Güvenine değer biri olduğuma inanırsan benim de sana güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ بأنني أستطيع الوثوق بكِ إن اعتقدتِ بأنني جدير بنيل ثقتكِ |
Bence, kırmızı sarı zıtlığını algıladı ve olumlu bakmaya değer bir şey olarak düşündü. | TED | انا ادركت انه رأى تباين الألوان الأحمر و الأصفر و اعتقد انه شيء جدير بالذكر في الإيجابية |
Ben bayana yardım etmek istiyorum. Fakat siz bana layık olmadığımı hissettiriyorsunuz. | Open Subtitles | أريد أن أساعد السيدة، ولكنك تشعرنى غير جدير بذلك. |
Buna layık olduğunuzu ispatladınız. Bana katılacak mısınız? | Open Subtitles | و أنتَ أثبتّ أنك جدير لذلك هل ستلتحق بى ؟ |
Şimdi değerli olup olmadığına karar vermek için beynine bakacağız. | Open Subtitles | والآن يتوجب علينا التقصّي لنرى ما إذا كنتَ جدير بذلك |
Çünkü söylemeye değecek her şey sadece zaman ve bağlılıkla olur. | Open Subtitles | لأننا نعلم ان كل شئ جدير بالإهتمام يستغرق وقت و إلتزام |
Ona iftira etmeye devam edeceksen, hikayelerini dinlemeyi hak etmiyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت سَتَفتري عليه فأنت غير جدير بأن تسمع قصصه |
Bu size açıkca, her şeyin nasıl ölçülebildiğini gösteriyor, ve bu gerçekten kayda değer bir grafik. | TED | هذا يريكم بوضوح كيف تتدرج الأشياء وإنه حقاً رسم بياني جدير بالملاحظة |
Diğerlerine, özellikle çocuklarımıza sürekli gösterdiğimiz ne sevilebilir, değerli ya da övgüye değer ve ne değil gibi değerlerden bahsediyorum. | TED | أعني أننا نُظهر باستمرار للآخرين ولأطفالنا تحديدًا، ما هو مقبول أو جدير بالثناء، وما هو عكس ذلك. |
Tanımaya değer birisiniz. İnanılmaz bir adamsınız. şapkanızı verin. | Open Subtitles | بالله عليك ياسيدى, انت شخص جدير بالمعرفة, شخصية مذهلة, ناولنى قبعتك. |
Ne zaman biriyle konuşsam, "Şunun için üzgünüm", "Şunu affet"... ve "Buna değer miyim?" | Open Subtitles | كلما أتكلم مع شخص يقول أنا آسف و سامحنى و أنا لست جدير |
Oh bu Sid Caesar. Dikkate değer bir aktör. Onu gerçekten çok severim. | Open Subtitles | هذا سيد سيزار , إنه جدير بالتقدير أنا أحبه , إنه رائع |
Övgüye layık. Geçmiş ve gelecek önemsizdir. | Open Subtitles | جدير بالثناء والعرفان الماضي والمستقبل غير متصلان بالموضوع |
Bence davranışı zararsız olduğu kadar takdire layık. | Open Subtitles | تَعْرفُ، إذا تَسْألُني، لَيسَ فقط سلوكه غير مؤذي، هو جدير بالإحترامُ. |
Böylesine kalabalık bir ülkede hiçbir şeyi israf etmeden tüketme geleneği övgüye layık bir tasarruf olarak görülebilir. | Open Subtitles | في مثل هذا الأرض المزدحمة، تقليد أكل كلّ شيء مع قليل من القمامة يمكن أن يرى كتوفير جدير بالثناء. |
Sonsuzluk insanları seni dost,müttefik ve değerli savaşçı olarak kucaklar. | Open Subtitles | ناس فورآيفور يقبلونك بسرور كصديق , حليف , ومحارب جدير |
Bu yüzden kehanette anılacak kadar değerli olup olmadığımı merak ediyorum. | Open Subtitles | ذلك جعلني أفكّر ما إن كان لي دور جدير في النبوءة. |
Neden? Parasını vermeye değecek birilerini bulduk işte. | Open Subtitles | جدير ما شخصا نجد ان بد لا مارتى، ماله نعطيه بان |
Ve yıllar sonra, O'na verilen bu ikinci şansı hak etmek ve Tanrıya borcunu ödemek için ne yapabileceğini soracaktır. | TED | وبعد سنوات، قد يسأل نفسه ما يمكنه فعله ليشكر ربه ويصبح جدير بهذة الفرصة الثانية. |
ORTA KADEME YONETICILIGINE uygun OLDUGUMU KANITLAMAYA CALISIYORDUM. | Open Subtitles | كنتُ أحاول أن أثبت أنني جدير بأن أصبح وسيطاً |
Konağın bahçesini değersiz ronin kanıyla doldurup kötüye kullanacağımdan ötürü affınızı istiyorum. | Open Subtitles | أتوسل لآجل مغفرتكم على تلويث ساحة منزلنا بدم محارب غير جدير بالأستحقاق |
Bu alışverişin buna değeceğini söylemeden önce sana hangi önemli faydayı sağlayacağını bil. | TED | ويجب عليك أن تجد فائدة بارزة قبل القول أن هذا التنازل جدير بالتنفيذ. |
Çocuklar ağlıyor, kadınlar bağırıyor. Tebrikler, Sör Şövalye. Takdire şayan bir gösteri. | Open Subtitles | الأطفال تبكي والنساء تصرخ هنيئًا لك، أيها الفارس إنه عرض جدير بالإعجاب |
DE LA SALLE ve CLAYTON VALLEY Sezon dışındaki çabanız övgüye değerdi. | Open Subtitles | إن الجهد الذي قدمتموه خلال الموسم لهو جدير بالثناء |
Ama önce bakalım sana yaraşır bir rakip bulmuş muyum. | Open Subtitles | ولكن أولاً، لنرى إذا كنت سأعثر على خصم جدير بك. |
Sizi saygıyla takdir ediyor ve politik görüşlerinizi de paylaşıyor. | Open Subtitles | انه شخص جدير بالإحترام وهو يوافقك في سياستك |
Horace'ın harika, sevimli görüntüleri. Yakın çekim. Uzak çekim. | Open Subtitles | رائع , تحليل جدير بالاعجاب لهوراس فى لقطات مقربه ومشاهد طويله |