"سرقته" - Traduction Arabe en Turc

• çaldım
• çaldın
• çaldığın
• çalmaya
• çaldığı
• çaldığım
• çaldığını
• çalmak
• çalındı
• çaldığımı
• çalmış
• çalıp
• onlardan
• soymaya
• çalındığını

Bir an için himayen zayıf düştüğünde çaldım hemen. Ve tekrar yaparım.
سرقته عندما تخليت عن حراستك لجزء من ثانية ، وسأفعلها مرة أخرى

Diyelim ki süt parasını ben çaldım, ama Bayan Simons da onu benden çaldı.
دعنا نقول بأنني سرقت مال الحليب لكن العجوز سيمونز عادت سرقته مني

En sonunda kazanmak üzereydim, ama sen onu çaldın adamım.
و أخيراً حصلت على واحد و.. أنت سرقته يا صاح..

Hani şu müze bilgilerini almak için çaldığın telefon var ya?
مثلما تعرف، الجوال الذي سرقته لتحصل على معلومات عن المتحف ؟

Kaçık herif evime girip eşyalarımı çalmaya kalkıyor.
أنت سرقته.أعيده هذه الفترات المخبولة فى منزلى و محاولة سرقة أشيائى

Şimdi, Bayan Mathews suçluysa çaldığı tablolarda nasıl benim parmak izlerim olabilir?
لو كانت السيدة مذنبة كيف تصل بصماتي لما سرقته ؟

Para kaybetmedim gerçekte, çaldım. Karısı ile yattıktan sonra.
لم أخسر المال حقاً ، لقد سرقته هذابعدأن عاشرتزوجته.

Sadece bunu çaldım, kötü çocuk.
سرقته للتو ، ولم يدرك العاملون بقسم السلع المنزلية ذلك قط

Dolabından telefonunu çaldım, orada okudum.
قرأته من الجهاز المحمول الذي سرقته من غزانة الجمنازيوم

Şovun kareografı bana aitti, ve sen onu benden çaldın.
كان هذا عرضي كي أنظم رقصه و أنتَ سرقته مني.

Gelirken bindiğin atı, oradan çaldın.
الفرس الذى امتطيته الى هنا سرقته من مزرعتى.

-Bir sarhoştan çaldın! -Cebinden aldım, daha doğru.
ـ لقد سرقته من رجل مخمور ـ سرقت حقيبته فقط

çaldığın o filmde gizli hükümet bilgileri vardı.
الفيلم الذي سرقته يحوي على معلومات حكومية سرية

Hayır. O para Samnang için. çaldığın para.
كلا، هذا المال سيذهب إلى سام يانغ المال الذي سرقته منه

Ama Fluffy her neyi koruyorsa, Snape onu çalmaya çalışıyor.
لكن أيما كان فلافي يحرس فإن سنايب يحاول سرقته

Belki de benden çaldığı 38'liği kullanacak.
لا أعلم ، لكن من الأرجح أنها ستستخدم مسدس الـ38 الذي سرقته منّي

Bir yıl kadar önce, Bir arabadan çaldığım dizüstüyle eve gelmiştim.
منذ سنة تقريباً، أحضرت لاب توب الى المنزل، سرقته من سيارة

Paris'in, müziğin ve benden çaldığını düşündüğün her şeyin canı cehenneme.
اللعنة على باريس والموسيقى وكل شيء إعتقدت بأنك سرقته مني

Benim yaşımda çalmak istediğim tek şey daha çok zaman.
في عمري الشيء الوحيد الذي أبحث عن سرقته هو الوقت

Demek çalındı, eh, öyle olsun. Ne zaman çalınmıştı?
لقد سُرق منك ، سنتماشى مع هذا القول متى تمت سرقته ؟

Boyd geldiğinde çaldığımı söylersin.
تعطيني مفتاح وعندما يأتي تخبره أني سرقته

Ben bile çalmış olsam, oraya bırakmazdım.
لن يضعه أحد هناك لو كنت أنا من سرقته.. لن أفعل

Kız kardeşin benim için çaldı! Bizim eski çamaşır ipini çalıp, bana verdi!
لقد سرقته من خزانة ثيابنا القديمة و أعطتنى إياه

Muhtemelen bizim işimize yaramaz. onlardan çalmayı düşündüğümüzü varsayarsak.
و ربما لن يعمل معنا هذا بإفتراض تفكيرنا فى سرقته

Kız onu ışıklarda bıçakla soymaya kalktıktan sonra onu alıp barınağa getirmek istiyor.
،وأقلها نحو ملجأ عندما حاولت سرقته بسكين في إشارة توقف، وخلال الصراع قُتلت

İlgilenmemiz gereken tek şey dün gece mozoleden neyin çalındığını öğrenmek şu anda.
قلقنا يكتشف ما تمت سرقته من الضريح ليلة أمس