Bir gezegenin yüzeyinde sıvı halde su olması için 3 şey önemlidir: | TED | هنالك ثلاثة عوامل ضرورية كي يوجد الماء السائل على سطح كوكب ما. |
Aynı adam, aynı sarhoş noel baba, yani binanın çatısında konuştuğum adam. | Open Subtitles | نفس الشخص، بابا نويل السكران الشخص الذي تكلمت معه على سطح المبنى |
Eğer onlardan biri patlarsa, güvertede delik açılır. Dikkat et. | Open Subtitles | تبلغ فجوة تحدث إحداها انفجرت إن حذراً كن السفينة، سطح |
Gezegen yüzeyinin birkaç kilometre ötesine yayılan altı tane belirgin pozitronik işaret alıyorum. | Open Subtitles | أرصد ستة إشارات بوزيترونية جليّة، منتشرة على امتداد بضعة كيلومترات على سطح الكوكب. |
Tanıkların yerleştirildiği bir otelin çatısına korkuluk gibi asılması ise bir uyarı. | Open Subtitles | حرفيا نعم, علق هنا كالفزاعة على سطح الفندق الذي يستخدم كمنزل للشهود |
İki boyutlular, deniz yüzeyi sıcaklığının bu güzel iki boyutlu görüntüsü gibi. | TED | نظرة ذات بعدين كهذه الصورة الجميلة الثنائية البعد المبينةِ لحرارة سطح البحر. |
Nerede? 96 ailenin evi olarak nitelendirdiği apartmanımızın çatı katında. | TED | أين ؟ على سطح مبناي المكان الذي يسكنه 96 عائلة |
Garnizonun çatısı, kilisenin çatısından daha alçak ve 14 Temmuz'da rahibenin bize söylediğine göre, ...tüm Fransızlar sarhoş olacak. | Open Subtitles | سطح الحامية ادنى من سطح الكنيسة في اليوم 14 من يوليو كما وعدت الاخت سارة , يكون الفرنسييون سكارى. |
Etrafıma bakındım ve çatıda bir adam gördüm... Ama herkes başka yerlere bakıyordu. | Open Subtitles | فإستدرت وظننتني رأيت رجلاً على ذلك السطح ولكن الكل حدق إلى سطح آخر |
Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. | TED | إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها. |
Neyse ki okyanusun yüzeyinde, diğer mercanlardan gelen yumurta ve spermler karşılaşır. | TED | على أمل، أنه على سطح المحيط سيلتقي البيض مع نطف مرجان آخر. |
Dünyanın yüzeyinde olup biten birçok heyecan verici şey var. | TED | فهناك العديد من الأشياء المثيرة التي تحدثُ على سطح الأرض. |
". Yine de, iki saat sonra kendinizi manastırın çatısında bulursunuz -- çamura batmış şekilde, kan ter içinde. | TED | ولكن ورغم هذا الكلام .. وبعد ساعتين تجد نفسك تقف على سطح هذا الدير .. والوحل يغطي جسدك .. والندوب .. والارهاق |
Port-au-Prince şehir merkezinde Adalet Bakanlığı'nın çatısında durduğumu hatırlıyorum. | TED | أتذكر الوقوف على سطح وزارة العدل في وسط مدينة بورت أو برنس. |
Sinek yoksa böcek de olur. güvertede olacağım. | Open Subtitles | اذا لم تتمكن من صيد ذبابات ، سأرضى بصرصور ، أراك على سطح السفينة |
- Manhattan yüzeyinin 213 metre aşağısında kapana kısılmıştı ve öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | كان محاصرا و700 قدم تحت سطح مانهاتن، وكان يعرف انه يموت ستعمل. |
onu görevlendirmişler ve o sadece çatısına güneş panelleri koymuş, | TED | كانت قد ركبت للتو ألواح شمسية على سطح بيتها ولم تدرك الطلب. |
Dünya'dan 78 milyon kilometre uzaklıkta ve en güçlü teleskopların bile göremediği bu gezegenin yüzeyi tam bir gizemdi. | Open Subtitles | على بُعد 78 مليون كيلومتر من الأرض أى أبعد من مجال أقوى المناظير سطح هذا الكوكب كان لغز كليّ |
Şehrin hemen dışında, çatı panelleri sürülebilen bir deney istasyonu kurdu. | Open Subtitles | علي اقاصي المدينه قام بإنشاء محطه للتجارب ذات سطح قابل للحركه |
Bu benim, dünyanın en büyük varoşlarından birinin olduğu Hindistan'ın Bombay şehrindeki bir binanın çatısından çektiğim bir fotoğraf. | TED | هذه صورة إلتقطتها حينما كنت واقفاً على سطح أحد المنازل لواحدة من أكبر الأحياء الفقيرة في العالم في مدينة بومباي بالهند |
Parmak tahta bir yüzeyde bir el baltası kullanılarak kesilmiş. | Open Subtitles | لقد تم قطع الاصبع باستخدام فأس صغيرة على سطح خشبي |
Biri bir çatıya sicil numaranı yazıyor ve ortaya çıkıveriyorsun. | Open Subtitles | يكتب أحد رقم خدمتك العسكرية على سطح ثم ظهرت هكذا؟ |
Şu anda gördüğünüz kırmızı kuyruklu bir şahin üstelik New York'ta, 5. bulvarda çok lüks bir binanın tepesinde kendine yuva yapmış bulunmakta. | Open Subtitles | ما ترونه الأن , هو أحد زوجين الصقور الحمر الذين تم طردهم من حواف سطح مبنى. مبنى فاخر موجود في منطقة الفيفث أفينيو |
Kendi kendime milyonlarca kere yalnızca bir deri tabakası, bir yüzey dedim. | Open Subtitles | أخبرت نفسي ملايين المرات بأنه ليس إلا طبقة من الجلد.. مجرد سطح |
İçinde çok sayıda yolcu vardı ve canları sıkılıyordu, kaptan da onları güverteye çağırdı. | TED | وكان هناك الكثير من المسافرين على متن السفينة، وكانوا يحسون بالملل، لذلك يدعوهم القبطان إلى سطح السفينة. |