Hey, doktor, içinde bir hıyarın olduğu bir dış iskeleti şoklarsam ne olur? | Open Subtitles | يا دكتور، ماذا يحدث لو قمت بصعق هيكل معدني خارجي داخله بشري وغد؟ |
Geri kalan herşey benim için dış kaynaklıdır. | TED | كل ما يبقى بعد ذلك هو خارجي بالنسبة لي. |
dışarıdan bir müdahale almadan yedi yıldan uzun bir süredir başarılı ve eklememde sakınca yoksa, ateşli bir ilişkiyi yürütüyoruz. | Open Subtitles | ..لقد نجحنا على مدار 7 سنوات وزيادة لأن يكون لدينا علاقة ناجحة ..وقد أضيف، ساخنة جداً بدون أي تدخل خارجي |
Yani, cidden mi? Bu akşam dışarıdan dikkatimizi dağıtacak bir şey kullanmayacağız. | Open Subtitles | كــ , من حقيقة ؟ الليلة لن يكون لدينا أي تشتيت خارجي |
Yıldızının önünden geçerken, güneş dışı gezegenin atmosferik bileşimini ölçmeye çalışmak zordur. | TED | ومحاولة تحليل الغلاف الجوي لكوكب خارجي وقت مروره أمام شمسه أمرٌ صعبٌ للغاية. |
Sadece yanıklar. yabancı hiçbir madde bulunamadı. | Open Subtitles | مجرد حرائق لا شيء في الأنسجة أثبت اشتعال خارجي |
Ayrıca, biyolojik uzvu saran aynı prensipleri kullanarak dış iskelet yapılarını üretiyoruz. | TED | نقوم أيضاً ببناء هياكل خارجية بإستخدام نفس المبادىء وذلك بإحاطة بالعضو الحيوي بهيكل خارجي |
uygulaması gerekmiyor. Bu insan yürüyüşünü artıran tarihteki ilk dış iskelet. | TED | هذا هو أول هيكل خارجي في التاريخ يقوم بمحاكاة مشي الإنسان الطبيعي |
Fred Jansen: Dünya benzeri dış gezegenlerin yörüngesine bakacak teknolojiye giden yolun yarısından bahsettiniz. Henüz oraya ulaşamadık. | TED | فريد يانسن: ذكرتِ في منتصف الطريق أن التكنولوجيا إلى الأن لم تحصل بعدُ على صورة طيف لكوكب خارجي يشبه الأرض |
Neredeyse mutlak sıfıra kadar sistemlerimizi soğutuyoruz, deneylerimize vakumlarda devam ediyoruz, herhangi bir dış parazitten izole ediyoruz. | TED | نقوم بخفض حرارة النظام إلى الصفر المطلق، ونجري تجاربنا في الفراغات، ونحاول عزلها عن أي اضطراب خارجي. |
Ama bunlar aslında böcek ya da her hangi bir dış obje değil. | TED | ولكنها ليست حشرات حقيقة أو أي جسم خارجي على الإطلاق |
Çünkü dış görünüşünüze önem verdiğinizde içinizde olanda size önem verir. | Open Subtitles | فعندما تعتنون بما هو خارجي ما هو داخلي سيعتني بكم |
Eğer ona sert davranırsak, ...dışarıdan karışıyor gibi görünmesinden dolayı endişeliyiz. | Open Subtitles | نحن قلقون أن يبدو كل هذا كتدخل خارجي لو قسونا عليه |
Personel, David Clarke'ın çalışma kontratına dışarıdan bir istek tespit etti. | Open Subtitles | انذار بناءً على طلب خارجي للحصول على عقد ديفيد كلارك لدينا |
Örneğin nöropatik acı sinir sisteminin kendisine gelen bir hasardan dolayı hissedilen acıdır; dışarıdan gelen herhangi bir uyarıcı olmasına gerek yoktur. | TED | ألم الأعصاب على سبيل المثال إنه ألم نصاب به عندما يعطب الجهاز العصبي ذاته حيث يمكن أن نصاب به بدون أي تدخل خارجي |
İlgini canlı tutabilmek için dışarıdan gelen dürtülere ihtiyacın var. | Open Subtitles | أقصد، تحتاج إلى محفز خارجي لتبقى مهتماً. لا أعلم. |
Olağan dışı bir şey yok. | Open Subtitles | لم أرى شيئاً غير عادي. ألم يكن لديه نزيف خارجي أو قصور تاجي؟ |
Aslında daha çok yabancı bir düzlem olarak, gerçekliği yırtıp içeriye zorla girmeleridir. | Open Subtitles | فهي بشكل ما كما لو أنها عنصر خارجي مقتحم للواقع ويقوم حرفياً بتمزيق الواقع |
Bazıları bu kuralı aşabiliyormuş gibi görünebilir ama gerçekte Harici bir kaynaktan aldıkları enerji ile çalışmaya devam etmektedir. | TED | هناك البعض الذي يبدو وكأنه مستمر بالعمل، ولكن في الواقع دائمًا ما يتضح أنه يسحب الطاقة من مصدر خارجي. |
- dışarıda bir buluşmaya gitmeliyim. - Bir sorun mu var? | Open Subtitles | عليّ ان اذهب الى موعد خارجي هل هناك اي مشكلة ؟ |
Hava, dışa itildikten sonra, ...merkezinde bir çekim alanı yaratıyor. | Open Subtitles | عندما الهواء يُدْفَعُ خارجي يُحدثُ فراغاً في المركزِ |
Mike, Ajan Turner'in offshore hesabı varmış. | Open Subtitles | مايك ، العميل تيرنر لديه حساب مصرفي خارجي |
Tamam, dışarıdaki paralı telefona git. | Open Subtitles | إذهب إلى هاتف خارجي ، إتصل بالكاهن و اعلم إن كان يستطيع المجيء إلى هنا ؟ |
Tamam, yani başka bir yaratığın beslenmesi değildi, açık bir saldırıydı. | Open Subtitles | حسنًا , لم يتناولها مخلوق أخر لابد أنه كان هجوم خارجي |
7 gibi döneriz ama, geç kalırsak dışardan pizza falan söylersin... | Open Subtitles | حسنا سوف نعود حوالي السابعة لكن لو تأخرنا فقط اطلبي بيزا او طلب خارجي |
İçimdeki benim dışımdaki bene yetişmesi için biraz izin aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت بعض الوقت للراحة لكي يتوافق داخلي مع خارجي |