"جانبه" - Traduction Arabe en Turc

    • yanında
        
    • tarafında
        
    • yan
        
    • tarafına
        
    • tarafı
        
    • taraf
        
    • Yana
        
    • yanını
        
    • yanından
        
    • tarafının
        
    • yanındayken
        
    • tarafındasın
        
    • yanına
        
    • tarafından
        
    Bir gece ihanete uğradı ve bazıları tereddüt edip onu terk ettiklerinde, sadece Peter yanında oldu ve ona sadık kaldı. Open Subtitles في تلك الليله الفظيعة عندما تعرض للخيانه عندما شك البعض فيه وهرب من جانبه بقي بطرس فقط الصامد المخلص حتى النهاية
    Papa, kısa süre sonra iyileşecek ve biz onun yanında olmalıyız! Open Subtitles أبونا المقدّس سيتماثل للشفاء قريباً، ولا بدّ أن تكونوا في جانبه.
    Sinirlenirim. Sonra sen benim tarafımda olursun, Dana onun tarafında olur, çocuklar ağlamaya başlar, ve köpek evi terkeder! Open Subtitles عندها أنا سوف أغضب وأنت ستقفين إلى جانبي ودانا ستقف إلى جانبه والأولاد سيبكون و الكلب سيخرج من البيت
    Ali, Mekke elçisiyle yan Yana, anlaşmayı yazıyordu. Open Subtitles على كان يضع الملاحظات مع المفاوضين من مكة إلى جانبه
    Fransız ve İngiliz büyükelçileri onun tarafına geçtiler bile. Open Subtitles سفيرا فرنسا وانجلترا يقفا الى جانبه الآن
    Onun tarafı gelişmiş kasları kadar geniş. Open Subtitles وتتضخم جانبه كما قال بلوم العضلة ذات الرأسين.
    yanında bir doktor oturuyor, usta elleri bir kemiği iyileştirebilen, veya hayatın akışını durdurabilen. TED يجلس طبيبًا إلى جانبه, والذي يده الثابتة السريعة ربما ترمم عظمًا, او يحتوي تدفق الدم الحي.
    yanında John McCrea, Örümcek Adam'da mürekkepçi olarak çalışmıştı. TED وعلى جانبه جون ما كريبا .. وهو رسام و ملون لسلسلة الرجل العنكبوت
    Evlenip yanında artık o kadının olacağını göstermek bir kadın olarak yanında yerin olmadığı manasına gelir. Open Subtitles ..قوله انه سيتزوج و سيبقي إمرأة الى جانبه يعني انه يخبرك الا تبقي الى جانبه كإمرأة
    Yine de radar olarak hala işine yaradığım için yanında olmama müsaade edecektir. Open Subtitles لكن يمكنني ان ابقى دات فائدة كرادار لذا اظن انه سيجعلني ابقى الى جانبه
    Ben onun yanında yürür, ona yetişmeye çalışırdım. Open Subtitles وكنت اسير الي جانبه محاولا أن أبقي بجانيه
    Garip bir şekilde kendimi onun yanında güvende hissettim. Open Subtitles ورغم ذلك، فإني أشعر بأمان كبير بوجودي إلى جانبه
    Geçtiğimiz birkaç ay boyunca pek çok kez, sol tarafında bir ağrı olduğundan yakınmıştı. Open Subtitles عدة مرات فى الشهور القليلة الماضية كان يشتكى من ألم فى جانبه الأيسر
    Fakat Clouseau olayının dibine inmek istiyorsan, onun gibi kanun tarafında olanları unut. Open Subtitles إذا تريد حقا أن تصبح إلى قاع هذا شيء كلوزو، إنس الواحد على جانبه من القانون.
    Kız yan tarafındaymış. Zorla yürüyormuş. Open Subtitles والفتاة كانت تسحب بجانبه تم جرها إلى جانبه
    Ben senin tarafındayım... — Bu doğru değil, siz onun tarafına geçtiniz! Open Subtitles أنا إلى جانبك هذا ليس صحيحاً أنت إلى جانبه.
    bastonlarını kullanıyor, ama sol tarafı hareketlilik kazanıyor, bu şekilde... ve konuşma terapiside tümüyle iyi geçti. Open Subtitles العربة لكن جانبه الأيسر يستعيد قدرته على الحركة وعلاج نطقه يسير بشكل جيد جداً
    ama o bizi öldürmedi çünkü onun içinde hala iyi bir taraf var, Prue. Open Subtitles لكنَّه لم يقتلنا بسبب جانبه الطيب، "برو"
    İşte, alttada gördüğünüz gibi, bu roketin yukarı gitmesi lazımken; bir şekilde Yana doğru gitt. TED كما ترون في الصورة إلى الأسفل، كان يفترض بالصاروخ أن ينطلق إلى الأعلى و لكن بطريقة ما انتهى به الأمر على جانبه.
    Ama sen onun diğer yanını bilmezdin. Çok tatlı da olabilirdi o. Open Subtitles لكن انت لم تعلم جانبه الاخر, يستطيع ان يكون لطيفًا
    Hayır, Oswald Danes'i takip ediyoruz ama onun yanından hiç ayrılmıyor. Open Subtitles كلا نحن خلف " آزولد دينس " لكنها لا تترك جانبه
    Vince'in bu sıcak, bu komik tarafının halkla buluşması çok iyi olurdu. Open Subtitles سيكون رائعاً إن.. وصل جانبه الدافيء و المرح للناس
    Onun yanındayken esas konuk, tercüman ve Sovyet misafirleri de öyleydi. Open Subtitles ،كان إلى جانبه الضيف الرئيسي والمترجم وضيوف سوفيتيين آخرين أيضًا
    Seni savunduğuma inanamıyorum, sen de babamın tarafındasın. Open Subtitles لا اصدق اني دافعت عنك, و انت تقف الى جانبه
    Valizinin yanına oturdu, sanki onun çocuğu gibiydi. Open Subtitles ووضعها على الكرسى الذى إلى جانبه وكأنها صديقته
    Haberlere çıktı ve olayı kendi tarafından anlattı Kendini savunmuştu. Open Subtitles هو ذهب في الأخبار وهو أخبر جانبه من القصّة. أخذ الهجوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus