"ركن" - Traduction Arabe en Turc

• park
• köşesi
• köşesinde
• köşede
• köşe
• köşesine
• köşesinden
• köşeye
• köşesini
• köşesindeki
• köşeyi
• Corner
• yeri
• köşedeki
• parketmiş

Bir sandviç lezzetli olabilir, bu park alanı yakında olabilir ve bu oyun kolay kazanılmış olabilir ama her şey dehşet verici olamaz.
قد تكون الشطيرة شهية، قد يكون مكان ركن السيارة قريبا، وقد تكون تلك المباراة ملتهبة، لكن لا يمكن لكل شيء أن يكون رائعا.

Hem bana köşede çok ucuza bir park yeri ayarlayacak.
كما أنه سيحجز لي مساحة ركن عند الزاوية بأجر رمزي.

Gördüğünüz gibi, işimizi yapabilmemiz için her zaman gezegenin mutsuz bir köşesi var.
أترى هناك دائما ركن غير سعيد في العالم حيث يمكننا أنا نلعب تجارتنا

Yatağın bir köşesinde o uyudu, bir köşesinde de ben.
،ظل في ركن واحد من السرير وأنا على الركن الآخر

-Evet bu şehirde her köşe başında bir tane var.
نعم , في هذه المدينة يوجد فتاة في كل ركن

The Guardian'ın bu özel baskısının köşesine de bir şeyler yaptık.
كما فعلنا أيضاً شيئاً آخر في ركن هذه القضية في صحيفة الجارديان

Arka odayı kontrol etmedi, motosikletini bankanın önüne park etti.
لم يتحقق من الغرفة الخلفية ركن سيارته فى مقابله مباشرة

Artı, paralel park etme konusunda berbatım ve arkadaki kamera yüzyılın buluşu.
بالإضافة إلى أنني لا أجيد ركن السيارة والكاميرا الخلفية كأنها اختراع القرن

Coop, her şey arabamı park ettiğim yere 1.5 kilometre mesafede olmuş.
ولكن يا كووب, هذا حصل على بعد ميل من مكان ركن سيارتي

Ben gidip arabasını park ediyim zaten alkollü park etmekle iligili yasa yok.
سأذهب لأركن سيارته بما أنه لايوجد قانون ضد ركن السيارة تحت تأثير الكحول

Bir adam öldü ve onların tek önemsedikleri park kuralları.
مات رجل وكلّ ما يهتمون له هو قوانين ركن السيارات.

Üstelik başka yere gidemiyorum bile! Arabamın arkasına park etmişler.
ولا يُمكنني المغادرة، لأن أحدهم قد ركن سيارته خلف سيارتي

Ancak şimdi oradaki çalışmalarımız sayesinde, Cancún'un küçük bir köşesi artık sadece kendisi olduğu için değerli.
ولكن و بسبب عملنا هناك، هناك الآن ركن صغير من كانكون ذو قيمة كبيرة ببساطة لأنه هناك.

O artık bir makyaj masası, yemek köşesi, bebek beşiği veya çöp kutusunu dolduran bir gazete olmuştur.
بل تصبح , طاوله فاخره ركن افطار , مهد طفل وصحيفه قابعه في سله المهملات

Dünyanın bir köşesinde, karanlık bir köşede birinin doktora ihtiyacı var.
فى كل مكان فى العالم، هناك ركن مظلم يحتاج إلى طبيب

Dünyanın en karanlık köşesinde duruyoruz, ...ve kendi türümüzden korkuyoruz.
في أحلك ركن من هذه الأرض، ونحن نخاف من نوعنا.

Bu otoparkın çevresindeki her köşede tam olarak iki dakika durmuş.
إنهُ يتوقَف عِندَ كل ركن حول مرآب السيارات لمدة دقيقتين بالضبظ

Tanrısız anarşistler her köşe başında, ve kriz çıkarıyorlar.
ملحدون فوضويون في كل ركن الشارع وهو يمر بأزمة

Bir kaç dakika sonra, odanın bir köşesine gidiyor ve küçük bir parça şeker buluyor, bir M&M.
حسنا, بعد بضع دقائق, تذهب هي إلى ركن في الغرفة, وتجد قطعة صغيرة من الحلوى, حلوى إم آند إم.

Her neyse hala hatırlamakta güçlük çekiyorsunuz, dilinizin ucunda değil, zihninizin bir köşesinden başını da uzatmamış.
أياً كان هذا الشئ أنت تعاني لتتذكره، وهو ليس علي حافة لسانك، ولا حتى مختبئ في ركن غامض من طحالك.

Bu yüzden hepimizi sınıfın önüne getirdi ve hepimize hediyeler aldı ve onları köşeye koydu.
أتت بنا جميعًا لمقدمة الفصل، اشترت الهدايا لنا جميعًا، وقامت برصِّهم في ركن الفصل.

O karanlık maddenin ilk haritasını oluşturmak için evrenin küçük bir köşesini inanılmaz detaylarda araştırıyor.
تحيط كل مجرة في الكون هو يستكشف ركن صغير جدا من الكون بتفاصيله المدهشة

Sinemanın karanlığında, odanın köşesindeki televizyonla.
في ظلمات السينما والتلفزيون في ركن الغرفة.

- Bu çocuklar oyun bahçesinde diğerlerini rahatsız edebilecekleri her köşeyi tutmuşlardı.
كل استراحة في ركن في ملعب الاطفال حيث يحبون مضايقة الاطفال الاخرون

Yarım saat kadar önce Hyde park Corner'da. - Değerli bir şey var mıydı?
" من ركن " هاي بارك منذ حوالي ثلاثين دقيقة

İşbirlikçimizin birazdan benimle şu köşedeki masada buluşması gerekiyor.
العميل من المفترض أن يجتمع بي في ركن هذا المنضد في أي وقت

Bu kamyonlar sadece bir arabanın geçeceği şekilde parketmiş.
طريقة ركن هاتين الشاحنتين غريبة بهدف ترك المجال لسيارة واحدة