"رهيب" - Traduction Arabe en Turc

    • korkunç
        
    • kötü
        
    • Harika
        
    • berbat
        
    • Müthiş
        
    • muhteşem
        
    • Çok
        
    • feci
        
    • büyük
        
    • inanılmaz
        
    • Mükemmel
        
    • korkunçtu
        
    Hayatımın böylesine korkunç bir yerde sona ermesi tuhaf geliyor. Open Subtitles يبدو أن حياتي يجب أن تنتهي في مكان رهيب كهذا
    Bunların, bebek doğmak üzereyken olduğu için kendimi korkunç hissediyorum. Open Subtitles اشعر شعور رهيب بانه كل شئ يحدث قريب بمولد الطفل
    korkunç bir kazada ölen, öldüğü için kimseyi suçlayamayacağın oğlun. Open Subtitles في حادث رهيب , لا تستطيع أن تلوم أحدا عليه
    Ve başına kötü şeyler geliyor. Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Open Subtitles و هناك شئ رهيب يحدث له لذلك يجب إبداء الإهتمام
    Ne olacağını bilmiyorum, ama Harika bir şey olacaktır. Open Subtitles . أنا لا أعرف ماذا سيكون هو , لكنه سيكون رهيب
    Bence kesinlikle metro mazgalından düşüp köstebek adamla berbat bir seks yapıyordur. Open Subtitles انها بلواضح نامت في مركن قطار ومارست جنس رهيب مع رجل فاشل
    Erkeklerin çektiği korkunç acıya çare olmak için gönüllü oluyor. Open Subtitles إنّها تتطوع للتخفيف من معاناة رجال يعانون من ألم رهيب.
    Üzgünüm, korkunç bir uyuşturucuyla mücadele etmek senin için vakit kaybı mı? Open Subtitles أنا آسفة، هل إيقاف دواء رهيب من الشارع بلا قيمة بالنسبة لوقتك؟
    Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. TED لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب
    Aşılar, çiçek hastalığı gibi korkunç bir hastalığı gezegenden yok ederken kızamık, boğmaca, çocuk felci ve bir Çok hastalıklardan kaynaklı ölüm oranlarını da ciddi bir oranda azaltmıştır. TED فتمكنت اللقاحات من تطهير الكوكب من مرض رهيب مثل الجدري وساعدت على تقليل عدد الوفيات بشكل كبير بالنسبة لأمراض أخرى مثل الحصبة، والسعال الديكي، وشلل الأطفال، وأمراض أخرى كثيرة.
    Yarını tahmin bekliyorlar ki bu şempanzeleri, hele ki yalnız başına, hapsetmenin korkunç olmasının sebebi. TED يمكنهم ان يتوقعوا غدا, وهذا هو السبب لماذا هو رهيب جدا سجن الشمبانزي ، وحدها على وجه الخصوص.
    Bay Graham, başlarda özgürdüm, sonra korkunç bir şey oldu. Open Subtitles سيد جراهام, لقد كنت حرا منذ فترة ثم حدث شئ رهيب
    Arkadaşına yaptığı Çok ama Çok kötü bir şeyi yazmış. Open Subtitles كتبت عن شيء ارتكبته شيء رهيب في حق صديقة لها
    ama Soğan eve geldiğinde ceketini çıkarır ve Çok kötü şeyler olur. TED ولكنها حين تدخل وتخلع كنزتها، يحدث شيء رهيب.
    - Bunun Harika olacağını düşündüm. - Elbette öyle. Open Subtitles لقد قرّرت بأنّه سيصبح رهيب بالطبع هو كذلك
    Harika bir şey görmek ister misin? 100$ kazandım. Open Subtitles أتريدين رؤية شيء رهيب لقد فزت بـ 100 دولار لتوي
    Kulağa berbat geldiğini bliyorum ama gerçekten bir hikayem yok, değil mi? Open Subtitles أنا أعرف أن أصوات رهيب ولكن ليس لدي حقا قصة، تعرف يا؟
    Evlenmesi için ailesi, arkadaşları ve hatta işten baskı görmüş ve berbat tercihler yapmaya itilmiş genç kadınlar tanıyorum. TED أعرف شابة تتعرض لضغط رهيب من أسرتها وأصدقائها وحتى في عملها لتتزوج، وهن مجبرات على القيام باختيارات فظيعة.
    Klostrofobisi vardı, boğulmaktan Müthiş korkardı, ve tatlılardan nefret ederdi. Open Subtitles كان يعانى الخوف من الاماكن المغلقة وخوف رهيب من الغرق وكان يكره الحلويات
    Video yapımında Çok kötü, ancak muhteşem içeriği nedeniyle sizinle Çok kısa bir bölümünü paylaşacağım. TED انه منتج رهيب للفيديو، ولكن محتواه غني، لذلك سوف أعطيكم نبذة قليلة عنه.
    Birine bu derecede kalıcı bir zarar vermek Çok kötüymüş Open Subtitles إنه شىء رهيب أن تصابى بشىء دائم مقابل بعض النقود
    Nükleer saldırı,deprem gibi feci durumlarda hepiniz malum kelimeyi söyleyerek Buy More'u boşaltmasına ön ayak olacak. Open Subtitles في حالة حدوث شيء رهيب ضربة نوويه ، زلازل أي واحد من كيو يبدأ بالتحقيق المفصل لشراء المزيد المفروغات بنطق كلمة واحده
    Öldü mü, yaşıyor mu bilmiyorum fakat bizim başımız büyük dertte. Open Subtitles لا ادري ان كانت حيه ام ميتة لكننا في مأزق رهيب.
    Sonra Harry Haddon-Bell'i kabul etmediğim için de inanılmaz pişmanım. Open Subtitles اوه , واشعر بندم رهيب لاني لم اقبل بهاري هادون
    Bu kullanıma hazır, Mükemmel şey, hatta son derece karmaşık hacker olmasanız bile yayımlayabilirsiniz, TED و هذه الأشياء تكون جاهزة للاستخدام، عالية الكفاءة و التجهيز، و التي يمكنك نشرها حتى لو لم تكن مخترق متطور بشكل رهيب.
    Ama yüzünde, koca bir çikolatalı pembe krema vardı. korkunçtu. Open Subtitles لكن كان عنده بقعة شوكلاتة حمراء كبيرة في وجهه.لقد كان رهيب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus