"رميت" - Traduction Arabe en Turc

    • attın
        
    • fırlattım
        
    • fırlattın
        
    • çöpe
        
    • atmıştım
        
    • atılmış
        
    • attığımı
        
    • atmak
        
    • atarsan
        
    • bıraktım
        
    • vurdun
        
    • attığını
        
    • atan
        
    • atıp
        
    • attınız
        
    sen merhametsizce kız kardeşimi oradan öylece aşağı attın kimse böyle merhametsizce birinin oyuncağını bile atmaz. Open Subtitles رميت أختي من السقف بدون رحمة حتى اللعبة لا يمكن أن ترميها بهذه القسوة
    Sahte çanta yerine, sahte çanta attın dostum! Open Subtitles أنت رميت حقيبة مزيـّفة مقابل أخرى مزيـّفة
    Kendimi öldürecektim. Ama yapamadım. Silahı körfeze fırlattım. Open Subtitles كنت سأقتل نفسى حتى ولكن لم أستطع رميت المسدس في الخليج
    Tartıştınız, kavga etmeye başladınız ödülünü duvara fırlattın, ve o da senin taşaklarına vurdu. Open Subtitles أنت تجادلت معه، وانت الذي بدأت القتال أنت رميت جائزته التي على الجدار وهو قام بركلك في الخصيتين
    Eğer işe yaramaz olsaydın kafatasını yıllar önce çöpe atmış olurdum. Open Subtitles إذا كنت عديم الفائدة لكنت رميت جمجمتك في المهملات منذ سنين
    Onu küçük kardeşini Los Angeles dışındaki Nakatomi Kuleleri'nin 32. katından atmıştım. Open Subtitles لقد رميت بأخيه الصغير من الطابق 32 من ابراج ناكاتومي في لوس انجلوس
    ...çünkü yolculukta ölen kölelerin cesetleri oraya atılmış. Open Subtitles لان اجساد العبيد الذين ماتوا خلال الرحلة رميت هناك
    Sen buradasın ve göçmen bürosundan gelen bir sürü kağıdı attığımı hatırlıyor gibiyim. Open Subtitles انت هنا و أتذكر انني رميت بعضا من الرسائل الرسمية من ادارة الهجرة
    Sahte çanta yerine sahte çanta attın dostum. Open Subtitles أنت رميت حقيبة مزيـّفة مقابل أخرى مزيـّفة
    Kalanını atmak zorunda kaldım. Benim sandviçimi mi attın? Open Subtitles توجب عليّ أن ارمي معظمها لقد رميت سندوشتي
    Az önce özürlü bir adamı merdivenlerden attın. Moushiwake, Bob. Open Subtitles لقد رميت للتو رجلاً معاق من أعلى الدرجات
    Senin için herşeyi yapardım, Ama sen bunu fırlatıp attın. O zaman hazır değildim, ama şimdi hazırım. Open Subtitles كنت سأفعل أي شيء لأجلك لكنك رميت كل هذا بعيداَ
    Onlar benim için. Geçen oyunda 225 metre fırlattım. Open Subtitles في المباراة الأخيرة, رميت على بعد 246 ياردة
    Bana işkence yapmak için geldiğinde kimyasal maddeleri adamın yüzüne fırlattım. Open Subtitles وعندما دخل الحارس لتعذيبي رميت بالمواد الكيميائية على وجهه
    Bana yulaf lapasını fırlattın. Ve ben de biraz sana fırlattım. Open Subtitles لقد رميت علي القليل من العصيدة عند تناول الفطور, ورميت أنا رداً عليك
    Bu gece ki gibi, kaseti çöpe attığında içinde çok küçük ve gülümseyen bir çocuk gördüm. Open Subtitles مثل الليله, عندما رميت الشريط عندئذ رأيت لمحة صغيرة عن الطفل الذي بداخلك
    Üstümde taşıdığım vericiyi atmıştım. Open Subtitles رميت ذلك جهاز الإرسال والاستقبال تضع عليّ
    Boynundan küçük bir bıçakla bıçaklanıp, gemiden denize atılmış. Open Subtitles لقد طعنت في الرقبة بسكين صغير ثم رميت خارج السفينة
    Size neden su dolu balon attığımı söyleyeceğim, tamam mı? Open Subtitles سأخبركم لماذا رميت بالونات الماء عليكم, حسنا؟
    Eğer o taşı atarsan bana derhal polise giderim. Open Subtitles إذا رميت هذه الصخرة عليَّ سأذهب مباشرةً إلى الشرطة
    Ama büyüyüp adam olduğumda... tüm çocukluklarımı bir kenara bıraktım. Open Subtitles و لكن حين أصبحت رجلاً رميت كل الاشياء الطفولية
    Bir bak küpünü elinden çıkarmak için dirseğinle mi vurdun? Open Subtitles هل رميت كتفك محاولاً أرجحة وعاء عسل لم تصل إليه؟
    Polis o köpeği niye aşağıya attığını merak edecektir. Open Subtitles ستسألك الشرطة لماذا رميت ابن الكلبة هذا من النافذة
    Bak, seni Twinkie orospusu, otumuzu camdan dışarı atan sensin, tamam mı? Open Subtitles إنظر أيتها العاهره تويكي أنت من رميت عشبنا من النافذة، هل فهمت؟
    Kendini bir köprüden aşağı atıp bütün bunlara son vermek çok daha mantıklı olurdu. Open Subtitles إنه سيكون أقرب للمنطق, لو رميت بنفسك بالنهر وتنهين كل شيء
    Altın sahteydi. Bu yüzden trenden bir ceset attınız ve polislere yalan söylediniz. Open Subtitles ألهذا السبب، رميت بجثة من القطار وكذبت على الشرطة، لتحتفظ بها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus