| Ned Pepper bana dokunursan, para alamayacağını söyledi. O senin patronun. | Open Subtitles | رئيسك ند بيبر قال ان آذيتني فلن يعطيك نصيبك من السرقة |
| Evet, ne o ne de patronun düşündüğün kişi değil. | Open Subtitles | نعم , انه ليس بالرجل الذي تعتقده ولا حتى رئيسك |
| Çünkü, patronun onların vakfını soydu sen de buna yardımcı oldun! | Open Subtitles | لأن رئيسك في العمل نهب مؤسسته الخيرية وأنتِ ساعدتيه لفعل ذلك |
| Bu doğru, ve bunların hepsini de evine döndüğünde patronuna açıklayabilirsin. | Open Subtitles | ذلك صحيح، ويمكنك أن توضح كل هذا إلى رئيسك في الوطن |
| Eğer bizimle konuşmazsan patronunla konuşmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لابد أن نتحدث مع رئيسك إذا كنت ستمتنع عن الحديث معنا |
| Tek yapmam gereken, patronuma senin patronunu aratmak, farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أوه , كنت أدرك , أنا فقط لقد مدرب دعوتي رئيسك. |
| Yalnız, benim tersime, sizin Patronunuz muhtemelen Amerika Birleşik Devleti'nin Cumhurbaşkanı değildi. | TED | و لكن بعكسي، فإن رئيسك ربما لم يكن رئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
| Patronunun o zavallı hamile kadını öldürmeye çalıştığı gecenin sabahı kayıtlar yok oldu. | Open Subtitles | هذا الصباح بعد ان حاول رئيسك دفع تلك الامرأة الحامل المسكينه.. اختفت الاشرطة |
| Eski patronun çeneni kapalı tutarsan tanığın icabına bakacağını mı söyledi? | Open Subtitles | رئيسك القديم أخبرك إذا أبقيت فمك مغلقاً، سيهتم بأمر الشاهد عنك؟ |
| Senin patronun da bu mankafalardan birkaçını hapse atınca, ortamın durulacağını söylüyor. | Open Subtitles | أجل، رئيسك يعتقد أنّ برميك لأحد هؤلاء المُشاغبين بالسجن، فإنّه الأمر سيتوقف. |
| Sadece senin patronun olan bir adamla birkaç kadeh içki içtik. | Open Subtitles | كان مجرد شراب مع رجل أعرفه و الذي يتصادف انه رئيسك |
| patronun şüphelileri analiz ederek bir şeyler elde ettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | رئيسك يظن انك تستنتج شيئا ما من تشخيصك للمشتبهين بهم |
| patronun senden bir şey yapmanı istediğinde nedenini sorar mısın? | Open Subtitles | عندما رئيسك يطلب منك عمل شيء ما هل تسأل لماذا؟ |
| Sikik patronun bu hisseler ve borç tetiğiyle kulübü ele geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رئيسك اللعين يريد الإستيلاء على ملهاي بواسطة حيل رأس مال الأسهم والديون |
| Yani eski patronuna karşı gizemli kanıt birden ortaya mı çıkıverdi? | Open Subtitles | إذن أدلة سرية منذ كنت مع رئيسك القديم ظهرت من العدم؟ |
| patronuna söyle, eğer o ölürse pazarlık kozu da kalmaz. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تخبر رئيسك أنّها إذا ماتَتْ، فسيخسر ورقة أضغطه. |
| Anlıyorum, senin patronunla temiz, masum ellerle tanışmak istiyorsun. | Open Subtitles | فاذاً , تريد أن تقابل رئيسك الجديد بأيدٍ نظيفة |
| Aslında, sadece senin patronunu görmeye gidiyorum. | Open Subtitles | في واقع الامر، أنا فقط كنت ذاهب الى رئيسك. |
| Merak ediyorum, Patronunuz bir striptizciyi işe aldığınızı anlasaydı tepkisi nasıl olurdu. | Open Subtitles | اتساءل كيف ستكون رده فعل رئيسك اذا اكتشف بأنك وَظَفت راقص مُتَعَري |
| Yani Patronunun gizlice insanlar üzerinde deneyler yaptığını öğrendiğimiz yere mi? | Open Subtitles | ، حيث إكتشفنا للتوى بأن رئيسك يُجرى إختبارات سرية على البشر |
| Evet, biz dostuz ama aynı zamanda senin patronunum! Emirleri ben veririm. Ne diyorsam onu yapacaksın! | Open Subtitles | أجل نحنا صديقان لكني أيضاً رئيسك وأدير هذه المنطقة لا تديرها لجنة |
| Patronunuzun eline son zamanlar hiç nadir taşlardan biri geçti mi? | Open Subtitles | أكان في حوزة رئيسك أيّ أحجار كريمة نادرة في الآونة الأخيرة؟ |
| - Muhitimizden bahsediyorum burada. - Ben de burada benim Patron olduğumdan bahsediyorum. | Open Subtitles | ـ أنا أتكلم عن الحي ـ وأنا أتحدث عن كوني رئيسك |
| Başkanınız tarafından yapılan akıllı bir konuşmayla tüm bir ulus, bir anda aklandı. | Open Subtitles | خطاب ذكي واحد من قِبل رئيسك غفر لكل الامة في التو و اللحظة |
| - Aslında biz patronunuzla veya artık buranın sahibi kimse onunla görüşmek istiyoruz. | Open Subtitles | حسنا نريد التحدث الى رئيسك او من يملك هذا الصرح هذا الصرح العظيم |
| Neden patronundan, babanmış gibi bahsediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تستمر بالحديث عن رئيسك و كأنه والدك ؟ |
| Bahsettiğin şey gerçekten önemliyse, amirin bana anlatır. | Open Subtitles | لو أن ما تخبرني به حقاً مهم سأسمع عنه من رئيسك |
| Yani tipki benim gibi, 22 yaşında bazılarınız yanlış bir yola sapmış ve yanlış bir insana aşık olmuş olabilirsiniz, hatta belki de patronunuza. | TED | قد يكون بعضكم مثلي عند 22 من العمر سلك المسار الخاطئ و سقط في حب الشخص الخاطئ حتى و إن كان رئيسك في العمل |