"توقفوا عن" - Traduction Arabe en Turc

    • kesin
        
    • bırakın
        
    • bıraktılar
        
    • kestiler
        
    • kes
        
    • Durun
        
    • bırak
        
    • durmayın
        
    • vazgeçin
        
    • durdurdular
        
    Sanki annemin kıçını daha önce görmemişsiniz gibi davranmayı kesin! Open Subtitles توقفوا عن التظاهر وكانكم لم تروا مؤخرة امي من قبل
    Saçmalamayı kesin. Tahminimce er ya da geç buralardan tüyecek. Open Subtitles توقفوا عن ذلك أعتقدت أنه سيلوذ بالفرار عاجلاً أم أجلاً
    - Tamam, kesin artık. Biraz uyumaya çalışalım. Open Subtitles ـ حسناً ، توقفوا عن ذلك ، لنحاول النوم ـ لماذا ؟
    Hepiniz, ona bakmayı bırakın. Flora, sakın bakma. Beni dinle. Open Subtitles توقفوا عن النظر إليه، لا تنظري يا فلورا، أصغي لي
    Aman Tanrım. İşte aradığım yer burası. Hey, domuzumu korkutmayı bırakın. Open Subtitles يا إلهي, هذا هو، هذا هو المكان. توقفوا عن إخافة خنزيري.
    Sonra saat 11:00'de bu küçük meseleleri tartışmayı bıraktılar. TED وعند الحادية عشرة، توقفوا عن مناقشة هذه المواضيع الصغيرة
    Mermi harcamayı kesin. İvintiye gidip orada yakalayacağız onları. Open Subtitles . توقفوا عن إهدار الرصاص سننتظرهم عند منحدر النهر و نمسك بهم عندما يأتون
    Yere izmarit atmayı ve tükürmeyi kesin! Open Subtitles توقفوا عن البصق و القاء الاحذيه على الارض وتوقفوا عن التدافع
    - Hayır, yakalamayacak. - Hey, kimse kimseyi yakalamayacak. Birbirinizi korkutmayı kesin. Open Subtitles ـ لا، إنه لن يفعل ـ لن ينال أحد من أحد، توقفوا عن إخافة بعضكم
    Oynamayı kesin ve gidin. Haydi. Open Subtitles توقفوا عن اللعب، و اغربوا عن هنا هذا مكان عمل
    Yeter, kesin artık aptallar! Yoksa, yürüyecek epeyce yolunuz olacak! Open Subtitles توقفوا عن الشجار أو ستقومون بالمشي لمدة طويلة
    - Hala o kadar iyi hissetmiyorum. - kesin şunu çocuklar. Open Subtitles أنا مازلت أشعر بأني لست بخير توقفوا عن هذا يأولاد
    Evelyn Glennie: Eee o zaman, alkışlamayı bırakın. TED إيفيلين جلايني: حسناً إذاً، توقفوا عن التصفيق.
    Artık onu aramayın ve rahat bırakın! Sürtük sensin! Open Subtitles توقفوا عن مكالمتها ودعوها وشأنها أنتِ الساقطة.
    Tartışmayı bırakın. Bir şeyler çıkar. Open Subtitles توقفوا عن الشجار ، سيحدث شئ ما دائماً ما يحدث هذا
    Tamam, çocuklar. Şunları sallamayı bırakın artık. Open Subtitles حسنا يا رجال توقفوا عن التلويح بتلك الاشياء
    Üç ülkenin insanları da bu sonu gelmez anlaşmazlıklardan bıktı, fakat liderleri onları dinlemeyi bıraktılar. Open Subtitles شعوب الثلاث دول سئِموا من هذا الصراع اللانهائي و لكن رؤساءهم توقفوا عن الإستماع إليهم
    Biraz zaman aldı ama öğretmenler sonunda bana acımayı kestiler. Open Subtitles لقد تطلب وقتاً، ولكن معلميني توقفوا عن الشعور بالأسى تجاهي
    Bugüne kadar tanıdığım en salak insansın. Konuşmayı kes. Dedikodu yapmak istemiyorum. Open Subtitles أنت أغبى انسانه عرفتها. توقفوا عن الكلام , هذا ليس مكانا للنميمه.
    Durun. Millet, dağıtmayı bırakın Yapacak çok işimiz var. Open Subtitles توقّفوا أيها الرفاق, توقفوا عن العبث لدينا الكثير من العمل لنفعله
    Çok fazla hareket ettin. Dönmeyi bırak! Open Subtitles تتحركون أكثر من اللازم توقفوا عن الدوران
    Dikilip durmayın, çalışmaya başlayın. Open Subtitles توقفوا عن التحديق بها ودعنا نعود للعمــل
    Giysilerinizi çöp öğütücüye atmaktan vazgeçin ve sigara içmeyi bırakın. Open Subtitles توقفوا عن وضع ثيابكم في متلف القمامة و توقفوا عن التدخين
    Uygun bir sebeple inşasını durdurdular. Open Subtitles لقد توقفوا عن بناء الأهرامات لأسباب وجيهة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus