Bu gece benim odama gel, tüm sevgimle kapıları kendi ellerimle açacağım. | Open Subtitles | ثم ، اٍحضر اٍلى غرفتى الليلة و سأفتح لك الأبواب بسعادة بيدى |
HG: Çok net görmenizi istiyorum, paranızı açacağım, ve içindeki oluşturduğumuz sırrı ortaya çıkaracağım. | TED | أريدك أن ترى بوضوح أنني سأفتح الورقة وسأكشف سراً بسيطاً قمنا بإنشائه. |
İşsizlik oranı artmış ve Eddie biraz önce o keki yalıyordu. Ben bakarım. | Open Subtitles | وقبل دقيقتين إيدي كان على وشك أن يلعق تلك الكعكة أنا سأفتح |
Ben kapıya bakarım. Tatlım, neden şarapları doldurmuyorsun? | Open Subtitles | سأفتح الباب لماذا لا تصب الخمر يا عزيزي؟ |
Aslında evet, hediyeleri ben açarım, o kısımda bir sorun yok. | Open Subtitles | حسنًا ، في الحقيقة أنا سأفتح الهدايا لذا لا تقلقوا بشأنها |
Bir stüdyo açıyorum ve anlaşma yapacağım ilk şarkıcının sen olmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأفتح مكاناً للتسجيلات . و أريدك أن تكوني أول مغنية توقع فيه |
Ben kapıyı açayım. çıkar o herifi. | Open Subtitles | سأفتح الزنزانه اخرج ابن العاهرة من هناك |
Şimdi bu kapıyı açacağım. Buradan geçip soyunma odalarınıza gidin ve kapıyı kapatın. | Open Subtitles | الآن سأفتح هذا الباب أريدك أن تخرجوا منه إلى غرفة الخزانة |
Çok yakında yeni bir salon açacağım. Adını ne koyacağım biliyor musun? | Open Subtitles | سأفتح قريبا جدا حانة جديدة أتعرف ما أريد تسميتها؟ |
Ve bu işi bitirebilirsem, ...paramla tüm bölgedeki en büyük kumar salonunu açacağım. | Open Subtitles | واذا حصلت على نصيبي من المال سأفتح اكبر صالون للقمار في المنطقة |
O kasayı açacağım. Gidersen hiçbir şey alamazsın. | Open Subtitles | سأفتح تلك الخزنة, إن رحلت فلن تحصل علي شئ |
Galiba buranın 5 km. kuzeyinde bir salon açacağım. | Open Subtitles | أعتقد سأفتح صالة على بعد ثلاثة أميال من هنا |
Ben bakarım bayanlar. Siz oturun, keyfinize bakın. | Open Subtitles | حسناً, أليس هذا ما أفعله؟ سأفتح أنا يا سيداتي أنتم اجلسوا و استمتعوا |
Ben bakarım. Sen gidip onunla konuş. | Open Subtitles | حسناً، سأفتح الباب، وأنت أذهب للتحدث إليه. |
Ben kapıya bakarım, sen o arada üzerini giy. | Open Subtitles | سأهتم بذلك. أنا سأفتح الباب، وأنتِ البسي ثيابك. |
Böyle konuşmaya devam et ve ben gidiyorum. Kapıyı senin için açarım. | Open Subtitles | إذا استمرّيت بالتحدّث بتلك الطريقة ، سأرحل - سأفتح لكِ الباب - |
Platonik, dizimde eli olmayan, kendi... kapımı açarım, yer tutucu tarzda olarak ama evet, öyle veya böyle, birlikte gittiğim kişi olarak. | Open Subtitles | , بطريقة محافظة , سأفتح انا الباب لنفسي لكن نعم ستكون رفيقي , بالتأكبد |
Merkez orada, ama L.A'de de bir ofis açıyorum. | Open Subtitles | مركزي الأساسي هناك لكني سأفتح مكتباً في لوس أنجلوس. |
Peki, pencereyi açıyorum ki şeytanların çıkmasına izin verelim. | Open Subtitles | حسنا أنا سأفتح النافذة وأدع الشياطين يخرجون |
Bir dakika kapıyı açayım. | Open Subtitles | هنا بالداخل سأفتح لك الباب الآن |
Kasayı açıp, siyah çantayı alıp taksiye mi dönüyorum? | Open Subtitles | إذن سأفتح الخزينة، وأخرج الحقيبة السوداء وسأنتظرك هنا في سيارة الأجرة |
İçimdeki kötü his bir gün, gelecek hafta veya yarın arabamın bagajını açacağımı ve onun "Sobe!" diyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | أنا عندي هذا الشعور الفظيع الذي الإسبوع القادم أو غدا، أنا سأفتح صندوق سيارتي أو حجرتي، و بيكابا |
AE binasına yaklaşınca, bagajı elektrikle açtım. | Open Subtitles | عندما اقترب من قسم الحوادث سأفتح الباب الخلفي آليّاً |
Sen gülmeni bitirirken ben kapıya bakayım. | Open Subtitles | سأفتح الباب حتى تنتهي من الضحك. |
Kolayca kaçabilmeniz için, erkekler tuvaletinin penceresini açabilirim. | Open Subtitles | ...سأجعل الخادم يحضر سيارتك سأفتح نافذة الحمام الجانبية حتى تتمكن من الخروج إختلاساً |