"داع" - Traduction Arabe en Turc

    • gereksiz
        
    • gerek yok
        
    • sebep
        
    • zorunda
        
    • gerekmiyor
        
    • şey yok
        
    • Adios
        
    • gereği
        
    • boşuna
        
    • gerekmez
        
    • etmene gerek
        
    gereksiz riskler almakla ilgili hafızanda bir şeyler yok mu? Open Subtitles و لكن ألا تذكر ماقلته عن المخاطرة بلا داع ؟
    gereksiz bir şekilde bana kötü davranmadığın zamanlarda senden hoşlanıyorum. Open Subtitles أنتِ تروقين ليّ وقتما لا تكونين لئيمة معي بدون داع
    Tamam ama aceleye gerek yok çünkü daha bir aydır birlikteyiz. Open Subtitles حسناً و لكن لا داع للعجله لأننا معاً فقط من شهر
    gerek yok İda. Biz birazdan yukarı çıkarız. Open Subtitles ليس هناك داع يا ايدا اننا سنطلع فى دقيقة
    Ben bu tanığın ifade vermemesi için hiçbir geçerli sebep göremiyorum. Open Subtitles لا أرى أى داع ألا تكون هذه الشاهدة مؤهلة للقيام بالشهادة
    Avukat nazikçe bırakmayı teklif ettiği için onların denetlemesine maruz kalmak zorunda değilsiniz. Open Subtitles و بما أن المحامي وافق بالتسليم لا يوجد داع لأن تكونا موضوعا للفحص
    Artık bir önemi yok. Yalan söylemen gerekmiyor. Open Subtitles لم يعد الأمر مهماً بكل الأحوال لا داع للكذب بعد الآن
    Böyle bir tuzak kullanmaya hakkınız yok. gereksiz derece gaddarca. Open Subtitles ليس هناك ما يدعوك لإستخدام هذا النوع من الفخاخ ، إنه قاس بلا داع
    Bunu yapar yapmaz çık. gereksiz risklere girme. Open Subtitles ، بمجرد أن تقومي بهذا عليكِ الخروج ولا تخاطري بلا داع
    Beni gereksiz yere azarlama, tüm emirlerine uyuyorum. Open Subtitles لا تلعنني بلا داع كنت أتبع تعليماتك بدقة
    gerek yok İda. Biz birazdan yukarı çıkarız. Open Subtitles ليس هناك داع يا ايدا اننا سنطلع فى دقيقة
    Dualarımız hep onun yanında, ...savaşmasına gerek yok. Open Subtitles اخبره أننا نصلي من أجله لا داع لأن يقاتل
    O yüzden endişelenmeye gerek yok. Durakları kesiyoruz. Open Subtitles حسناً إذن، لا داع للقلق سنقيم الحواجز ونفتش الكل
    Çünkü bunun için bir sebep yoktu. Bağırsaklarla ilgili bir semptomu yoktu. Open Subtitles لٔانه لم يكن هناك داع لم يعانِ من أية أعراض في أحشائه
    Ve o anda anlamış ki korkması için hiçbir sebep yok. Open Subtitles وفي تلك اللحظة أيقن أنه لم يكن هناك داع لكي يخاف
    İlk ölümü, bir sebep dışında hesaba katmaya gerek yok. Open Subtitles حـالة الوفاة الأولـى . لـم يكن ثمة من داع لها أن تكـون ضمن حساباتنـا باستثنـاء شـيء واحـد
    Çocuklar, bu tartışma burada olmak zorunda mı? Open Subtitles يا رفاق، أيوجد داع لي لحضور هذا الإجتماع؟
    Değiştirmek zorunda değilsin. Hemşire ayakkabılı bir adama katlanabilirim. Open Subtitles لا داع لذلك ،أحبّك و أنت مرتدى لحذاء التمريض
    Bunun bizim için kötü olacağını söylemem gerekmiyor sanırım. Open Subtitles لا داع لأن أخبرك بأن هذا قد يسيء لنا كثيراً
    Savaşacak bir şey yok, tatlım. Plan her zaman buydu. Open Subtitles لا يوجد داع للكفاح يا عزيزتي كان هذا دائما المخطّط
    Dünya kadar zamanımız var. Acele etmenin gereği yok. Open Subtitles لدينا ما يكفي من الوقت لذا لا داع للتسرع
    Ve bu gibi şeylerin neden olduğunu anlamaya çalışmak boşuna olur. Open Subtitles ولا يوجد أي داع لمحاولة فهم سبب حدوث هذه الأشياء
    Geçen dönem Latince konuştun diye hava atman gerekmez Open Subtitles لا داع للتأرجح لأنك تحدثت باللاتينية الفصل الدراسي السابق
    Endişe etmene gerek yok. Ne kadar? Open Subtitles حسناً , لا داع للقلق يا رجل كم تريد ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus