| Bizim doğal parkımıza göç ettiği yol üstünde, bizim doğumuzdaki bir doğal parktan gelmişti. | TED | جاءت إلى محميتنا من محمية تقع على الشرق في طريق هجرتها. |
| Korsika'ya eşkıya aramaya gelmişti. | Open Subtitles | التي جاءت إلى كورسيكا للبحث عن قطاع الطرق |
| Birnam Ormanı Dunsinane'e gelmiş olsa da ve karşıma kadından doğmamış biri çıksa da sonuna kadar dayanacağım. | Open Subtitles | على الرغم من أن غابة بيرنام جاءت إلى دنسينان وأنت الذى أمامى لم تلدك امرأة فإننى سأحول حتى الرمق الأخير |
| Ve siz de karınız buraya geldiğinde hâlâ arıyordunuz öyle mi? | Open Subtitles | وأنت لا زلت تأتي يوم الأحد عندما زوجتك جاءت إلى هُنا؟ |
| Thorne Eureka'ya geldiğinden beri bir şey arıyor. | Open Subtitles | ثورن كانت تفتش عن شيء منذ أن جاءت إلى يوريكا |
| Dün gece koğuşa gelen garip kız kimdi? | Open Subtitles | الفتاة التي جاءت إلى الجناح الليلة الماضية، من كانت؟ |
| Bayan Hoffman, öldürülmeden önce her hafta buraya gelip... kocasının kendisini öldüreceğini söylüyordu ve ben ona inanıyordum. | Open Subtitles | قبل أن تقتل جاءت إلى هنا أسبوعاً تلو الآخر تخبرنا بأن زوجها سوف يقتلها، وصدّقتها |
| Bu da bize kızın, belki de saldırgana engel olmak için telaş içinde buraya geldiğini gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يخبرني أنها جاءت إلى الغرفة ربما مستعجلة تأمل أن توقف المقتحم من ماذا ؟ |
| New York'a geldi. İleriyi gördü. Aynen bu şekilde. | Open Subtitles | لقد جاءت إلى "نيويورك" و تصّورت حدوث هذا" و هكذا تقدمت على وظيفة في مجلة "كوزموبليتان". |
| Her çeşit grup yardım etmek için Kabil'e geldi. | Open Subtitles | كافة أنواع المجموعات والحركات جاءت إلى كابول للمساعدة في تنفيذ المشروع |
| Bir keresinde Sonja'yı ziyarete gelmişti ve bir daha görünmedi. | Open Subtitles | لقد جاءت إلى هنا ذات مرة لزيارة ،ولكنها لم تأتِ ثانية |
| Rahibin kızı hani evimize de gelmişti ya. | Open Subtitles | إنها إبنة الكاهن الذي حتى جاءت إلى بيتنا |
| New York'a eski mavi bir Beetle ile gelmişti. | Open Subtitles | جاءت إلى نيويورك ، في سيّارة بيتل زرقاء قديمة |
| Benim kırk bin dolarımla kaçarsına buraya gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت إلى هنا مع الأربعة آلاف دولار خاصّتي. |
| Beş yıl önce üniversite için Allentown'dan Washington'a gelmiş ama üçüncü senesinde okulu bırakmış. | Open Subtitles | جاءت إلى واشنطن منذ 5 سنوات لتلتحق بالجامعة |
| Noel'de senin evine geldiğinde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنك مارست معها الحب فى عيد الميلاد حينما جاءت إلى منزلك. |
| O gün, evime geldiğinde anneni, henüz bir yıldır tanıyordum. | Open Subtitles | .عرفتأمّكلمدةسّنة . عندما جاءت إلى بيتي ذلك اليوم. |
| OSS sindirimi de kontrol eder. Ki buraya geldiğinden beri sorunsuzca yiyor. | Open Subtitles | إنّه يتحكّم أيضاً بالهضم والذي تفعله دون أن تصرخ منذ أن جاءت إلى هنا |
| O buraya geldiğinden beri uyuyamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع النـوم منذ أن جاءت إلى هنا |
| Benimle ofise gelen kızla. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، تلك الفتاة جاءت إلى مكتب معي، انها زوجتي |
| Polis merkezine gelen kadının söylediği şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما قالته تلك المرأة التي جاءت إلى مركز الشرطة |
| Peki neden evime gelip onu öldürmemi istedi? | Open Subtitles | حسنا، ثمّ الذي جاءت إلى طلب شقّتي الّتي ستقتل؟ |
| Fabrikaya nasıl geldiğini bilmiyorum ama geldi işte. | Open Subtitles | لا أدري كيف جاءت إلى المصنع ولكنها فعلت |
| Arkadaşın Celia Aguatecture'a geldi. | Open Subtitles | صديقتك (سيليا) جاءت إلى "أجواتيكتشر" |
| Bugün Beyrut Brooklyn'e geldi... | Open Subtitles | بيروت جاءت إلى بروكلين اليوم |