ve sahip oldukları güçleri kullanabilir ve bunlarla ne yapmak istiyorsak onu yapabiliriz | Open Subtitles | وتسخير طاقتها وتجعلها تفعل ما تريد منها أن تفعله |
Çünkü ondan istediğin şeyi yapıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | لأنها تعرف، تريد ان تفعل ما تريد أن تفعله |
ne yapman gerektiğini kendin bulacaksın. | Open Subtitles | أن رأيي لا يشكل فرقًا. سوف تفعل ما الذي تظن عليك فعله. |
Yapmak istediğin şeyi yapıyorsun. Gerisinin bir önemi yok. | Open Subtitles | أنت تفعل ما تريد فعله بحياتك ،لا شيء آخر يهم |
Ben oradayken her zaman yaptığın şeyi yap. Moe'nun yerine git. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعل ما فعلته هناك , اذهب الى حانة مو |
Bu durumu korumak istiyorsan söylediğimi yapacaksın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تبقي الأمور كذلك، يجب أن تفعل ما أقول |
Ben sadece yapacağım dediğin şeyi yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان فقط ان تفعل .ما قلت انك ستفعله |
Sakın düşündüğüm şeyi yapmaya kalkma. | Open Subtitles | انظر ، يا رجل ، لا تفعل ما أعتقد أنك تريد القيام به |
Ona diğer çocuğunun da istediğimiz şeyi yapmadın diye öldüğünü söylemeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل انت جاهز ان تقول لها ان الطفلة الاخرى ماتت لانك لم تفعل ما طالبناه منك؟ |
Kariyerini mahvedecek bir bilgim var ve dediklerimi harfiyen yapmazsan kullanmaktan çekinmem. | Open Subtitles | لديّ معلومات ستُدمّر حياتك المهنيّة، وسأستخدمها ما لمْ تفعل ما آمرك به. |
Harry, yapman gereken şeyi yapman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | هاري ، أعرف أنك يجب أن تفعل ما يجب عليك فعله |
Ben baş barmenim, size söylediğim her şeyi yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | الآن أنا مشرف على موظفي البار و هذا يعني أنه يمكنني أن أفعل ما يحلو لي و بالتالي عليك أن تفعل ما أقوله لك |
Düşmanları çekileli çok olmasına rağmen, hala asırlardır yaptıklarını yapıyorlar. | TED | إنها لا تزال تفعل ما كانو بفعلوة منذ زمن طويل، وأعدائهم قد ذهبوا منذ فترة طويلة. |
Sen meclis başkanısın Bob. İstediğin her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | أنت المتحدث، بوب بإمكانك أن تفعل ما يحلو لك. |
İzin ver kıza ne yapmak istiyorsa yapsın. Ondan sonra evinin hanımı olup, mutlu mesut yaşar. | Open Subtitles | دعها تفعل ما تريد، فهى على اي حال ستلعب دورها كربة بيت لما تبقى من عمرها |
Kimseye açıklama vermeden, ne yapmak istersen yap. | Open Subtitles | اسم مجنون. تفعل ما تريد، دون إعطاء أي تفسيرات. |
Gördüğün gibi ona yapmasını söylediğim her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | حسناً , انها تفعل ما اخبرها به |
İstediği zaman istediği şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنها تفعل ما تحتاجه عندما تحتاجه. |
Kimsenin başka bir şey söylemesine izin verme ne yapman gerekiyorsa onu yapmalısın. | Open Subtitles | لا تدع أي شخص يجبرك على شيء ! عليكَ أن تفعل ما تريده |
Her şeyin merkezi olamamayı kaldıramıyorsun ve olmak için her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | لا تتحمل أن لا تكون محور الحديث، تفعل ما باستطاعتك لتصبح محور الحديث |
Üçüncüsüne geldiğinde, yaptığın şeyi gerçekten neden yaptığını bilmezsin. | TED | أما لماذا الثالثة، فأنت لا تعرف لماذا تفعل ما تفعل. |
Sana söylediğimi yapacaksın, yoksa D.C.'de bisiklet sürmeye dönersin. | Open Subtitles | هذا ليس من ضمن حملتك أنت تفعل ما أقول لك وإلى دراجتك أو تعود إلى دي سي |
Anlaştığımız şeyi yapmanı istiyorum sadece. | Open Subtitles | انا فقط اريد منك ان تفعل ما اتفقنا على ان نفعله |
Yani, şimdi artık canın ne istersen onu yap, buna alışmalısın. | TED | مثل، الآن يمكنك أن تفعل ما تشاء، يجب أن تتعود على الوضع. |
-Elinde silah olan bir adam sana yapmanı söylediğinde yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | لمآ لآ تفعل ما يقوله لك الرجل الدي يملك السلآح. |
İlk evliliğini doğru adamın kızı ile yapmadın. | Open Subtitles | إنك لم تفعل ما فعلته لأتزوج من إبنة الرجل المناسب |
Söylediklerimi yapmazsan, akşam yemeğini Caz Dolowicz'le birlikte yersin. | Open Subtitles | إذا لم تفعل ما أقوله لك سوف تتناول العشاء الليلة مع كاز دالاوكس |
Harry, yapmak zorunda olduğun şeyi yapman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | هاري ، أعرف أنك يجب أن تفعل ما يجب عليك فعله |
Ama benim bahsettiğim, etrafındaki herkes deli olduğunu düşünse de inandığın şeyi yapmak. | Open Subtitles | لكن ما أتكلم عنه هو, أن تفعل ما تؤمن به, حتى لو ظن جميع من حولك أنك مجنون |
Veya o gün yaptıklarını yapıp hasarı hafifletme yoluna gidecektin. | Open Subtitles | أو قد تفعل ما فعلت وتقوم بسيطرة على الأضرار |
O zaman da ayyaşların en iyi yaptığı şeyi yaparsın. | Open Subtitles | وعندما تكون ثمِل، تفعل ما يفعله الثمالى جيِّدًا. |