Her gece tavanda duran bir spermle uyuyor. | Open Subtitles | تنام كل ليلة وهناك حيمن عملاق فوق رأسها. |
Baba neredeyse üç hafta oldu. Ne dogru düzgün bir sey yiyorsun ne de uyuyorsun. | Open Subtitles | أبي، لقد مرت ثلاثة أيام وأنت بالكاد تأكل أو تنام |
İş arkadaşımızın annesi buranın müdürüyle yatıyor, yani basit olarak... | Open Subtitles | فان أم صديقنا تنام مع مع مدير المحل ، لذا |
Ne yani bu yaşlı gudubetle mi yatıyorsun? | Open Subtitles | لا تخبرنى أن تلك العفريتة تتركك تنام معها |
- uyuman için bir şey verebilirim. - Hayır. Uyku olmaz. | Open Subtitles | استطيع أن أعطيك شيء ما ليجعلك تنام لا ، لا نوم |
Hadi gelin öyleyse, eğer su üstünde uyumak istiyorsanız, çünkü... | Open Subtitles | لهذا تعالى إلينا إذا كنت تريد أن تنام على الماء |
Ama böyle yemez, konuşmaz, uyumaz olursan iç yüzün böyle değiştirirse dış yüzünü Brutus'u tanıyamaz olurum artık. | Open Subtitles | إنها لا تدعك تأكل، ولا تتكلم، ولا تنام ولو أن هذه الحالة أثرت على ملامحك مثلما أثرت كثيراً على شخصيتك، |
Banyo yapacaksın, tıraş olmana yardım edeceğim ve sonra yiyip uyuyacaksın. | Open Subtitles | ستستحم ثم اساعدك لتحلق ذقنك ثم تأكل و تنام |
Burada. Marketteki poşetçi çocukla birlikte uyuyor. | Open Subtitles | إنها هنا تنام مع الولد الكبير الذي من المحل |
Yemek yiyor, iyi uyuyor ve işe düzenli olarak gidiyor musun? | Open Subtitles | هل تأكل جيداً.هل تنام جيدا.وهل سوف تعمل بجديه؟ |
Doktorun ona verdiği o haplarla çoğu zaman uyuyor olacak, değil mi? | Open Subtitles | أقصد، سوف تنام معظم الوقت بسبب الحبوب التي أعطاها الطبيب |
Hâlâ yastığının altında silahla mı uyuyorsun? | Open Subtitles | أخبرنى، هل مازلت تنام و السلاح تحت وسادتك؟ |
uyuyorsun, ve sivrisinekler seni ısırmıyorlar | Open Subtitles | تنام ولا يأكولك البعوض ولكن الحقيقة وهو حتما ما سيحدث |
-Keşke aynısını söyleyebilsem. Ama geceleri nasıl uyuyorsun bilmiyorum bayım. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني أستطيع أن أشعر بنفس الشيء و لكنني لا أعرف كيف تنام في الليل يا سيدي |
Maktulün, kocası haricinde birisiyle yatıyor olabileceğine dair şüphelerini de paylaştı mı sizinle? | Open Subtitles | وهل نقلت إليك شكوكها بأن الضحية كانت تنام مع شخص آخر غير زوجها؟ |
"Evliliğin keyfi; kadınla yatıyorsun ve hiçbir şey için endişe duymuyorsun." | Open Subtitles | و ماذا في ذلك؟ المتعة في الزواج أن تنام مع زوجتك و لا تقلق من شئ |
uyuman için seni rahat bırakmamızın daha doğru olacağını düşündük. | Open Subtitles | حسناً ، لقد قررنا أنه سيكون من الأفضل إذا تركناك تنام قليلاً ، أليس كذلك ؟ |
Kendini daha iyi hissediyor musun? İlk kez huzurlu uyudun. Bu uyumak değil. | Open Subtitles | ، بالتأكيد كنت تشعر بتحسن هذه هى المرة الأولى التى تنام فيها بهناء |
O olmadan akşam hayatta uyumaz şimdi, değil mi? | Open Subtitles | فهي لن تنام الليلة إن لم تجدها، أليس كذلك؟ |
Zaferimize dek burada yiyeceksin, uyuyacaksın ve çalışacaksın. | Open Subtitles | ، سوف تعمل الآن هنا، تأكل هنا تنام هنا حتى ننتصر |
Onu eve götür, bırak uyusun. | Open Subtitles | أوصلها إلى المنزل و دعها تنام حتى يضيع مفعول جرعة الكحول |
Ben yatmak istediğin kız hakkında konuşuyorum. Şimdi beni rahat bırakacak mısın? | Open Subtitles | أَنا أتكلم على البنت التي تريد أن تنام معها لذا تمهَل عليَ |
Geceleri çalışıyorsun ama gündüzleri uyumuyorsun. | Open Subtitles | أراك تعمل كثيراً في الليل ولكنك لا تنام في النهار |
Her ne yaptıysan vur kafayı uyu. Sabaha kadar bekleyebileceğinden eminim. | Open Subtitles | أيًّا يكُن، عليك أن تنام وتؤخّره، أوقن أن يمكن تأجيله للصباح. |
Yan yatışta boynunuz tam destekli olacak şekilde ve bacaklarınızın arasında bir yastıkla uyumaya çalışın. | TED | حاول أن تنام على جنبك مع وضع رأسك على وسادة ووسادة أخرى بين ساقيك. |
Ama eğer bana onun başka kiminle yattığını söylersen, para alabilirsin? | Open Subtitles | وسيتم إعادة نقودك إذا عرفت من الذي تنام معهم غيرك |
Sen insanların kanepelerinde yatıp, uyurken rüyasında tavşan gören köpek gibi seğiren birisin. | Open Subtitles | و أنت تنام على أرائك الناس و ترتعش في نومك ككلب يحلم بأرنب |