| Onu bir kere öpünce, hayatın boyunca hatunlarla birlikteymişsin gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | أوّل ماتقبّلها, ستشعر وكأنك كنت تفعل ذلك مع بنات طيلة الوقت |
| Daha fazla para kazanıp sorumluluk alacak ve kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | أموال أكثر، مسؤولية أكبر، ستشعر بالرضى عن نفسك سأقرضك إن شئت |
| Küçük Geoffrey sana çok pahalı bir hediye alsa... sen nasıl hissedersin? | Open Subtitles | بماذا ستشعر لو أن جيفري الصغير ذهب خارجا وابتاع شيئا كبيرا وغاليا؟ |
| Yani sevgilini bir erkekle bunu yaparken görsen nasıl hissederdin? | Open Subtitles | أعني, ماذا ستشعر برأيك, إن رأيت رجلاً يفعل بها هكذا؟ |
| Arabam eve giderken kendini çok boş hissedecek. | Open Subtitles | سيارتي ستشعر بالفراغ أثناء توجهها للمنزل |
| -Duş almamın bedeli ne olacak? | Open Subtitles | ستشعر بتحسن كبير ماذا يجب أن أقدم لكي أستطيع الإستحمام؟ |
| HudMaSpecs bir geyik bulamazsa, kendinizi çok daha kötü hissedeceksiniz. | Open Subtitles | ستشعر بالسوء أكثر بكثير إن لم يمسك الرئيس بعض الأيّل |
| Tatlım, bence biraz yürüyüşe çıktıktan sonra daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | حبيبي، أعتقد أنت ستشعر بالتحسن بعد أن نأخذ نتمشى قليلا |
| Pelant da diğerleri gibi bu cinayetten paçayı kurtarırsa ne hissedeceksin? | Open Subtitles | و كيف ستشعر عندما يمضى مبتعداً عن هذه الجريمة مثل البقية؟ |
| Odan, oyunların ve oyuncakların var ve çok yakında evin gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | انت تبلى حسناً هنا لديك غرفتك والعابك وقريباً جدا ستشعر انك بالمنزل |
| Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | ستكون وحيدا تماما من الآن فصاعدا وربما ستشعر افضل ان اخرجت بعض الأشياء من صدرك |
| Dinle, eve gidip iyi bir uyku çekmeni istiyorum sabah kendini % 100 daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | إسمعْ، أُريدُك أَنْ تَذْهبَ إلى البيت وأحصل على قسط من النوم الهانئ وفي الصباحِ ستشعر بتحسن مائة بالمائة |
| Nedenini öğrendiğinde aptal gibi hissedeceksin, önce anla! | Open Subtitles | أعتقد أنك ستشعر بالحماقة حين تعرف لماذا كانت بصحبته ؟ |
| Gözlerini aç, kendini daha iyi hissedersin. | Open Subtitles | يا أنت , إفتح عينيك يا صاح ستشعر بإحساس أفضل |
| - Hayır. - Ciddiyim. Daha iyi hissedersin. | Open Subtitles | ـ لا , يا صاح ـ إشربها , و ستشعر بإحساس أفضل |
| Benim kadar az paran olsaydı sen de fakir hissederdin. | Open Subtitles | كنت ستشعر بأنك فقير لو كانت النقود شحيحة معك مثلي |
| - Senin kızın federal şerif olmak istese, ne hissederdin? | Open Subtitles | كيف ستشعر أذا رغبت إبنتك دخول الشرطة ؟ لا أعلم |
| Daha çok insanın ölümüne neden olursa nasıl hissedecek? | Open Subtitles | كيف ستشعر عندما تعرف أنها سبب موت الكثيرين ؟ |
| Senin yanına taşınacak, sonra belki de sana âşık olacak ve sonra zaten evli olduğunu ortaya çıkardığında da mutlu olacak. | Open Subtitles | ستنتقل للعيش معك وربما تقع في حبك و عندما تعلم أنكما لازلتما متزوجين ستشعر بالسعادة |
| Farmer Bounty tereyağı ile kalçanızı genişletmeden ağzınızdaki o mükemmel tadı hissedeceksiniz. | Open Subtitles | مع كل فم ممتلئ بالمزارع بونتى ستشعر برفاهية زائدة للزبدة فى فمك بدون زيادة لحجم خصرك |
| Teğmen, danışmanınıza başka bir avukatın atanmasını önerirsem hakarete uğramış hisseder misiniz? | Open Subtitles | هل ستشعر بالإهانة إن طلبت من رئيسك أن يعين محامياً غيرك؟ |
| Ben gerçekten üzgünüm senin, bunu duyunca gerçekten kötü hissedeceğini biliyorum | Open Subtitles | انا اسفه حقا؟ ؟ انا اعلم أن ستشعر بشعور سيئ حقا لسماعك هذا |
| Arkaya atla Dexter. Tam hoparlörün önünde olacaksın. Bası iliklerine kadar hisseceksin. | Open Subtitles | اصعد في الخلف، ستكون قرب المكبّر، ستشعر بالصوت الجهير في عمودك الفقري |
| Burada çok rahat edeceğine eminim. Sabah gelir seni alırız. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنك ستشعر بالراحة هنا سنعود في الصباح |
| Uygun adama teslim olacağını hissediyorsun... bu da insanı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ستشعر أنها يمكن أن تستسلم للرجل الحقيقي المثير |
| Diyorsun ama biliyorum ki devamı gelecek. | Open Subtitles | كيف ستشعر اذا اخذت شاحنتك واستبدلتها بدون علمك |
| Dolandırıcılık üzerine çalışma yapmak isteyen birileri olsa ne düşünürdün? | Open Subtitles | اسمع، كيف ستشعر إذا قام أحد بدراسة على لعبة الثقة؟ |
| Babası da olmasaydı ve tamamen yalnız kalsaydı kızın ne hissederdi? | Open Subtitles | كيف ستشعر ابنتك إذا لم يكن لديها الأب وكانت كل وحده؟ |
| Şehrin çok kalabalık bir bölgesinin hemen altında futbol sahası kadar kullanılmayan bir alan ve sizi neredeyse arkeolojik kazıdaki Indiana Jones gibi hissettirir ve tüm detaylar hâlâ orada. | TED | إنها أرض متخلى عنها بمساحة ملعب كرة قدم تقع مباشرة تحت منطقة مزدحمة من المدينة، ستشعر تقريبا وكأنك إنديانا جونز في مهمة حفر أثري، وأن كل التفاصيل لم تبرح مكانها. |