18 atışta 30 sefer koşmalıyız. - Otuz mu? | Open Subtitles | ثلاثون مره جري من ثماني عشر كره |
- Otuz palto! | Open Subtitles | ثلاثون حلة ثياب؟ |
- Otuz paltoyu nereden alacak? | Open Subtitles | من أين له ثلاثون ثياب ؟ |
Tam olarak 30 dakika. Her yarım saatte bir ters çevireceğiz. İşaret koyacağız. | Open Subtitles | بالضبط ثلاثون دقيقة، كل نصف ساعة سنقلبه بالمقلوب ونضع عليه علامة |
Savaşçılarım yarım saatte yukarıda olur. | Open Subtitles | أنا يُمكنُ أَنْ آخذَ مقاتليي فوق في ثلاثون دقيقةِ. |
Altı tane tavşanım vardı, Papet'in de otuz tane var. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ لدي ستة أرانب وعمي لديه ثلاثون أرنباً |
Çocuklar, saat 6.30'a kadar yüzme antrenmanım var. | Open Subtitles | حصلت على ممارسة السباحة لغاية ستّة ثلاثون |
Bahse girildi! - Otuz palto! - Müthiş kârlı! | Open Subtitles | ثلاثون حلة ثياب انه الرهان |
Hepsini, hepsini. - Otuz, otuz, otuz! | Open Subtitles | -ثلاثون عاما, ثلاثون عاما, ثلاثون عاما, ثلاثون عاما . |
- Beş bin. - Otuz bin. - Yedi bin. | Open Subtitles | خمسة آلاف دولار - ثلاثون ألفاً - |
- Otuz kırk yıl. | Open Subtitles | ثلاثون ,أربعونَ سنة. |
- Otuz saniye veriyorum sana. Vostok'la ilgileneceğim, Stein'ın söylediği her şeyi yap. | Open Subtitles | أمامك ثلاثون ثانية، سأجلب (فوستوك)، أما أنت فاثبط النواة |
- Otuz. - Otuz. | Open Subtitles | ثلاثون - ثلاثون - |
yarım saat kaldı. Toplansan iyi olur. | Open Subtitles | باقي ثلاثون دقيقة من الافضل أن نحزم الحقائب |
Vaughn'la yarım saat vaktin var. Belki daha da az. | Open Subtitles | أنت عندك ثلاثون دقيقة مع فوجن، لربّما أقل. |
Otobüsün kalkmasına yarım saat var. | Open Subtitles | ثلاثون دقيقة. الأوتوبيس سيرحل بعد ثلاثين دقيقة. |
30 saniye içinde alarmı kapatmazsam polisler yarım saate burada olur. | Open Subtitles | لدي ثلاثون ثانية لأفصل الإنذار وإلا فستكون الشرطة هنا في نصف ساعة |
Aslında beynin arka tarafında sırf görme ile ilgili 30 tane bölge var. Tüm bunların işlenmesinden sonra mesaj beyindeki 'fusiform gyrus' denen yüzleri tanıdığımız bölgeye gider. | TED | في الحقيقة هناك ثلاثون منطقة في مؤخرة المخ مسؤولة فقط عن البصر، وبعد تحليل كل ذلك، الرسالة تذهب إلى بنية صغيرة اسمها التلفيف المغزلي، حيث ترى الوجوه. |
Her biri 1000'den otuz tane, eder 30,000. | Open Subtitles | ثلاثون شمعة في 1,000 لكل واحدة يصبح 30,000 |
15 tane pirzolanız var beşer kiloluk torbalarda hamburgerler. | Open Subtitles | لديك 15 ضلع مشوى ثلاثون كيسا ابو عشره رطل من الهامبورجر |
Bu aygıt sadece ilk 30 saat içinde işe yarar. Yardım etmemi istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | هذا الجهاز يعمل خلال ثلاثون ساعة فقط هل تريد منى مساعدتك أم لا ؟ |