"تنفك" - Traduction Arabe en Turc

    • sürekli
        
    • duruyorsun
        
    • duruyor
        
    • devam ediyorsun
        
    • ediyor
        
    • çözülmez
        
    En iyi çabalarına rağmen, insanlığın sürekli bu şey yüzünden titreşiyor... küçük hatırlatıcı. Open Subtitles برغم قصارى جهدك، إلا أن إنسانيتك لا تنفك تنبثق بسبب هذا التذكار البسيط.
    sürekli bunu söylüyorsun, ama yanılıyorsun. Hepimiz kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz. Open Subtitles لا تنفك تقول ذلك، لكنك مُخطئ، كلّنا مسؤولون عن أفعالنا.
    Babam merkezde sürekli ihbar alıyor. Open Subtitles أبـي لا تنفك تصلـه بـلاغـات بشأن هذا فـي مـركـز الشـرطـة
    Bizden biri olduğunu unutup duruyorsun. Open Subtitles أنت لا تنفك تنسى أنك كنت وستظل واحداً مننا.
    Tek bildiğim, hiç dövmen yok ve sanki saçın hiç çıkmayacakmış gibi kafanı ovup duruyorsun. Open Subtitles لا تنفك تحلق شعر ، وتظن أنه سيعود للنمو. أتظن أني واشٍ فقط لأني أحلق شعري ؟
    Aslına bakarsan bakımı hiç zor değil. Gülümseyip etrafa bakıp duruyor. Open Subtitles بالواقع يسهل جدًّا إسعادها، إنّها لا تنفك تتبسَّم وترنو لما حولها.
    sürekli bana başka bir şeyler mi var diye sorup durdu. Open Subtitles لم تنفك عن طرح الأسئلة حول إذا حدث شيء ما
    Tanrım. Haftalardır bundan bir tane arıyordum. Ama bu halı sürekli dönüyor. Open Subtitles بحقّ المسيح، لقد كنتُ أبحث عن إحداها مُنذ أسابيع، لكن هذه خاصّة لا تنفك تظهر.
    Neden sürekli bu bahçe partisi kitabını okuyorsun? Open Subtitles لم لا تنفك عن قراءة كتاب حفلات الحديقة ؟
    sürekli de yenisi geliyor. Open Subtitles ,هذا كثير على بالفعل و تلك الأشياء لا تنفك تأتي
    Neden benden sürekli bir şeyler saklayıp sonra bunun beni korumak için olduğunu söylüyorsun? Open Subtitles لم لا تنفك في كتمان الحقائق عني؟ لتخبرني بعدها ان ذلك بغرض حمايتي؟
    Onu eski sıkıcı hayatından kurtardım. Ama eski hayatı sürekli geri çağırıyor. Open Subtitles أنقذته من حياته الخالية البليدة لكنّها لا تنفك تتصل بهِ
    Gerçekten, burası sürekli veren bir hediye gibi. Open Subtitles صدقاً , هذا المكان هو الهدية التى لا تنفك عن العطاء
    Deyip duruyorsun ama hala bana ne olduğunu söyleyemiyorsun. Open Subtitles إذن، أنت لا تنفك عن قول ذلك، ومع ذلك لا يُمكنك إخباري بماهيته.
    Bunu söyleyip duruyorsun ama işte buradayız, saklanıyoruz gerçekleşmeyecek bir devrim tasarlıyoruz. Open Subtitles لا تنفك تقول ذلك، لكن ها نحنُ ذا متوارين كائدين لثورة لن تحدث.
    Aynı şeyi tekrar ve tekrar söyleyip duruyorsun. Open Subtitles إنّك لا تنفك تكرر الأخطاء مرارًا وتكرارًا
    sürekli "öldürmek" deyip duruyorsun da sen ölümsüz değil misin? Open Subtitles لا تنفك تقول قتل، لكنّك خالد ولا يمكن قتلك.
    Girip çıkan bıçaklar duyuyorum ende köklerine batırılan iğneler kafamın içinde yankılanıp duruyor. Open Subtitles لأننى أظل أسمع سكاكين تشق الأجساد ودبابيس تنغزر فى مؤخرة العنق وأصداء طلقات نارية لا تنفك أن يتردد صداها فى رأسى
    Yatıstırıcı verdiler ama "Beni görmesin." deyip duruyor. Open Subtitles أعطوها مسكناً لكن لم تنفك تقول لا تدعوه يراني
    Penguenler bizi kandırıp duruyor. Open Subtitles ما تنفك هذه البطاريق تفوقنا ذكاءً وحيلةً
    Farklı olmasını istedim. Ama sen aynı şeyi yapmaya devam ediyorsun. Open Subtitles أردتها أن تبدو مختلفة، إلّا أنّك لا تنفك تُخفق.
    Onu böyle bir yerden çıkartıp, özel bakımevine koymam için annen benimle durmaksızın kavga ediyor. Open Subtitles لا تنفك أمك تلحُ عليّ لإخراجه من هنا ووضعه في مأوى خاص
    Öyle çabucak çözülmez. Open Subtitles لن تنفك بسهوله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus