana bir 100 papel çalışır. Open Subtitles إن لم تفسد هذا الأمر, هناك مائة دولار مِن أجلك.
    Bak! Başka bir çılgın katil hikayesiyle gecemi mahvetme. Open Subtitles إسمع , لا تفسد ليلتى بقصة قاتل مجنون آخر
    Bence bir sürü şeyi mahvediyorsun ama evrenin bununla bir ilgisi yok. Open Subtitles حسناً، أعتقد أنّكَ تفسد الكثير من الأشياء. لكن ليس للكون علاقة بذلك
    Doğruyu yapıp yapmadığını merak ederlerdi. Çocuğun kariyerini mahvetmek mi istiyorsun? Open Subtitles ، يتسائلون إذا كان يفعل الشيئ الصحيح هل تريد ان تفسد الفتى ؟
    Herşeyi batırma. Bizimle yapabileceğiniz çok şey var daha. Open Subtitles لا تفسد الأمر هناك أشياء كثيرة يمكنك أن تفعلها بنا
    Kariyerime yardım ediyor olabilir, ama tarzımı mahvediyor. Open Subtitles ،ربما هي تساعد وظيفتي لكنها بدأت تفسد مزاجي
    Uzak dur hesap defterimden, cildini bozuyorsun. Open Subtitles و ابتعد عن دفتر حساباتي سوف تفسد الغلاف.
    Ne bulduğunu düşündüğün umrumda değil, ama bu işi berbat etmeyeceksin. Open Subtitles ،لا يهمني ما تظن أنك وجدت ولكنك لن تفسد ذلك لي
    Lester, hamile kalmaya en yakın durumdayım o yüzden lütfen bunu berbat etme. Open Subtitles ليستر، هذا قريب جدّاً من كوني حامل، لذلك رجاءً لا تفسد عليّ هذا.
    Doğru duydun. Çık arabadan. Bütün olayı berbat ettin. Open Subtitles كما سمعت، اخرج، أنت تفسد التجربة بأكملها.
    Bak! Başka bir çılgın katil hikayesiyle gecemi mahvetme. Open Subtitles إسمع , لا تفسد ليلتى بقصة قاتل مجنون آخر
    Ve sakın pastayı mahvetme. Çocuklarıma bir parça götürmeye söz verdim. Open Subtitles ولا تفسد قالب الحلوى لقد وعدت أبنائي أن أحضر لهم جزءاً منها
    Yeteneklisin. Yükseleceksin. - Geleceğini mahvetme. Open Subtitles إنك شاب ألمعي ولك مستقبل صاعد، فلا تفسد الأمور على نفسك
    Böyle ortalığa çıkmamı sağlayarak herşeyi mahvediyorsun. Open Subtitles أنت تفسد الأمر كليا تجعلني أخاطر بظهوري علنا
    Çat kapı buraya geliyorsun, hayatımı zorlaştırıyor, işleri mahvediyorsun. Open Subtitles أنت تأتي هنا بدون دعوة أنت تفسد حياتي وتحولها إلى فوضى
    Kraliçe yoruldu ama gecenizi mahvetmek istemez. Open Subtitles فالملكة متعبة ولكنها لاتود أن تفسد بهجتكم.
    Bak ben de orada olacağım o yüzden sakın batırma. - Tüh zaten geç kalmışım! Open Subtitles يوم اختبار سعيد،تعرف انا ساكون هناك،لا تفسد الامر
    Buna rağmen toprağı mahvediyor, Okyanusları zehirliyor, Gökyüzünü karartıyorsunuz! Open Subtitles ومع ذلك تفسد أراضيها وتسمم محيطاتها وتسود سمائها
    Sen bozuyorsun. Onlara ikinci el araba satmaya çalışmıyoruz. Open Subtitles أنت تفسد هذا نحن لا نحاول بيعهم سيارة مستعملة
    Partiyi bu kadar çabuk mahvetmene izin veremezdim. Open Subtitles لا أستطيع أن أتركك تفسد الحفلة القريبة جداً
    Planımı mahvettin. Her şeyi düzeltmen için neler yapman gerektiğini söyleyeceğim. Open Subtitles كل هذا لن يكون ضروريا إذا لم تفسد خطتى سأخبرك كيف تتصرف بشكل صحيح
    Prensip şu ki değer verdiğiniz bir ilişki bir çatışmayla zarar görüyor, bunun için bir şeyler yapmalısınız. TED المبدأ هو أنه لديك علاقة قيمة تفسد بالصراع وبالتالي تحتاج للقيام بشيء حيال ذلك.
    Kart okuyucularını bozuyor. - Bir saniye. Open Subtitles للهواتف الخلوية إنها تفسد قاريء البطاقات
    O salak büyücü kadının kalan vaktimizi mahvetmesine izin vermeyeceksin değil mi? Open Subtitles انت لن تسمحي لهذه العجوز ان تفسد وقتنا الجميل , صحيح ؟
    Kadın gelip onun davasını mahvedecek diye deliriyor. Open Subtitles جيتس انه مصاب بعقدة الشك انها سوف تفسد قضيته الجنائية
    Umarım o bu saçma durumu açıklayabilir. Bütün günüm rezil oldu. Open Subtitles أتمنى أن يوضح هذا الأمر السخيف أنت تفسد يومى بالكامل
    Öncelikle işleri bozma sakın. Bak çok önemli bişey bu duydun mu? Open Subtitles و الأهم من هذا كله ، لا تفسد هذا ، حسناً ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus