"سمحنا" - Traduction Arabe en Turc

    • izin
        
    • müsaade
        
    • İzin
        
    Bir daha bahçemden yayın yapmasına izin vereceğimiz zaman hatırlat. Open Subtitles ذكريني مُجدداً لماذا سمحنا لهؤلاء الصحفيّن المرور لحديقة البيت الأبيص.
    - Evet, biz de izin verdik. - Dinleti nasıldı? Open Subtitles نعم، و نحن سمحنا لها بذلك كيف كانت القراءة ؟
    Birinin çıkmasına izin verirsek, şehirdeki herkesin hayatını riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأحد بالخروج، فإنّنا نُخاطر بحيوات الجميع في هذه المدينة.
    Nefsimizi tatmin ederken bile, malum şeytanların da gelişmesine müsaade ettik! Open Subtitles وحتي ونحن نلبي رغبات الشياطين بداخلنا سمحنا للشياطين الحقيقة لأن تزدهر
    Sosyal medyanın bunu iletmesine müsaade edersek, belki de gerçekten de çok güçlü türde bir adalet mesajı yayabilir. TED وإذا سمحنا للتواصل الاجتماعي بتوصيل ذلك، عندئذ يمكنه أن يوصل شكلاً قوياً جداً من العدالة، بكل تأكيد.
    Eğer karanlığa inmelerine izin verirsek, bunun geri dönüşü olmaz. Open Subtitles إذا سمحنا لهم بالنزول إلى الظلام لا يوجد مجال للعودة
    Umutsuzluğun ve kötümserliğin bizi tüketmesine, enerjimizi bitirmesine, hayallerimizi sınırlandırmasına ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik. TED سمحنا لليأس والتشاؤم لاستنزافنا، استنزاف قوتنا، والحد من تخيلاتنا وتعتيم بصيرتنا من أجل مستقبل أفضل وأكثر إشراقًا.
    Eğer eğitim sürecinin kendini örgütlemeyle olmasına izin verirseniz öğrenme gerçekleşir. TED اذا سمحنا لعملية التعلم ان تحدث لوحدها فسيولد التعليم.
    İzin versek evlerimizdeki cihazlarımız da bize çok değerli görüşlerde bulunacak. TED والأجهزة المتوفرة حاليا في منازلنا إذا سمحنا لها، يمكنها أن تعطينا نظرة فاحصة لا تقدر بثمن.
    Fantezi dünyamızın ekranlar önünde bizi yönetmesine izin verdik. TED لقد سمحنا لأنفسنا بأن نقود حياتنا الخيالية أمام الشاشات.
    Ustalarımıza direnmek yerine, akılsız maddeci keşler gibi uçurumlarımızı genişletmelerine izin veriyoruz, bizi yukarı taşıyanı değil, aşağı çekeni arıyoruz. TED وبدلًا من مقاومة أسيادنا، سمحنا لهم بتوسيع خلافاتنا، كالطائشين والمدمنين، نسعى إلى ما يدنينا، لا ما يرقى بنا.
    Bana göre teknoloji biyolojiyi sever, eğer biz buna müsaade edersek. TED لذلك أعتقد أن التكنولوجيا تحب الأحياء، إن سمحنا لها بذلك.
    Roma'nın, Sinyora'nın kalıntılarını görmesine müsaade edersek geri dönüşü olmaz. Open Subtitles إذا سمحنا لروما بالقيام بعرض عسكري حول السنيورا لن يكون هناك طريق للرجوع
    Bu lanete müsaade ederek uzun süre oyalandık. Open Subtitles لقد سمحنا لهذا البلاء أن يستمر لفترة طويلة
    Baskıların devam etmesine müsaade edersek asıl risk budur. Open Subtitles ...لكن لو سمحنا لاضطهادهم بالاستمرار فذلك بالضبط ما يخاطرون به
    Biz de Pazzi Hanesi'nin liderlik etmesine müsaade ettik. Plana bağlı kalıp işaretimizi bekleyeceksin. Open Subtitles لذلك سمحنا لآل (باتسي) للتقدم ستتمسك بخطتنا وتنتظر إشارتنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus