O yüzden hareket sensörümüz şarkı söyleyen, şişme bir kardan adam. | Open Subtitles | ولهذا السبب أيضاً، لدينا رجل ثلج قابل للنفخ حسّاس للحركة ومغنٍ |
Hiç kardan adam yok. O kızlar her yerde olabilir. | Open Subtitles | ليس هناك رجل ثلج من الممكن ان يكونن بأي مكان |
Buharlaşma bir etken olabilir ama bu suyun buza dönüşmesi için yeterli değil. | TED | يمكن أن يكون للتبخر دورٌ في ذلك، إلا أن هذا لا يكفي لجعل الماء يتحول إلى ثلج فعليًا. |
Başka teklif falan yok. Sek mi, buzlu mu olsun? | Open Subtitles | لايوجد عروض أخرى، أتريد مكعبات ثلج مع شرابك؟ |
Bir içki verseniz, ne güzel olur. Duble votka, buzsuz. | Open Subtitles | أتعلم , سأحبُ أن أشرب شيئًا فودكا مزدوجـة بدون ثلج. |
Suçlu kardan adam yapmaktan hoşlanmadığı sürece. | Open Subtitles | إلا إن كان المجرم يحب أن يصنع ثلج الملائكة |
Tibet kardan adamını gördüğünü sandığın zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر تلك المرة التي رأيت بها رجل ثلج بغيض |
Her taraf saçaklar, mantar gibi bitmiş kar tepecikleri ve ince kardan oluşmuş sütunlarla dolu puslu bir kabus gibiydi. | Open Subtitles | كان ذلك الكابوس المتعب زخرفة من أروع بودرة ثلج محفورة بالثلج المتساقط الزلال و عش الغراب و الأطر جميعا حول المكان |
Sarışın bir kardan adam yapmak neden uzun sürer? | Open Subtitles | أتعرف لماذا تستغرق وقتاً طويلاً لصنع رجل ثلج أشقر؟ |
Bu olay, sıfırın altındaki derecelerde suyun buza dönüşmesi gibi bir faz geçişine çok benziyordu. | TED | لقد كان شيئا شبيها جدا بالتغيير في الطور الذي يحدث عندما يتحول الماء الى ثلج تحت درجة الصفر المئوية. |
Daha Lofoten Basin bölgesini geçebilmek için bile buza dayanıklı kategoride bir gemi gerekir. | Open Subtitles | أي سفينة يجب أن تصنّف صنف ثلج قبل هو يمكن أن يتجاوز طشت لوفوتين حتى. |
Votka-martini, bol buzlu. Sanırım birazını harcayabilirsiniz. | Open Subtitles | مارتيني بالفودكا, ثلج اكثر إذا امكنه تجاوزه |
Votka-martini,bol buzlu. buzları parçalarmısınız... | Open Subtitles | مارتيني بالفودكا, ثلج اكثر إذا امكنه تجاوزه |
Ve bu beyefendiye de votka tonik, yarım liomonlu, buzsuz. | Open Subtitles | فودكا مع التونيك, بنصف ليمون وبدون ثلج للرجل المحترم هنا. |
Bayan deniz tarağı soslu makarna ve buzsuz bir kola alacak. | Open Subtitles | إن الآنسة تريدُ يوجيني بصلصة المحار الأبيض، وكوكاكولا دونَ ثلج. |
Size de uyarsa Sek içelim mi? | Open Subtitles | أحب أن أقدمه من دون ثلج إذا كان موافقاً على ذلك |
Antarktika'nın buzu iklim değişikliği için bir takvim gibi. | TED | ولكن ثلج القطب الجنوبي هو رزنامة تاريخية للتغير المناخي على سطح الارض |
Ben de kara bayılırım. | Open Subtitles | أوه، لا، لا، لا، ثلج هو مفضلي أحب الثلج. |
Kulübe, aslında buzun üstünde. | Open Subtitles | في الطريق إلى كوخ عمي الرائع في الغابة إنه حقيقةً أقرب إلى كوخ ثلج لصيد السمك |
Pis serseri o kadar soğuktu ki, boğazından kaynar su boşaltsan - Buz taneleri işerdi. | Open Subtitles | أبن العاهرة كان صارم جداً.. اذا سكبت دلو من الماء أسفل حنجرتة.. لـكان تبول مـكعبات ثلج. |
Yanan yağ kazanları ve buzdan zincirler değildir. | Open Subtitles | ليس هناك بحيرات زيت محترقه او غلال من ثلج |
Hiç buzumuz yoktu ve şu dondurulmuş bezelyelerden kullanmak zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا ثلج لذلك إستخدمنا حقيبة من البازلاء المجمدة. |
Duman çıkması için arkada buzları kaynatıyorlardı. | Open Subtitles | و كانوا قد صنعوا إناءات ثلج جاف ليخرج منهم الدخان |
Sert katranla örtülmüş engin ve kirli bir kartopu. | Open Subtitles | إنه ككرة ثلج كبيرة متسخة مغطاة بطبقة من القطران |
- Ve altı fıçı buzla. | Open Subtitles | تظنين أنه بإمكانك شراء صداقتها ببعض العبيد و السلاحف؟ و 6 صناديق ثلج |
Diğer alanlarda kar yağışı oluyor veya kışın yeniden buz kazanımı oluyor. | TED | بينما مناطق أخرى تشهد هطول ثلج أو تكسب الجليد مجدداً في الشتاء |