"جدير" - Traduction Arabe en Turc

    • değer
        
    • layık
        
    • değerli
        
    • değecek
        
    • hak
        
    • uygun
        
    • değersiz
        
    • önemli
        
    • şayan
        
    • değerdi
        
    • yaraşır
        
    • takdir
        
    • sevimli
        
    Güvenine değer biri olduğuma inanırsan benim de sana güvenebileceğimi biliyordum. Open Subtitles علمتُ بأنني أستطيع الوثوق بكِ إن اعتقدتِ بأنني جدير بنيل ثقتكِ
    Bence, kırmızı sarı zıtlığını algıladı ve olumlu bakmaya değer bir şey olarak düşündü. TED انا ادركت انه رأى تباين الألوان الأحمر و الأصفر و اعتقد انه شيء جدير بالذكر في الإيجابية
    Ben bayana yardım etmek istiyorum. Fakat siz bana layık olmadığımı hissettiriyorsunuz. Open Subtitles أريد أن أساعد السيدة، ولكنك تشعرنى غير جدير بذلك.
    Buna layık olduğunuzu ispatladınız. Bana katılacak mısınız? Open Subtitles و أنتَ أثبتّ أنك جدير لذلك هل ستلتحق بى ؟
    Şimdi değerli olup olmadığına karar vermek için beynine bakacağız. Open Subtitles والآن يتوجب علينا التقصّي لنرى ما إذا كنتَ جدير بذلك
    Çünkü söylemeye değecek her şey sadece zaman ve bağlılıkla olur. Open Subtitles لأننا نعلم ان كل شئ جدير بالإهتمام يستغرق وقت و إلتزام
    Ona iftira etmeye devam edeceksen, hikayelerini dinlemeyi hak etmiyorsun. Open Subtitles إذا كنت سَتَفتري عليه فأنت غير جدير بأن تسمع قصصه
    Bu size açıkca, her şeyin nasıl ölçülebildiğini gösteriyor, ve bu gerçekten kayda değer bir grafik. TED هذا يريكم بوضوح كيف تتدرج الأشياء وإنه حقاً رسم بياني جدير بالملاحظة
    Diğerlerine, özellikle çocuklarımıza sürekli gösterdiğimiz ne sevilebilir, değerli ya da övgüye değer ve ne değil gibi değerlerden bahsediyorum. TED أعني أننا نُظهر باستمرار للآخرين ولأطفالنا تحديدًا، ما هو مقبول أو جدير بالثناء، وما هو عكس ذلك.
    Tanımaya değer birisiniz. İnanılmaz bir adamsınız. şapkanızı verin. Open Subtitles بالله عليك ياسيدى, انت شخص جدير بالمعرفة, شخصية مذهلة, ناولنى قبعتك.
    Ne zaman biriyle konuşsam, "Şunun için üzgünüm", "Şunu affet"... ve "Buna değer miyim?" Open Subtitles كلما أتكلم مع شخص يقول أنا آسف و سامحنى و أنا لست جدير
    Oh bu Sid Caesar. Dikkate değer bir aktör. Onu gerçekten çok severim. Open Subtitles هذا سيد سيزار , إنه جدير بالتقدير أنا أحبه , إنه رائع
    Övgüye layık. Geçmiş ve gelecek önemsizdir. Open Subtitles جدير بالثناء والعرفان الماضي والمستقبل غير متصلان بالموضوع
    Bence davranışı zararsız olduğu kadar takdire layık. Open Subtitles تَعْرفُ، إذا تَسْألُني، لَيسَ فقط سلوكه غير مؤذي، هو جدير بالإحترامُ.
    Böylesine kalabalık bir ülkede hiçbir şeyi israf etmeden tüketme geleneği övgüye layık bir tasarruf olarak görülebilir. Open Subtitles في مثل هذا الأرض المزدحمة، تقليد أكل كلّ شيء مع قليل من القمامة يمكن أن يرى كتوفير جدير بالثناء.
    Sonsuzluk insanları seni dost,müttefik ve değerli savaşçı olarak kucaklar. Open Subtitles ناس فورآيفور يقبلونك بسرور كصديق , حليف , ومحارب جدير
    Bu yüzden kehanette anılacak kadar değerli olup olmadığımı merak ediyorum. Open Subtitles ذلك جعلني أفكّر ما إن كان لي دور جدير في النبوءة.
    Neden? Parasını vermeye değecek birilerini bulduk işte. Open Subtitles جدير ما شخصا نجد ان بد لا مارتى، ماله نعطيه بان
    Ve yıllar sonra, O'na verilen bu ikinci şansı hak etmek ve Tanrıya borcunu ödemek için ne yapabileceğini soracaktır. TED وبعد سنوات، قد يسأل نفسه ما يمكنه فعله ليشكر ربه ويصبح جدير بهذة الفرصة الثانية.
    ORTA KADEME YONETICILIGINE uygun OLDUGUMU KANITLAMAYA CALISIYORDUM. Open Subtitles كنتُ أحاول أن أثبت أنني جدير بأن أصبح وسيطاً
    Konağın bahçesini değersiz ronin kanıyla doldurup kötüye kullanacağımdan ötürü affınızı istiyorum. Open Subtitles أتوسل لآجل مغفرتكم على تلويث ساحة منزلنا بدم محارب غير جدير بالأستحقاق
    Bu alışverişin buna değeceğini söylemeden önce sana hangi önemli faydayı sağlayacağını bil. TED ويجب عليك أن تجد فائدة بارزة قبل القول أن هذا التنازل جدير بالتنفيذ.
    Çocuklar ağlıyor, kadınlar bağırıyor. Tebrikler, Sör Şövalye. Takdire şayan bir gösteri. Open Subtitles الأطفال تبكي والنساء تصرخ هنيئًا لك، أيها الفارس إنه عرض جدير بالإعجاب
    DE LA SALLE ve CLAYTON VALLEY Sezon dışındaki çabanız övgüye değerdi. Open Subtitles إن الجهد الذي قدمتموه خلال الموسم لهو جدير بالثناء
    Ama önce bakalım sana yaraşır bir rakip bulmuş muyum. Open Subtitles ولكن أولاً، لنرى إذا كنت سأعثر على خصم جدير بك.
    Sizi saygıyla takdir ediyor ve politik görüşlerinizi de paylaşıyor. Open Subtitles انه شخص جدير بالإحترام وهو يوافقك في سياستك
    Horace'ın harika, sevimli görüntüleri. Yakın çekim. Uzak çekim. Open Subtitles رائع , تحليل جدير بالاعجاب لهوراس فى لقطات مقربه ومشاهد طويله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus